ota boka "asalım" diyen bir güruhtan ne temel özgürlüklerin korunması ne de en basit adalet kriterlerinin uygulanması beklenebilir. "halkın adaleti" bireyler üzerinde uygulanabilecek en sarsak kavram olarak hem hak etmeyene fazlasını veren, hem de hak edeni yok eden bir kaynaktır. "halkımız neylerse güzel eyler" diyen uyanıklar tarafından sürü halinde infaz edebilme yeteneğine sahip bir mekanizma olan halk için tek dert heyecan, intikam ve bağrış çağrıştır. neden? çünkü örgütlenme mekanı ya da ortak aktivitesi televizyon ekranıdır. normal şartlarda çoğunun tipi elverişsiz olduğundan, yeteneksiz olduklarından hadi bilemedin iki kelimeyi bir araya getiremediklerinden herhalde, televizyonda beş dakika görünmek fırsatı çıktığı anda kütle haline dönüşüveren bu güruhun yapmayacağı soytarılık yoktur.
halk adaleti mi? bildiğin biraz fazla gelişmiş bir maymunluk sahnesidir. bir konuyu anlaşılsın derdiyle çok basitleştirenler, adeta halka pankart malzemesi olacak kadar özlü sözler üretmiş olur.