kapitalizmin tam anlamıyla amacına ulaştığının kanıtıdır.
öncelikle televizyonlar, radyolar, medya aracılığıyla insanları statü, mevki için yaşamaya mecbur bırakan bir statü toplumu yaratılır. ünlü insanların oynadığı reklam filmlerinde ucuz olanı almayın pahalıyı alın ki sizi adam sansınlar imajı çizilir. bu statü toplumu içerisinde oluşturulan tüketim çılgınlığı ile alım gücü olmayan insanlar bile kendilerini kredi kartı adı verilen tuzak ile bu statü karmaşasının içine atarlar.
gömleğinin göğüs tarafında bulunan bir timsah sembolü veya polo oynayan bir insan sembolü o gömleği alınmak zorunda kılar. çünkü toplum, saygı görmek için insanların karakterlerini değil gömleklerinin üzerindeki sembolleri esas alacak bir hale getirilmiştir. sistemin işleyişindeki en müthiş nokta ise bireylerin alım gücü olmadıgı halde sürekli mal arz etmesini 'isteyerek' yapmasıdır. eğer toplum normları bunu mecbur kıldıysa parası olmayan insanların bile avm'lerde çılgınlar gibi alışveriş yapması günümüz dünyasında doğaldır.
sallasakta bir gün bizimde mutlaka girdiğimiz kuyruktur. ya kullanışlı birşeydir ya fiyatı uygundur. he sırf almak için alanlara denecek laf yok, o ayrı konu.