hala, yönetimin tek elde toplandığı, içte ve dışarda yürekli bir siyaset sergileyecek, gerektiğinde yönettiği toplumun dahi tepesine çökmekten kaçınmayacak yönetim şekli isteyen bir marjinal olmaktan öteye gidemeyen ben, ne yaptım ne ettimse kabul ettiremedim, benimsetemedim bünyeme şu demokrasi denen boku. çok çabaladım, didindim olmadı. kim bilir belki de akepe'nin demokratik bir şekilde başa gelmiş olması ya da ne bileyim, dtp'li kürtlerin, yine akepe örneğinde olduğu gibi demokrasi denen bokun en önemli unsurlarından olan seçimle, devletin yeminli teröristi olduklarını görmem ve ekmeğini yedikleri topluma karşı sergiledikleri bu karaktersiz duruşlarını acı içinde seyretmek zorunda bırakılmam ve tüm bunlara ilave olarak demokrasi ve barış taraftarı geçinip, barışa giden yolda tüm umudunu, terörizmin siyasi kanadını oluşturmktan öteye gidemeyen kör cahil bir kürt'ün dudağından dökülecek cümlelere ve bu herifin gerçekleştireceği eylemlere bağlamış olan bağnazların itici tutumları ve onların basit propagandaları beni, demokrasinin hakkaten siktir-i boktan birşey olduğunu düşünmeye itti ve bu sebeple sevemedim, kabullenemedim bu boku. sevip kabullenemediğim içinde ne demokrasiye, ne de demokrasi kisvesi altında terör estirenlerin sığ sihniyetleriyle ürettikleri fikirlere bel bağladım. hal böyleyken yapılan bu açıklama hiç sikimde olmuyor.
tanım: türk'ün kabaran kininin patlamasından korkan kürt ahmet türk'ün korkusunu gözler önüne seren, içsel dünyasının dışavurumu.