--spoiler--
çanlar çaldığında soğuk hücremde bekliyordum,
geçmiş hayatıma yansıyorve çok fazla vaktim yok,
çünkü saat 5'te beni dar ağacına götürecekler.
zamanın kumları benim için aşağı akıyor.
rahip gelip de bana son duaları okuduğunda
son defa parmaklıklara baktım.
benim için ters giden dünyamın
bir yanlışlık olamaz mı?
hükmeden korkuyu durdurmak zor,
bu gerçekten son mu yoksa çılgın bir rüya mı?
biri lütfen rüya gördüğümü söylesin,
çığlık atmamı durdurabilecek bir şey yok
ama ne zaman konuşmaya başlasam kelimeler kaçıyor benden
gözyaşlarım dökülüyor,
ama neden ağlıyorum ki?
nede olsa ben ölümden korkmuyorum.
gerçekten bir son olduğuna inanmıyorum.
gardiyanlar beni avluya çıkardıklarında
bir mahkum hücresinden 'tanrı seni kutsasın' diyor.
eğer bir tanrı varsa neden benim ölümüme göz yumuyor?
yürüdükçe tüm hayatım ardımda kalıyor.
ve son geldiği halde ben üzgün değilim.
ruhumu yakalayın çünkü o uçmak istiyor.
kelimelerimi kaydedin.
lütfen benim ruhumun yaşamına devam edeceğine inanın
lütfen gittim diye endişelenmeyin.
öte tarafa gerçeği görmeye gittim,
zamanınızın dolduğunu hissettiğinizde,
belki ozaman beni anlayacaksınız.
aşağıdaki hayat yalnızca bir ilizyondan ibaret
ismin kutsansın.
--spoiler--
yavaş bir parça ancak bu kadar gaz olabilir.bu parçada idam mahkumu birinin hisleri anlatılır aynen metallica nın ride the lightning te anlattığı gibi.canlı performansının dinlenmesi tavsiye edilir...o kadar hızlı sözleri nasıl o kadar gür bir sesle söylemektedir bruce abi aklım almıyor!
Bir iron maiden klasiği, sanırım bu ruh haliyle dinlendiğinde hakkında yazılabilecek tek özet cümlesi budur.
Öncelikle kadroda Steve, Dave, Adrian, Bruce ve Clive var, sololar Dave ve Adrian tarafından çalınıyor. Şarkı, içinde bulunduğum ruh hali gibi kendinizi köşeye sıkışmış, nefret ve kin kolu hissettiğinizde bir 'şarkıdan' daha ötesine götürüyor insanı. Nitekim, dar ağacına götürülen bir adamı anlatıyor. Şarkının konusunu sahiplenen kişinin tam olarak kimliği bilinmese de, bu kişinin aslında yavaş yavaş ölümden korktuğunu farketmesi skript devam ettikçe anlaşılıyor, her ne kadar mahkum bunun aksini savunuyor olsa da. Şarkı ilerledikçe, kişinin içinde bulunduğu durumdan dolayı bilincinin kapandığı da anlaşılıyor. Zira son cümlesinde, hayat denilen şenin aslında sadece bir ilizyondan ibaret olduğunu arda kalanlara anlatıyor, ve bu cümlenin arkasından gelen soloların bitiminde infazı gerçekleştiriliyor.. Zira bunun sonrasındaki "ismin kutlu olsun" ifadesi de infazların bitiminde rahipler tarafından kullanılan bir söz.
ne kadar mükemmel olduğunu anlatmaya gerçekten kelimelerin yetmeyeceği şarkıdır. pek çok şarkı sevilir, dinlenir, akıllarda kalır. ancak yıllardır hiç sıkılmadan dinlenebilen , her dinleyişte bambaşka bir ders çıkartılabilen, gerçekten eşi olmayan belki benzeri etkilere sahip olan başka çok az sayıda parça vardır.
bu yüzden bu parça başlı başına bir disiplin ya da bir okuldur efendim.*