"halka rağmencilerin" pek hoşuna gitmeyen, halkın ne istediğinin daha önemli olduğu gerçeğini kabul etmeyen, halkı adam etmek, hizaya sokmak gibi görevlerinin olduğunu düşünen, tartışılmaz, değiştirilmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen kanunları savunan ayarsızları rahatsız eden cümle.
halk ne isterse o olur, halka rağmen hiç bir şey yapamazsınız, yapmaya çalışırsanız başarılı olamazsınız, zaten gittiğiniz yol da demokrasi yolu değil darbeler yoluna çıkar. sonra ağlayıp sızlanmanın gereği yok.
halk isterse şeriat gelir, çok doğru ama bu halk şu anda şeriatı istemiyor. sadece laiklikten ve kemalizmden bıkmış bir halk var. şeriattan korkuyor bu halk. ezan okunduğunda sokaklarda dolaşan müslüman, şeriatı sevmez. ezan okunduğunda namazını kılmaya koşan insanlar şeriatı laikliğe tercih eder.
asıl önemli olan, bu halkın islam'dan nasıl koparıldığıdır. camiler yetim kaldı, laiklerin korkusu budur, halkın yeniden camilere akın etmesi ihtimali korkutuyor onları. kıyı kesimlerde yaşanan laiklik denize ne kadar yakın değil mi? ıslandı ıslanacak.
şu kıyı kesimi lafı tayyip erdoğanla birlikte çıktı. ne kadar belli onun adına çalıştığınız. onun lafları. onun politikası, onun kuralları.
he he şeriat gelir.
halk laiklikten bıkmış mış mış. halka sağ iktidarlar laikliği öğretmediği için yanlış anlaşıldığı için insanlar başka şeylerden sıkılmış olmasın sakın!!.
halk camilere gitsin. bizim karşı çıktığımız cemaatleşmedr. buda camilerde sürüsüne bereket. bu yüzden halk camiye gitmesin. ama ne zaman feto ve türev cemaatleri ortadan kalkar. camide yatıp kalkarım lan söz.
halk ne isterse o olur savını savunan kişi söylemidir.kaldı ki doğru olmakla beraber tehlikeli durumlar da arzedecektir bu durum.
zira halk bir araya toplanır da "-biz yarrahh isterüüük" diye söylemlerde bulunup sokaklara dökülürse o zaman başımıza hakikaten yarak gelir, toplum olarak yaraklara geliriz mazallah.
sevgili yazarlar ve sevgili okurlar, aslında işin gerçeği şudur; "halk ne isterse o olur" söylemini son dönemlerde fazlasıyla zikredenler halkı cehalet içinde yüzdürmeyi amaçlamış, kirli emellerine halkı yaftalayarak ulaşmayı amaç edinmiş olanlardır.
bu tip varlıklar (insan demiyorum onlara ben) halkı inançları üzerinden maddi anlamda sömürmeyi akıllarına koymuş bazı hacı, hoca, efendi, şeyh gibi yavşaklara hizmet ederler.
halk isterse gelir. hem de taliban şeriatı, vehhabi şeriatı, iran şeriatı falan değil; harbi şeriat.. herkesi mutlu edecek adalet... bu halk, bilinç altında bunu istiyor da...
halklar bireylerin afyonudur. Faşizmin kitle ruhu anlayışı, yıkıcıdır. ve genelde ortak bir şeyleri olmayanların bile ortaklığı ile sonuçlanır. Toplu yaşama istemi bir grup iletişim moderasyonu vesilesi ile insanı kavramların onlar üzerinde yük olacağı bir şemaya iter. Bu itki aslında moderasyonun kendisi değil bireyin çevreye karşı olan algısıdır. Genel de bu itki sadece konuşma ve düşünce ile var etse de, asıl egemenliğini resim ve sesle tanımlar. Bu tanımlamalar bilinç altında öğrenme durumunu uyararak onu ihtiyaca yönlendirir. Ve öğrenme ile birlikte öğrenilen bilgiyi kabullenme ile tamamlanır.
Kültür ve altkültür yaratımı, birbiri ile ilişkileri olmayan farklı kökende iki toplumu bile birleştirir. iletişimin yeni çağı uygarlık ve modernizmdir. Asıl gerici olan şey, krizler sonrası toplu helakla birlikte, kitleyi kendine bağlayan egemen kapitalist anlayıştır. Aslına bakılırsa kaynak bir kavram olmadığı sürece ; uygar olan ile olmayan arasında bir fark olduğu söylenemez. Sistematik olarak laiklik de laik olmayanların özdeşleştiği bir durum.
türkiye cumhuriyetinde tüm vatandaşlarına eşit mesafede durabilen laik sistemin kaldırılması en çok şeriat isteyen kesime zarar verir. birbirini müslüman kabul etmeyen, ben daha iyi müslümanım diyen birsürü mezheb, cemaat ve tarikatlar ile değişik siyasi görüşlerdeki müslümanlar birbirini yer.
laik türkiye cumhuriyetinin kıymetini bilelim.
(bkz: bu halk zaten şeriat istemez)
halklar devletlerinden değil, devletler halklarından korkmalıdır. zira halk olmadan devlet olmaz ama devlet olmadan halk olabilir. buna göre halk neyi isterse o gelir. isterse (allah korusun homofobik biriyimdir) eşcinsel evlilik bile gelir mazallah.
bu iş çoğunlukçu demokrasi ile olmaz yazar arkadaşlar. gene foruma döndü ama halk isterse olur gibi safsatalar var. bu referandum falan değil bikaç kanun değişmiyor. bu rejim değişimi yani devrimdir. bu iş devrimle olur ve kansız devrimde olmaz. savaş çıkar, heleki 2010 yılında. ülke biter. dışa bağımlı ekonomimize kimse yatırım yapmaz. şahsen ben de yaptırtmamak için canlı bomba bile olurum.
bu işler kolay değil öyle. 2000 den sonra devrim kavramı bitmiştir.
laikliği anlayamamış bünye serzenişidir. laikliği din düşmanlığı zannedip din düşmanlığı yapmayı marifet bilen beyinsizler takımının hatası ne ise laikliği dinin karşıtı bir olgu zannedip laiklik düşmanlığı yapan hokkabazların da sorunu aynıdır. bu iki takım halkı kendine çekiştirmeye çalışır durur. olan ise halka olur.
halk en başta ekmek ister. iş ister. özgürlük ister. evet dinini özgürce yaşamak ister. ama bir kısmı da inanmadığı için inanmadığı gibi yaşamak ister. başını örtmeyenleri orospu olarak görmek ne kadar yanlışsa başını örtenlere de yobaz demek veya dini simge diyerek üniversiteye almamak aynı derecede yanlıştır. içki içmeyene yobaz demek ne kadar yanlışsa içki içene de sen şusun sen busun demek o kadar hatalı. oruç tutmayana niye tutmuyorsun lan diye sorulmamalı. ama oruç tutmayan da saygılı olmalı, oruç tutana saygı göstermeli. bu nasıl kin bu ne biçim nefret anlamıyorum.
edit: yobaz teriminin yanlış kullanılması üzerine
yobaz bir fikre bağnazca saplanmış kimse anlamına gelir. kimse bunu din ile dindar ile eşdeş bir terim gibi kullanmasın. dinsizin de yobazı olur. hatalı olsa dahi adeta futbol takımı tutuyormuşcasına bir partinin ideolojisini savunmakla da olur. "ben aydınım, benim gibi düşünmeyen üniversitede prof olsa dahi okumuş cahildir" diyerek de yobaz olunur. kendini aydınlanmış zannedip halkı cahil görmekle de yobaz olunur
kaldı ki, yahu islam'ın sosyal hayatta getirdiklerini uyguluyoruz biz. hırsızlık yalan iftira dolandırıcılık yasak. onun dışında herkesin özel hayatında şeriata uyması gibi bir rejim sistemi kurmak islam'a aykırı bir kere. ne biçim adamlarsınız yahu.
kitap okuyun laikliği öğrenin. birde. atatürk cumhuriyet'inde yaşayıp 90 yıl sonra şeriat isteyenler bir devrim yapılacak olursa önce anıtkabir'i yıksınlar. becerebiliyorlarsa. zira orda olacağım ve herkes kan gölünde boğulacak.
cahil, okumamış, ezik insanların kendini biryere ait olma duygusuna engel olamadıkça gerçekleşebilir durum. sonuçta kukla olmaktan memnunlar. ipler de her zaman başkalrının elinde olacaktır. herşey cahil, yobaz ve iki yüzlü olmanızı kabul etmekle başlayacak.
--spoiler--
"Cahil bir toplum,özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi ,hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder.Cahil toplumla seçim yapmak,okuma yazma bilmeyen adama,hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır!Böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir."
--spoiler-- Friedrich Nietzsche...
şeriat da özgürlük var ise, cumhuriyette inanç özgürlüğü var.
bizleri emperyalizmden kurtaran atatürk'ün cumhuriyet rejimini şeriat olarak değiştirmekle elinize ne geçecek merak içerisindeyim.
kaldı ki iran'daki recm cezalarını biliyoruz. isteyen istediği ile zina yapar. bu özgürlüktür. tecavüz olmadığı sürece özgür insanlar evlenmeden cinsel ilişkiye girebilir. şeriat devletinde bunu yaparsan cezalandırılırsın ama halbuki başkalarına zarar vermediğin için zina sebebi ile seni sadece yaratıcı cezalandırır.