emperyalizmin böl, parcala, yönet ifadesinin en yalın halini oluşturur. orta doğu'yu kana bulayanlar, ülkelerdeki açlık, sefalet politikalarının yaratıcıları, bu tabloyu ellerini ovuşturarak izler ve halkların birbirine yönelik kin ve intikam duygularını körükler. halbuki halklar ''o'' coğrafyalarda yüz yıllardır yaşamış, bir kültür oluşturmuşlardır. halkların yarattığı bu kültürün karşısına, emperyalist saldırganlık çıkmış, halkların gözünü kör etmiş, birbirlerine düşmanlık beslemesinin tüm maddi koşullarını sağlamıştır. suni gerekçelerle, sömürü politikalarını derinleştirmiştir. bu yeni bir politika olmadığı gibi, önemli olan, halkların bunu görebilmesi ve bu politikalara yüz vermemesidir.
en güzeli dinler tarafından yapılan eylem. müslüman kendi dininden olmayanı öldürmeyi cihad sayar, yahudi kendi dininden olmayanı köle olarak görür kendisi üstün ırktır, hıristiyan bütün ezip kendisi dünyayı yönetmek ister engizisyon kurup beğenmediğine işkence eder.hepsi kaybolsa dünya çok güzel bir yer olacak.
kendine liberalim diyenlerin, yoktur böyle bir dertleri. helsinki yurttaşlar birliği'ni yere göğe sığdırmaz, ancak bu halkların tarihinden birhaberdirler.