halkın yoksulluktan kırılması

    1.
  1. Çok iyi hatırlıyorum pazar bittikten sonra yerlere düşen sebze meyveyi toplayıp yediğimiz günleri ancak o zamanlar ne çalışıyor ne okuyorduk. Gecekondu mahallesinin pek sakin olmayan sakinleriydik reva görüyorduk sanırım kendimize bunu sonra yıllar içinde değiştirdik bazı statüleri şehir merkezinde apartman dairesine taşındık hani şu amerikanların avrupalıların banliyö diye küçümsediği kutulara. Şimdi hizmet sektöründe çalışanımız da var öğrenci olup burslarla geçineni de. Şimdi on yedi sene öncesinde yerden topladığımız sebzeden daha kalitesiz daha tatsız tuzsuz bir mutanta en aşağı 3 lira ödüyoruz. Şimdi köprüler yapılıyor iki kıtayı birbirine bağlayan ama engelli olanımız kimseye muhtaç olmadan otobüsün rampasını kullanamıyor yani kıtaları bağlıyoruz bir otobüsle bir vatandaşı bağlayamıyoruz. Otorite kurumların sınavlarında başarısızlığı kanıksarken üniversite sınavında her 3 soruya 1 lira ödüyoruz. Biz bu ülkenin ezilenleri olarak zengini doyurmaktan belimizi doğrultamıyoruz. Üretmediğin teknolojiyle işlenmiş gıda sokuyorsun pazara üretmediğin arabaya yol yapıyorsun üretmediğin telefonu ürettim diyorsun esasında hiç bir şey yapmayıp nimetlerinden faydalanıyorsun. Biz ise ülkenin en ucuz marketinde fiyatlara zam mı gelmiş bunu konuşuyoruz. Uzun lafın kısası meclisteki üçüncü büyük partinin genel başkanı. Biz yoksulluktan kırılıyoruz ve sahip olamadığımız her insani değerin sorumlusu sizsiniz.
    2 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. Götüne mart karı yağmasından daha iyidir,aç değilsin açıkta değilsin şükret bir kerede.
    0 ...
  5. 4.
  6. koyun bulamayan karısını yesin.

    kendisi için üzülmeye layık olmayan halktır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1305967/+
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük