istanbul'da bulunanları resmen sığırdır. mesela bir örnek vereyim geçen de daha çok yolcu alacağım diye güzergahı değiştirip, ki bu güzergah sadece öbür yol tıkalı olduğu olduğu zaman tercih edilir, o zaman o yolda gayet uygundu, zaten dolu olan otobüsü iyice çekilmez hale getirdi.
otobüs değilde makam aracı sürdüğü görünümü veren, bir yer sorulduğunda ''yolculara sor onlar tarif etsin'' diyen, otobüsün hiç dolmadığı kanısına kapılan, orta tarafın ona zıt gittiğini sanıp sürekli ''orta taraf arkaya doğru ilerleyelim'' diyen bazen posbıyıklı bazen kıl insan tipidir.
Bir tanesi yüzünden bugün ölümle selamlaştım resmen bakar demi insan indik mi iniyor muyuz ölen ölsün sen yoluna devam et anca zaten sevmezdim daha da sevmıyorum artık arkaya doğru yanasamam daha da.
her durakta boşlukları dolduralım, arka tarafa doğru ilerleyelim diye bağırıp çağıran adamdır. yolcuların birbiri ile akraba olması isteyen yada uman kişilerde olabilir.
para alımı kalkıp sadece akbil ve istanbul kart sistemi kalınca kankaları muavinler uçup gittikten sonra sudan çıkmış balığa dönmüş büyük çoğunluğu doğulu olan insanlardırlar.
istanbul ve bursa'dakiler öküzün önde gidenleridir ki bursa'da bir gün bu heriflerin öküzlüklerine isyan eden 2-3 kişi bu şoförlerden birini otobüsten indirip evire çevire dövmüşlerdi...
bu adamlar seçilmiştir. bellidir yani kim olacakları.
- geneli siyah bıyıklı, bazıları sakallı olabiliyor.
- arka tarafı bir türlü dolduramazlar.
- sabırlıdırlar ancak aralarında artist çoktur.
hergün direksiyon sallamak bu trafikte inanın insanı dumura uğratır, türlü türlü insanla karşılaşmak ayrı bir dert, geçim derdi ayrı evet onların işi gerçekten zor, bir de madalyonun bu yüzünden bakalım olaya, halk otobüs şoförleri kolay bir iş yapmıyorlar.
sözlük olarak bazı günlerde değişik değişik hatlarda yolcu gibi toplanıp tekme tokat dövülmesi gereken tiplerdir ki o hatta çalışan diğer şöförler ibret alsın.