sahanın boyutuna göre gerçekleştirmek için gereken eleman sayısının değiştiği, 10'dan fazla erkeğin bir araya toplanıp da yapabileceği en güzel belki de tek güzel organizasyon ve eylem. normal şartlarda hiçbir erkek, aynı ortamda karşı cinsten birileri olmaksızın bu kadar hemcinsiyle aynı ortamda bulunmayı dahi istemezken bu olgu insana bu kadar erkeği sırf bu iş için biraraya getirtmek için çaba sarfettirir. tabii bu hevesinizin karşılığını almanız bu organizasyona diğer tüm kişilerin de aynı gözle bakması ve yetenekleri ne seviyede olursa olsun maçta cıvıtmamalarına bağlıdır.
maçtan önce ısınmalar %100 orta şut şeklinde olur. 7 kişiyle oynancak diyelim, kaleci kalededir, bir ortacı vardır ve beş adam da ceza sahası içindedir. işin ilginç tarafı halı sahada bir kere orta şut pozisyonu olmadığı halde neden hep orta şut çalışılır? tamam korner atılır ara sıra ama, hep orta şut olur mu,bi pas var, bi koşu var öyle ısının yaa..
x: ahmet ortalaaaaa !
(ahmet ortalar, top havadadır ve x'e doğru ilerlemektedir)
x: çok güzel ahmeeeeet !
(x kafayla topa vurur ve top saçmasapan bir yere gider)
x: ahmet senin yaptığın ortanın ta...
her zaman muhakkak bir takımda göbekli dominant bir amcanın bulunduğu organizasyonlardır. bu abi cenabı hak tarafından maçı piç etmek için yaratılmış gibi her topu alır, göbeğiyle birlikte koşamaz ve her topu kaptırır. durmadan bağıran bu yürüyen göbek amca ** bütün takımı fıtık etmiş olarak maç bitişinde bir de utanmadan yorumlar yapar. *
eğer baklavasınaysa,
sahada görülmemiş çirkeflikler cereyan eder. farkın açılması durumu varsa macın bitmemesi için elden ne gelirse yapılır. rakip takımın en yetenekli oyuncusu sakatlanmasının sağlanmasıyla maça ortak olunabiliyorsa ilk seçenek olarak bu denenir. bu da bir noktada yetmiyorsa direk kavga cıkartılır, oynayarak yenemediğin takımı döverek yenmiş olursun.
(bkz: hükmen galip)
içerisinde her daim, lafta defans oynuyacak olan amma velakin maç sonuna kadar forvette her topu ezen bir kendini bilmez barındıran, başlı başına bir oyun şeklidir. futbolla karıştırmamak gerekir*. bizler için öyle önemlidir ki maç günü sabahtan itibaren bir halı saha ayakkabısı bulma yarışı vuku bulur ki maçın kendisinden çok daha çekişmeli geçer.
insanın ayağından, koluna kadar her yerinin kitlendiği organizasyon. aylardır top oynamayıp üstüne bir halı saha maçı yaptınmı üç gün ayağa kalkamazsın.
akşam 9-10 saatlerinin her zaman dolu olduğu bir organizasyondur. Çok uzun zamandır abone değilseniz o saati nah alırsınız.
Gider paşa paşa 11-12 oynarsınız . Hele hele cumartesi 9-10 almak isterseniz babalar gibi daşşağınız olmalıdır. Halı sahada daşşak çok önemlidir.
sonrasında ayakkabının ters çevrilip siyah lastikimsi küçük halı saha toplarını yere dökmeniz ayrı bir zevktir ve gerekliliktir. çorabınız da yeşil halı saha iplikçikimsileriyle dolmuştur ve yıkansa bile çıkmayacaktır. ancak elle tek tek sökerek çıkarılabilir.
eğer güzel gol atarsanız diğer maçlarda sizden çok şey beklenen maç.
bi hafta önce yaptık bi tane. ben baya uzaktan frikik golü attım. ama uzaktı baya. topa vurduğum yerden kaleye kadar taksiye binsem rahat 5 lira öderdim yani. ta ordan taktım köşeye. diğerleri ayakta alkışladılar falan. gerçi zaten ayaktaydılar, bunun yanında alkışladılar beni. neyse, haftaya bi daha yapalım dedik. benim olduğum takım benden çok şey bekliyo tabi. sanki messiyim. herkes benim üstüme oynamaya çalışıyo falan. 6 farkla yenildik. ellerine verip yolladım bizimkileri eve. ehehe.
eğer amatör seviyede yetenekli elemanları barındırıyorsa çılgın goller atılabilen maçlardır. hiç bir yerde göremeyeceğiniz 1 e 2 ler, en incesinden bacak araları, düzgün plaseler, ve çataldan çıkarılan toplar... joga bonito' nun dibine vurmak, esmer, kavruk tenli adamı büyülemektir. rio yolcusu kalmasın.