bir insan evladının olabileceği en iyi şeydir halkın insanı olmak. Kkarşılık beklemeden, kimin ihtiyacı varsa yardım etmek, ettiği yardımı bir gün kendi çıkarı uğruna hatırlatmamaktır. kendinden önce hep başkasını düşünmektir. çünkü bilir zor zamanlarında o insanların, kendi gibi birinin, birilerinin ona yardım eli uzatacağını; en zor günlerinde sadece onların tüm şefkatini ve sevgisini alacağını. sadece kendini düşünmenin bu acımasız hayat için çok kısa ve anlamsız olduğunu bilir. hayatlarına ufakta olsa katkıda bulunduğun insanların seni düşünmesi, senin için endişelenmesi güzel değil midir? hayatın anlamını uzaklarda aramanın ne mantığı vardır?
türk insanı anlamsızca atatürk'e hakaret etmektedir. ben onları "sırf popüler diye dizi film izlemeyen insanlara" benzetiyorum. bu benzetmeyi yaptım çünkü o insanlar da anlasın istedim. evet, atatürk olmasaydı sen yine var olurdun. ingiliz, fransız, rus, yunan vs. annenin de ve babanın da kim olurdu bilirdin. ama sen atatür'ün kurduğu, tırnaklarıyla, dişleriyle, halkıyla var ettiği bir ülkede yaşıyorsun. oturduğun yerden hiçbir halt yemeden onu aşağılamaya zerre hakkın yoktur. tıpkı benim gibi milliyetçi olmayabilirsin, aşırı milliyetçi tipler siniri bozabilir ama atatürk'e onun topraklarında, onun halkının topraklarında yaşadığın sürece saygı duymak zorundasındır.
hepimizin şapkasını önüne koyması gerekir. gerçekten birbirimizi ezmeye, kendi çıkarlarımız uğruna başkalarını görmezden gelmeye değer mi?
halkın insanı olmak gösteriş uğruna o halkın içinde bulunmak demek değildir; halkın insanı olmak, kendi çıkarlarını düşünmeden halkın içinde 'bulunabilmek' demektir. "politikacılar halkın içine girdi." diye kullanılan cümlelerde bile büyük bir sorun vardır, çünkü politikacılar 'halkın içine girmek' değil, her zaman halktan kopmadan 'halkın içinde bulunmak' zorundadırlar. ancak böyle halkın insanı olunur.
(bkz: mustafa kemal atatürk)
"halkın insanı olmak" aslında ilk duyduğunuzda basit bir cümleymiş gibi geliyor ama gerçekten dikkatli olarak düşünüldüğünde ne kadar derin bir anlam içerdiğini farkediyorsunuz. çünkü herkes başta ne var abi bunda herkes halkın insanı diye düşünür ama gerçek bu değildir, herkes halkın insanı olmayı başaramaz. kimi kendinin halktan üstün olduğunu düşünür kimisi kendinin halktan kopuk olarak yaşaması gerektiğine inanır. olması gereken ise bu değildir aslında insan yaşadığı toplumun bir parçası bir bireyi olduğunun farkında olmalı ve bazı zamanlarda çıkar ilişkisini düşünmeden davranmalıdır.