islama göre allah'ın iktidarının üstünde iktidar olmadığını bilmeyen maldır.
ömründe bir defa bile açıp kuran'ı okumamıştır. bundan öte kuran'ın günlük hayattan devlet yönetimine kadar kapsamlı düzenleyici bir otorite olduğundan da bihaberdir. sözde çağdaştır, yüzünü batıya dönmüş, batının teknoloji ve uygarlık anlayışını kendine adapte etmeye çalışıyordur ve bunun için halkın demokrotik hassasiyetlerine ve kaygılarına güveniyordur ama bilmiyordur ki bir mümin kuran'ın sultası altındadır ve mümin için gerisi sikim havasıdır.
atatürk'ün çağdaş türkiye'si diye çığırtkanlık yapıp "ya tbmm'nin açılışında da kuran okunmuş nedir?" gibi lüzumsuzluğun dibine vurmuş bir argümanla karşınıza çıkıyordur. e adama demezler mi? yavrum batı diyorsun ahlaksızlığını değil çağdaşlaığını alalım diyorsun da bunların hepsi seküler bir anlayış içerisinde vuku bulacak şeyler zira laiklik denilen kolpa dünyanın hiçbir yerinde sağlıklı olarak işleyen bir doktrin değildir.
e neden ne müslümanlığımdan vazgeçerim ne de demokrasiye olan inancımdan diyorsun. safını belli et ya allah'ın iktidarını kabul et ya da halk iktidarını.. bir koltukta iki karpuz oturur mu hiç? oturtmaya çalışırsan da sürekli bir kaos içinde yaşayıp durursun ve başka ülkelerin oyuncağı olmaktan öteye gidemezsin..
nietzsche diyor da boşuna demiyor.. aptalların çoğunlukta olduğu bir düzen içerisind demokrasi marazi bir anlayıştır diye..
