halüsinasyon

entry97 galeri8
    51.
  1. varsanı.
    kişinin kendini boyutsal olarak anlam yükleyemediği yerlerde ve olayların içinde hissetmesi.
    1 ...
  2. 52.
  3. hayal görmek , gerçek olmayan şeyleri canlı gibi algılamak anlamına gelen yunan kökenli sözcük.
    1 ...
  4. 53.
  5. kişi birşey görür gibi olur ve bu oldukça gerçekçidir ama aslında görmüyordur öyle birşey yoktur.
    0 ...
  6. 54.
  7. aşırı hap kullanmaktan kaynaklanabiliyor. özellikle antidepresanlar için geçerli bu. doktor sana 3 tane at dediyse ne diye gider 8 tane atarsın ki toplamda a be salak?
    0 ...
  8. 55.
  9. Hayali arkadaslar değildir. Onlar halüsinasyon değildir zaten. Halüsinasyon daha çok hoş olmayan şeylerdir.
    0 ...
  10. 56.
  11. 57.
  12. gerçek mi doğru mu, yalan mı saçma mı olduğu bir türlü kestirilemeyen; görüldü mü görülmedi mi, duyuldu mu duyulmadı mı anlaşılamayan bir dizi tuhaflıklar silsilesi... belki beynimizin, belki anılarımızın bize oyunu... belki de gerçek...

    tarih: ?? kasım 2011
    saat: gece yarısını çoktan geçmiş herhangi bir zaman dilimi
    yer kıbrıs/ Lefkoşa/mevlevi köyü
    olay:

    görev nedeni ile bulunduğum ve geleli henüz 4 ay olduğum bir memleketin viran bir köyü... köyün tabelası bile yok... havası ağır... evleri yıkık dökük... köyün varlığını belediye bile unutmuş, işleri askeriye yapıyor... Alışmaya çalışıyorum. gün geçtikçe daha da uzaklaşıyorum.

    -----------------------

    gece geç saatlere kadar oturmak zorundayım. çünkü uyuyamıyorum. en etkili uyku ilaçlarını almama rağmen..

    Odama geçtim. Kapımı kilitledim. koyu renk perdelerimi kapattım. tik tak seslerle çalışan anlamsız duvar saatini durdurdum. Açık dolapları ve çekmeceleri kapattım. Yatağımın altını kontrol ettim. Pijamalarımı giyip yatağıma geçtim. Yorganı çene hizama kadar çekip beklemeye başladım, bilinmeyen bir gurbete gitmiş ve derin rüyalar, korkunç kâbuslar, karabasanlar özlemi çekmekte olan güzelim uykumu.

    -----------------------

    Evim tek katlı ,oldukça eski eşyalı eski bir rum evi. Arka tarafta, nane, kekik, fesleğen ekmeme rağmen güzelleşmemekte ısrarlı olan uğursuz bir bahçe ver arkasında uçsuz bucaksız uçurum, dipsiz kör kuyu sanki. Evimin salonu yola bakıyor. Tüm pencereleri börtü böcek girmesin diye tel ile kaplı ve tüm pencerelerin kolu bozuk. Aslında el ile hafif iteleyince açılacak kadar eski. Burada kimse kapısını kilitlemeden yatıyor. Hatta anahtarlar kapının dışında asılı. Yazları çok sıcak geçtiğinden kapı ve pencereleri kapatmıyorlar bile. Burada kimsenin evine hırsız da girmiyor. Çünkü zaten evlerin içinde çalınacak bir şey yok. Ne eşya ne de para. Tüm paralar bankada ve son model 2-3 araba da kapının önünde...

    -----------------------

    Aradan ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum. Uyuyor muyum rüyada mıyım bilmiyorum. Omuzlarım ağrıyor üzerine yatmaktan. Cenin pozisyonunda yatıyorum. Başımı üzerine koyduğum kulağımın içinden garip ve düzenli tık tık sesleri geliyor. KARANLIKTAN çok korkuyorum. Aydınlıkta da uyuyamıyorum. Gözlerim hala kapalı. derin bir sessizlik... ölüm gibi... derin kazılmış mezarımdayım. Kıyametimin kopmasını bekliyorum. Telefonuma uzanıyorum yanı başımda, komodinin üzerinde duran. Yatalı henüz bir saat bile olmamışken, gece nasıl bitecek, nasıl gün doğacak? Bugünkü azap daha da bıkılası.

    -----------------------

    Aradan ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum. Hatırlanmaya, saymaya değecek zaman geçti mi onu bile bilmiyorum. Derinliğimi anlamsız bir ses bozdu. Salonun bahçeye bakan penceresine bir "şey" dokundu. Pencere açıldı. Ardından pencereye monte edilmiş tel yavaşça yerinden söküldü belli bir yere kadar. Pencerenin önündeki kanepeye bir "şey" çöktü ağırlığı ile. Kanepenin eski yaylarını gıcırdatarak yere indi. Buz gibi betonda, yere sürtüne sürtüne salon kapısına yaklaştı. Kapıyı olanca yavaşlığı, sakinliği, soğukluğu ile açtı. Hemen karşı tarafta olan odamın önüne iki adım ile yaklaştı ve odamın önünde durdu. Çene hizamdaki yorganı göz hizama kadar yavaşça çektim. Kalbim yerinden kalkıp olanca hızı ile önce boğazıma, sonra beynimin içine doğru ilerledi. Sonra tüm bedenime yayıldı. Artık koskoca bir kalptim ve kulakları sağır edecek bir ses ile olduğum yerde çarpmaya başladım. Nefes almakta zorluk çekiyordum. O "şey" ile aramda sadece ince, eski bir kapı vardı. Kalp atışlarımdan başka bir ses duymuyordum. Neden sonra, o "şey" sanırım arkasını döndü, ses koridorumda ilerlemeye başladı. Sakin, kesintili adımlar atıyordu. Sanki yerler ıslak gibiydi ve yere her bastığında ben o şıpırtıyı duyuyordum. Koridorun sonundaki lavabonun önünde "şey" durdu. Bekledi... bekledi...

    -----------------------

    Hava aydınlanıyordu. evimin içinde dolanan, ne olduğunu bile bilmediğim o "şey" ile sabahlamıştım. Sesler kesilmişti artık. Uzaklardan horoz sesleri geliyordu. Yavaşça yorganımı indirdim. Yerimden doğruldum. Cesaretimi topladım. O odada sonsuza kadar kalamazdım. Yere indim. Ayaklarım buz gibi betona değince irkildim. Kapıma doğru yöneldim yavaş yavaş. Kapının kilidini açtım. Salonun kapalı kapısı ve gün ışığı ile karşı karşıya kaldım. Hemen sağ tarafımdaki sokak kapımı açtım. Güya canımı garantiye aldım. Salonun kapısı kapalıydı! Hızla kapıyı açtım, içeri girdim. Salonun camı kapalı... Hiç açılmamış belki de... Pencerenin telleri kesilmemiş. Kanepeme basılıp, yere inilip yürünmemiş... hatta ben Kıbrıs'ta bile değilim... Hatta baba evindeyim, kıbrıs'tan geleli iki sene olmuş. Ve ben bu anı daha önce defalarca kez yaşamışım!...

    Kıbrıs'ta lefkoşa'nın savaş zamanından kalma Mevlevi köyünde yaşadım. bir sene kaldığım, savaş zamanından kalma, şehit olan bir subaya ait olan o ev bana her Allahın gecesi aynı ızdırabı yaşattı. hala da yaşıyorum. amacı neydi bilmiyorum. gerçek mi saçma mı ? onu da bilmiyorum. bildiğim tek gerçek, o "şey" in, her gittiğim evin koridorunda her gece ayaklarını yere süre süre dolanması... sabaha dek odama yakın bir yerlerde beklemesi... beni...
    3 ...
  13. 58.
  14. kimi durumlarda he insanın başına gelebilecek psikolojik bir olaydır. ve tamamen kişinin iç dünyasıyla alakalıdır, tabi fiziksel koşullar da etkili olmak kaydıyla. ama bana bir ya da iki kez olmuştur. belki 2 bile yoktur.

    (#19770412) *
    1 ...
  15. 59.
  16. Şizofreni belirtilerinden.

    Halüsinasyon sadece görülen değildir.
    Halüsinasyon duyulur, hatta bazen hissedilir.

    Aslında bu hastalarla türlü deneyler yapmak isterdim... Kısmet değilmiş.
    3 ...
  17. 60.
  18. Lsd kullanıcıları halüsinasyonun ne demek olduğunu en iyi tanımlayabilecek kişilerdendirler. Lsd maddesi halüsinejik simülatörü olarak şizofreni araştırmalarında
    Kullanılmaktadır.
    Halüsinasyon iyi midir kötü müdür kimseyi ilgilendirmez...
    3 ...
  19. 61.
  20. Uzun süre uykusuz kalmanın yan etkilerinden birisidir.
    1 ...
  21. 62.
  22. 63.
  23. Tansu Çiller'in bi türlü söyleyemediği.

    --spoiler--
    halü, hanü, hasü, hasulon, haslonuisyon. hasalos eee
    --spoiler--

    hepimiz tansu çilleriz amk.
    1 ...
  24. 64.
  25. gece görüleni korku veya paranormallik öğesi içeriyor ise insanın altına sıçırtır. çocukken çok görürdüm. şu topa benzeyen sarı canavarları reklam yüzü olarak kullanan bir cips markası vardı. o yaratıklardan 3-4'ünün topkapı civarlarından bir dış kapının arksından alengirli işler çevirdiğini görmüştüm. en belirgin hatırladığım halüsinasyonum budur. tabi kapıyı açtıklarında görüyordum bunu. çocuk aklıyla top ve kapı kelimelerini bir potada eritip -topkapı bölgesinde- çocuksu bir halüsinasyonla somut dünyaya aktarmıştım herhalde. dünya garip. vapurlar falan.
    1 ...
  26. 65.
  27. iki kere gördüğümdür. bir tanesinde gece uyurken odamı olduğu gibi görüyordum, ancak bir farkla. odamın her yerinde kesik kafalar vardı. aniden uyandım, ancak odamdaki kesik kafaları görmeye devam ediyordum. korkuyla fırlayıp bir tanesine tekme attım, ayağım feci acıdı. tekmelediğim kafa yuvarlanarak ve ardında kan bırakarak kapıdan dışarı çıktı. derken kafalar ve kan izleri silinerek kayboldu. ancak ayağımdaki ağrı yarım saat boyunca devam etti. ranzanın ayağına vurmuşum galiba.
    1 ...
  28. 66.
  29. 67.
  30. genel de şizofrenlerin ya da müptelaların görebildikleri görüntüye verilen genel ad, dopamin hormonu fazlalığında şizofreni gözükür, leponex, abizon ve solian gibi ilaçlarla kontrol altına alınır.
    2 ...
  31. 68.
  32. Bkz bali veya çakmak gazı çekmek halisin babasını yaşatır.
    1 ...
  33. 69.
  34. 70.
  35. yanılsamalar ile karıştırılmaması gereken durum. Yanılsamalar, gerçek bir dış uyarıcının yanlış algılanmasından veya yanlış yorumlanmasından kaynaklanır.

    Ayrıca rüya görmede, uykuya dalarken (hipnagojik), ya da uyanırken (hipnogojik) hissedilen algı yanılmalarıyla da karıştırılmamalıdır.
    3 ...
  36. 71.
  37. bu kelimeyi duydugum an aklima tansu ciller geliyor.
    1 ...
  38. 72.
  39. her gece istisnasız yaşadığım şey.
    0 ...
  40. 73.
  41. Uykudan uyandığımda sıklıkla gördüğüm ve halüsinasyon olduğunun bilincinde olduğum anlarda dahi deli gibi korkutan, esasında var olmayan ancak zihnimizin yarattığı veya görüleni farklı bir şekilde biçimlendirdiği görüntülerdir. Uyku felciyle birleşince kafa filan bırakmaz.

    Kimin bedduasını aldıysam deliriyorum yavaştan.
    1 ...
  42. 74.
  43. Cok uykuusuzluk,
    Depresif ataklar sonucu olusan sizofrenik etkiler.
    Yesil peri(abshent)

    Bunlar sebebiyet verebilir.
    4 ...
  44. 75.
  45. Şizofreninin semptomları arasındadır.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük