müziğin temel prensiplerinden hiçbirisine sahip olmamasıdır. ritm, melodi, armoni türkü denen formatta yoktur. davul-zurnada nota mı var sanıyorsun? boşuna sanıyorsun.
müziğin her türlüsü insanlar geliştikçe modernleşmektedir ama kimse çıkıpta ilkellerin müziğidir diyemez kim hangi müzikten zevk alıyorsa onu dinlemekte özgürdür.
halk müziğini aşağılamak yunus emrey'i, karacaoğlan'ı, neşat ertaş'ı ve özellikle de aşık veysel'i aşağılamaktır. ki böyle bir şey hangi düz mantıkla yapılır merak konusu.
(bkz: yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmemek)
türk halk müziği üzerine tez çalışmaları olan 3-4 ayrı yabancı arkadaşı olan biri olarak, gülerek karşıladığım tespittir. dünya üzerinde türk halk müziği gibi etnik, mozaik, özgün başka bir tür çok nadir bulunabilmektedir. çok derin okunması gerekli bazı konuların konuşabilmek için.
duruluğu ve içtenliğidir onu yüzyıllardır ayakta tutan. dolayısı ile anlatmaması, ima etmemesi, yekten söylemesidir, söylemek istediklerini.
yeri geldiğinde;
" beni bende demen, bende değilem,
bir ben vardır bende, benden içeri "
" gel, ne olursan ol yine gel,
ister kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel,
Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel "
" dost dost diye nicesine sarıldım
benim sadık yarim kara topraktır
beyhude dolandım, boşa yoruldum
benim sadık yarim kara topraktır "
dizelerindeki kırgınlığı, burukluğu, sitemi,
" uzun ince bir yoldayım
gidiyorum gündüz gece
bilmiyorum ne haldayım
gidiyorum gündüz gece "
dizelerindeki kaybolmuşluğu, amaçsızlığı, çaresizliği başka hangi sözlerle daha iyi anlatabilir.
halk müziği, adından da anlaşılacağı gibi halka ait olan, onun dertlerini, sevinçlerini ve hasretlerini içtenlikle yansıtan, o var olduğu sürece de var olacak olandır.
Bu düşünce,1930 larda yaşanan halk müziğinin yasaklanmasına kadar götürür.
Buna en iyi cevabı, Sinan Çetin "Mutlu ol bu bir emirdir" videosunda vermiştir.
bunu diyen adam; klezmer, klasik, blues dinleseniz bu kez de adınızı entel özentisine çıkaracaktır. görmek istediği gibi görmektedir zira.
farklı müzik alanlarından repertuar sahibi olmak, kültürel ve müzikal belleği artırır. değişik ortamlara girdiğinizde dinlenilen eserin kodlamasını yapmak, "bu, budur" diyebilmek gerçekten güzel bir his.