Biraz overrated bulurum bu şarkıyı (en iyi Maiden şarkısı diyen çok fazla insan olduğu için) fakat yine de başyapıt gerçeğini değiştirmez. The Number of the Beast albümünde The Prisoner ve albüm title şarkılarını kendisinden daha iyi bulurum. Şarkının güftesinin bir bölümü Beckett'ın Life's Shadow şarkısından arak, Steve Harris gibi bir dehaya yakıştıramıyorum ben bu araklama işlerini. The Nomad'in ortasında ki enstrümantal bölümü ve To Tame a Land'in muhteşem intro ve outrosunu da araklamış kendisi. iron Maiden gibi bir gruba hiç yakışmayan hareketler bunlar. Yine de muhteşem parçadır, Bruce'un en iyi vokal performanslarından birisi olduğunu düşünüyorum hatta iddia ediyorum bu şarkıyı başkası söyleseydi bir klasik olmazdı ve bu kadar popüler de olmazdı.
Dinlerken insanı garip bir bunalıma sokan efsane iron maiden şarkısı. Şarkının ilk yarısı sorgulama ve öfkeyi, ikinci yarısı ise kabullenmişlik ve hüznü aynı anda dışa vuruyor.
iced Earth güzel coverlamış ama vokal çok Bruce'a benzetme çabaları üzerine olmuş. Yiğidi öldür hakkını yeme güzel coverlamışlar ama hiçbir grup iron Maiden'dan iyi çalamaz, hiçbir vokal Paul Di'Anno ve Bruce Dickinson'dan iyi olamaz.
I'm waiting in my cold cell when the bell begins to chime
Reflecting on my past life and it doesn't have much time
Cause at 5 o'clock, they take me to the Gallows Pole
The sands of time for me are running low
kısmının sonunda yeaaahhh şeklinde bağırışı insanı gaza getirir.
iron maiden adlı dünyanın en iyi metal gruplarından birinin en iyi şarkılarından.
Bir iron maiden klasiği, sanırım bu ruh haliyle dinlendiğinde hakkında yazılabilecek tek özet cümlesi budur.
Öncelikle kadroda Steve, Dave, Adrian, Bruce ve Clive var, sololar Dave ve Adrian tarafından çalınıyor. Şarkı, içinde bulunduğum ruh hali gibi kendinizi köşeye sıkışmış, nefret ve kin kolu hissettiğinizde bir 'şarkıdan' daha ötesine götürüyor insanı. Nitekim, dar ağacına götürülen bir adamı anlatıyor. Şarkının konusunu sahiplenen kişinin tam olarak kimliği bilinmese de, bu kişinin aslında yavaş yavaş ölümden korktuğunu farketmesi skript devam ettikçe anlaşılıyor, her ne kadar mahkum bunun aksini savunuyor olsa da. Şarkı ilerledikçe, kişinin içinde bulunduğu durumdan dolayı bilincinin kapandığı da anlaşılıyor. Zira son cümlesinde, hayat denilen şenin aslında sadece bir ilizyondan ibaret olduğunu arda kalanlara anlatıyor, ve bu cümlenin arkasından gelen soloların bitiminde infazı gerçekleştiriliyor.. Zira bunun sonrasındaki "ismin kutlu olsun" ifadesi de infazların bitiminde rahipler tarafından kullanılan bir söz.