Dünya'nın başka bir ülkesinde yaşasalar parayı kıracaklardı ama Türkiye'de yaşadıkları için yarı aç dolaşamaktadırlar. Ne iş yaptıkları pek çok insan tarafından henüz net olarak anlaşılamamıştır malesef. Zaten kendilerinin de ne'ci oldukları konusunda kafaları karışıktır.Üniversite eğitimleri sırasında biraz siyaset, biraz işletme, biraz ekonomi, biraz sosyoloji, biraz uluslararası ilişkiler, birazpsikoloji,biraz istatistik öğrenirler. Her konu da bilgileri vardır ama 'biraz'dır. Sebebiyse halkla ilişkilerin bir bilim değil disiplilerarası bir yaklaşımolmasıdır. iş bulmak konusunda zorluk çektiklerinden, Bölümleri ile yakından uzaktan alakası olmayan mesleklerde çalışmakta ve biraz parayla geçimlerini sağlamaktadırlar. Halkla ilişkiler geleceğin mesleği, halkla ilişkilerciler ise şimdinin kadersiz gizli işsizleridir ülkemiz şartlarında. Ekmek yiyenleri istanbul'da çalışanlardır. Üstelik meslektaşları oldukça fazladır. Zira eğitimini alan almayan herkes kendini halkla ilişkilerci diye adlandırmakta, mesleğe balıklama atlmaktadır.
türkiye'de meslekleri anlaşılamayan bir kitledir. özellikle işveren tarafından ne iş yaptıkları net olarak bilinmemektedir. daha öğrenciyken "şindi sen bu okulu bitirince ne olucan?" benzeri sorularla sık sık karşılaşırlar. bitirdikten sonra iş aramaya başladıklarında da teşrifatçıların * , pazarlamacıların hatta sekreterlerin de halkla ilişkilerci olarak adlandırıldıklarını öğrenip dumura uğrarlar. işin kötüsü hal böyleyken, sorulduğunda kendileri dertlerini, halkla ilişkilerin ne menem bir şey olduğunu anlatamazlar. çünkü bu karşılarındakini aşar. gelecekte durumlarının değişmesini * ümit etmektedirler.
