rte'ye zaten kapitalist düzenin adamı diyoruz. onun gemiciklerini de, zenginliğini de eleştiriyoruz. fakat ben tayyip erdoğan gibi değilim deyip sol söylemlerle fakirlik edebiyatı yapıp sonra bu kadar masraflı şeyler giyen insana dönek denir.
"tayyip'in milyonlarca dolarlik gemiciklerinin yaninda fos kalir" diye düşünen insanlar var. iyi de o zaten düzenin adamı. biz zaten düzenin adamı olmayan, bizden biri olan kemal'e oy vermeyecek miydik? her kürsüye çıktığında mikrofonu eline kapıp tayyip'in gemicikleri diye bir o yana bir bu yana çemkiren kemal bey neden kendisi de bütçesine uygun alış verişler yapamıyor? ben 10 trilyonum var ve 100 milyara gemi alıyorsam o benim için lüks değildir. ben 5 milyar maaş alıp başka da adam gibi malım yokken 3.500 milyarlık elbise alıyorsam o lükstür. yani kemal bey, tayyip erdoğan kadar varlıklı olsa demek ki gemicik değil titanik büyüklüğünde bir gemi alacak. kimseyi sizden zengin diye suçlayamazsınız. buna rağmen hakkınız olmayan bir suçlamayı yaptıktan sonra kendiniz de mal varlığınızla uyuşmayan bir şey alıyorsanız suçlanırsınız.
şimdi birileri çıkıp o gemiciği neyle aldı diye saçma sorular sorar. kemal k.'nın gemicik olayını sadece "aldı" diyerek eleştirdiğini duyduk, düzenbazlıkla almış olsaydı kemal k. onu da ortaya çıkarmalıydı.
kimse "halkçıyım" dediği için kemal beyi suçlamıyor. halkçıyım dedikten sonra halkçılığı: halk gibi yaşamak, halk kadar mal varlığı olmak olarak ilişkilendirip çoğu halkın alamayacağı şeyleri almasına insan gıcık oluyor. halkçılığı malla mülkle ilişkilendiren bizler değil kemal kılıçdaroğlu... hem saçmalayacaksın, hem saçmaladığın konuyu kendin uygulamayacaksın. sana kim güvenir?
birde tayyip'in gemicikleriyle kıyaslanmıyor mu? kıyaslıyorsan ecevit'le kıyasla, benzettiğin gandi ile kıyasla. gidip elmalarla armutları neden kıyaslıyorsun?
şu çulsuz halimle ceket de giysem benim bile üzerimde şöyle şık giyineyim insan içine çıkacağım dediğim gün 600 liralık kıyafet varken bilmem kaç yıldan beri iyi mevkilerde çalışmış ve milletvekili olan üzerine de parti başkanı olan birinin 3000 küsür liralık kıyafet giymesi anormal değildir, Halkçılığına da gölge düşürmez.
Kemal Unakıtan da Halkçı değildir lakin çocuğu 3-5 yılda hangi sektör varsa atılmış paranın gözüne koymuştur. Ha bir de ne mübarek insanlar var ki Allah'la doğrudan bağlantıları bile var
(bkz: rabbime sordum cleveland dedi)
not: başkan olduktan sonraki bir çok hamlesini beğenmiyorum Kılıçtaroğlu'nun, oy da vermem zaten.
Çok çok kaliteli olan kemerdir. Güle güle kullansın.
Halkçı olmak için illa insanın bit pazarından giyinmesi gerekmez. Parası varsa ve neye yetiyorsa kendi tercihine göre elbise alır, araba alır veya herhangi bir şey. Diyelim ki bu adam hacı murat araba ile dolaşıyor. Ama ne kadar çok parası olduğunu biliyorsun. O zaman helal olsun adama çok halkçı birisi mi diyeceksin? Sorgulanması gereken bunlardır. Kişilerin dış görünüşleri ne de çok ilgilendiriyor herkesi.
şu an nerede olduğundan öte, buralara nasıl geldiğinin farkında olmak önemlidir. anasının ak sütü gibi helal olan birikimlerini nasıl harcayacağı kişinin kendi tasarrufundadır. rahmetli ecevit in son model mercedes alabilecek imkana sahip olduğunu bilmeniz ile onun toros marka otomobili tercih etmesi bünyelerde halkçı portresi mi çiziyor. asıl mesele bu birikimlerin üzerinde şaibe olup olmamasında. amaç kılıçdaroğlu nu madara etmek ise daha ciddi konular ile gelin.
her zamanki gibi başkalarına buldukları manalarla ve ya başkalarının hatalarıyla kendi yanlışlarını, rezilliklerinin üstünü örtmeye çalışan natürel görünümlü dokunulmaz kesimin savunmayı spora dönüştürdüğü durum.
bu insanlar o denli zavallı ki eli silahlı banka soyguncusu deniz gezmiş 'i kahraman ilan eder, posterlerini ve kendisini chp ile özdeşleştirir sonra da onları asarak idam edenlerin yargılanmasına izin veren yolları tıkarlar.
bu nasıl bir karaktersizliktir anlamış değilim. kişisel bazda değil yapı bazında diyorum.
adını dillerden düşürmezler, davamız davamız derler ama bir deniz gezmiş kadar kişilik sahibi olamazlar ki bu adam cumhuriyet karşıtı, rejimi yıkıp sosyalizmi hedefleyen bir terörist iken!
adamlar baştan aşağı çelişkiliyken böyle şeyler bence de hafif kalır yani.
kendisi bile almamıştır, chp li milletvekillerine aldırmıştır. üzerine hiçbir şey olmamasına şaşmamalı, kendisine gereken herşey başkaları tarafından alınmaktadır.dolayısı ile üzerine tek 1 fatura bile kayıtlı değildir.
bu şekildede fakir edebiyatı yapmaktadır. "bakın benim evim yok, başkasının evinde oturuyorum. ben 1000 liralık kıyafet almıyorum, adamlarıma aldırıyorum." şeklinde göz boyamaya çalışmaktan ibaret bir siyaset tablosu çizdiği bu şekilde anlaşılabilmektedir.
muhtemelen markete falan gidincede chp li vekillerin kredi kartını kullanıyordur. dolayısı ile yarın birgün "bakın kılıçdaroğlu o kadar halkçı ki koca 1 ay boyunca hiç kredi kartını kullanmamış " diye çıkılabilir ortaya. yerseniz...
eleştiri tümden salakça ama benim anlamadığım bu adam halktanım dedi de bu mu halkçılık allah belanı versin diyorsunuz da, tayyibinizi aynı daireye dahil etmeme ve bu salak eleştiri de ona da bir yer açmama sebebi nedir?
hayır yani tayyip, fakirlerin götüne koyim, şimdiye kadar sikildikleri yetmez iktidara geliyim hepsinin götündeki dona kadar alıcam, çalıcam çırpıcam mı dedi de aynı minvalde değerlendirilmiyor. o dememişti, o fakir fukara edebiyatı yapmamıştı diye düşünmenize sebep olan nedir? hayır yapmıştı o sebeple soruyorum nedir bu ikiyüzlülük diye. yoksa tayyibim başa gelip başbakan olunca dilediğin gibi sikersin sorun değil diye sözünüz mü var. ya da bizden abi sikerse siksin, diye mi rahatlığınız mı var.
bu kadar salakça eleştiri kafanızla bir şey değil chpyi iktidar yapacaksınız kaşla göz arasında. o beni ayrı bir korkutuyor.
hakkıyla kazandığı parayla alıyorsa seçmen açısından sorun olmaması gereken kemerdir. Adam yolsuzluğa, haksızlığa, sahtekarlığa bulaşmadan kazandığını istediği gibi harcar efendim.
Güle güle kullanılacak kemerdir. Adamın bir kemeri bile birilerini rahatsız ediyorsa demek ki ülkede bir şeyler değişmeye başlamış. Gelelim "halkçı" sıfatı ile "425 liralık kemer" arasındaki bağlantıya.
Bizim halkımız lüksü seven bir halk. parası olunca o kemerden kat be kat pahalısını da alır. Ayrıca cukkayı da çok sever, avantadan paralar gelsin, gemiler alınsın, kimsenin haberi olmadan pastörize likid yumurta ihalesi yada buna benzer birşey açılır hooop bir bakımışız birileri avantayı çoktan kapmış. Daha sonra başvekil maaşla geçinemediğini söyler hop saatler, kıyafetler, çocukları burslu okutmalar vs vs. yada biraz daha eskilere gidelim reis-i cumhurun biri "benim memurum işini bilir" demiştir. Ve bu adamları seçen de oralara getiren de "halkçı" halkımız değil mi? Yani ne oluyormuş, "halk hak ettiği şekilde yönetiliyormuş".
ister tayyip erdoğan, isterse kemal kılıçdaroğlu veya herhangi bir göz önünde olan siyasetçi veya iş adamı iyi giyinmek zorundadır. bunun tersi olsa yani liderler veya iş adamları üstlerinde iyi durmayan, ucuz kıyafetler ile halkın önüne çıksa o zaman da ayıplanırdı. halk hem liderlerini iyi giyinmiş görmek ister hem de iyi giyinince ayıplar. bu iki ucu boklu değnek olan durum için yapılacak bir şey malesef yok. ister iktidar partisi ister muhalefet partisi olsun hepsi aslında türkiye'yi temsil etmektedirler. sadece halk ile değil aynı zamanda yurtdışından gelen misafirlerin de karşısına çıkmakta veya kendileri gitmektedirler. bu sebeple daha da pahalı ve güzel duran kıyafetler giyebilirler ise giymelidirler. ayrıca ister siyaset ister ticaret alanında işin raconu budur. ne kadar prestijli görünürseniz o kadar karşınızdakine güven verirsiniz. siyaset ile doğrudan bir bağım olmamasına karşın iş hayatı olarak örnek vermek istersem milyon dolarlık bir teklifin pazarlığını yapmak için altınızda döküntü bir yerli araba ve günlük giydiğiniz kıyafet ile gidemezsiniz. eğer bu şekilde giderseniz teklifi yaptığınız kişi o işi size verir ise yapıp yapamayacağınızdan veya peşinatı alıp kaçacağınızdan şüphe duyar. verilen bir teklifi görüşmeye giderken bile milyarlık takım giymeniz işin raconu ise koskoca devleti ve muhalefetini temsil etmek için nasıl giyinmeniz gerektiğine siz karar verin.
Tırt ulusalcı kılıçdaroğlu'nun halkçı olmadığı gerçeğini düşündüğümüz zaman halkın ve gerçek halkçıların pek s*klemediği durumdur. Yani bu adamın deniz baykal'dan bir farkı yoktur. söylemleri, düzene bağlılığı, burjuvazi hayatı, ulusalcılığı. o yüzden "halkçı" kelimesini bu şahsiyet için kullanmak mantıklı değil.
giyecek tabiiii...bizim millet giyime kuşama göre değerlendirir adamı. oy almak istiyorsan giyimine kuşamına dikkat edersin türkiye´de. hoş heryerde böyledir bu.
BÖYLE PAHALI KEMERLER ALINDIĞI SÜRECE HALKIN BiRBiRiYLE KAVGA ETMESi KAÇINILMAZ. BiRi ÇIKAR KILIÇDAROĞLU'NUN KEMERi ÇOK PAHALI DER BiR BAŞKASI DA ONA CEVAP VERMEK iÇiN BAŞBAKAN'IN KARISININ TEKTAŞ YÜZÜĞÜNÜ ORTAYA ATAR. SONUÇTA YAPILAN KRALDAN FAZLA KRALCILIKTIR. ORTADA HALKÇI BiR LiDER FALAN DA YOK, MiLLET BiRBiRiNi KANDIRIYOR SiYASETÇiNiN KANDIRMASINA GEREK YOK.