bugün

Olmayan kardeşlik için oğluma abuk subuk isim veremem.
ne zaman bir kürt, çocuğuna selahhaddin eyübi'nin kardeşlerinin ismi olan tuğtekin, turanşah gibi ismleri koyar o zaman halkların kardeşliğinden bahsederiz o zamana kadar siz seloyla devam edin.
Sokarım halkların kardeşliğine a.kodumun komünistleri.
yeri geliyor insan öz anne babasının çocuğu olan öz kardeşi ile kavga edip, konuşmuyor.

bu durumda "elin mezopotamyalısı ne kardeşim olacak la?" diye haklı bir soru sorulmasına neden olacak girişim. kürtler ne zaman topyekün pkk'ya karşı ayaklanır, pkk ve hdp gibi türkiye cumhuriyeti düşmanı oluşumlara prim vermez ancak o zaman kale alırım. ama yine de kardeşim demem. kusura bakmayın. ister ırkçı deyin (ki değilim) ister başka bir şey, ben bu ülkenin ekmeğini suyunu içip, bu ülkenin öğretmenini, işçisini, hatta kundaktaki masum bebeğini öldüren ve onu öldürenlere destek olana kürt olmasını bırak, türk bile olsa "kardeş" demem.
manasız bir kampanya. bizler insanların kendi memleketlerinde, kendi aralarında kürtçe iletişim kurmaları ile kürtçe'yi türkiye geneline yayarak ikinci bir resmi dil yapmak arasındaki farkı bilmiyoruz. türkiye'nin tek resmi dili türkçe'dir. bir başka dili yaygınlaştırırsanız devletin ve milletin bütünlüğüne zarar verirsiniz. bu ülkede herkesin kendisini türk hissetmesini sağlamak boynumuzun borcudur. kürt olabilir, çerkez olabilir, laz olabilir; ancak eninde sonunda bu insanlar türkiye cumhuriyeti vatandaşıdır. insanları dillerine göre ayrıştırırsanız aslında objektif milliyetçilik dediğimiz "kafatasçı" anlayışın ekmeğine yağ sürer, ayrıcalık tanıdığınız halkların iki gün sonra bağımsızlık istemiyle ve neticesinde toplumun terörize oluşu sonucuyla karşı karşıya kalırsınız.

mesela türkiye cumhuriyeti'nin devlet başkanı gürcü, laz, çerkez kökenli olabilir lakin televizyonda yayındayken yahut halka seslenirken türkiye türkçesi kullanmak durumundadır. çünkü bu ülkenin resmi dili türkiye türkçesi. devlet başkanımızın kendi öz lisanını özel hayatında her daim kullanabilme özgürlüğü vardır lakin o lisanı görevi başındayken kullanması subjektif milliyetçilik esaslarına da türkiye cumhuriyeti devleti'nin milli yapısına da terstir. zaman içinde bu tarz farklılaşmalar ülke bütünlüğünü bozar. bir çerkezin çocuğuna "gupse" ismini vermesiyle, bir türk'ün çocuğuna "ece" adını vermesi arasında bir fark yoktur. bunlar ülke bütünlüğüne zarar vermez, aksine koruyucu bir kalkan bile oluşturabilir zira insanlar baskılanmadıkları sürece isyan etmeye de meyyal değildir. ancak siz tutup türk kökenli insanlardan çocuklarına kürtçe, lazca, çerkezce isim vermelerini isteyemezsiniz. böyle bir şey isterseniz bu, bir kültürü diğer kültüre kırdırmaya çalışmaktır. ayrıca belirli bir kültür çevresini şımartabileceği gibi diğer kültür çevrelerinin de bundan olumsuz etkilenip benzer propagandalara girişmesine sebep olabilir. basit bir isim mevzusu olarak baktığınız olayın ucunun nereye dayanabileceğini tahmin dahi edemezsiniz.

dolayısıyla bu söylemi hoş karşılamak, mardin'de kürtçe konuşulmasından rahatsız olup düşmanca tavırlar sergilemekle aynı sonucu doğurur. ikisi de ülkeyi bölünmeye sevk eder. zira iki davranış da farklılıkların altını çizer, farklı olanı ya şımartır ya da kızdırır. siz farklı olanlardan birini seçip bazı imtiyazlar tanırsanız, imparatorluk bakiyesi bir toprak parçasında hiç kimseyi bir arada tutamazsınız. eğer bu farklılıklardan birini seçip öz kültürünü tamamen yasaklamaya çalışır, nefret kusarsanız yine hiç kimseyi bir arada tutamazsınız. sözün özü, ısrarla ülkedeki farklılıkların altını çizip durmak yerine birleştirici unsur olarak subjektif milliyetçiliği benimseyin de mustafa kemal paşa yerinde rahat uyusun. bu bizim ona borcumuzdur.

edit: ilber ortaylı'nın bahsettiği cahiller sizsiniz galiba?
Tamam len seni mi kırıcam. Erkek olursa mordor, kız olursa isengard. * *
Ölektrik. Trafo da olabilir.
Halkların kardeşliği kapsamında ben tuva veya Uygur Türkçesi ile isim vermek istiyorum.

Neden yüzünüz buruştu?
Tuva ve Uygur Türkleri halk değil mi?
Irkçı mısınız kardeşim?