iŞTE BUNU SÖYLEDiĞiMiZ iÇiN SALDIRIYOR KÜRT MiLLiYETÇiLERi HALK CEPHESiNE
GERÇEKLERi SiZE YiNE YENiDEN ANLATACAĞIZ!
Kürt Milliyetçileri günlerdir Halk Cephesine saldırıyor
Emperyalizme saldırmadığı kadar saldırıyor üstelik!
Derneklerimizi molotoflayacak, şehitlerimizin adını verdiğimiz parklarımızı yakacak kadar pervasız, kan dökecek kadar devrimcilere düşmanlar.
Bu düşmanlık neden?
Bize neden düşman olduklarını biliyoruz: Kendilerinin Barış diyerek süsleyerek sundukları emperyalistlerle ve uşaklarıyla uzlaşma politikalarının önünde engel olarak görüyorlar bizi. Silahları bırakıp düzene dönmelerini eleştirdiğimiz için bize tahammül edemiyorlar.
Bu eleştirimiz karşısında söyleyecekleri bir şey olmadığı için, YALAN gerekçelerle bizi suçlu duruma düşürmek istiyorlar. Saldırı gerekçesi yaratmak için bizi siyaset yasağı koymakla suçluyorlar.
Hangi siyaset yasağından bahsediyorsunuz?
Selahattin Demirtaşı MAKUL olmakla eleştirdiğimiz için derneklerimizin kapısına dayandınız
PKKnın emperyalizmle uzlaştığını bıkmadan usanmadan yazdığımız, emperyalizme teslim olmak yerine savaşma çağrısında bulunduğumuz için molotoflar attınız, ses bombaları patlattınız, insanlarımızın kafasını gözünü yardınız
Siyaset yasağı koyan biz miyiz, siz mi?
BiZ SiYASET YASAĞI KOYMADIK! BU KOCA BiR YALAN!
Çayan Mahallesinde açtığınız standa konuşmak için gittiğimizde, sakladığınız sopaları çıkartıp siz saldırdınız.
Eleştiri özeleştiri gibi bir mekanizma varken, siyasi olarak savunma yapıp, tartışabilecekken neden saldırmayı tercih ettiniz?
Siyasetler arası hukuk komisyonuna başvurabilecekken neden saldırdınız?
Dergilerinizde, gazetelerinizde, televizyonlarınızda eleştirebilecekken neden saldırdınız?
Siyaset yasağını koyan biz değil, sizsiniz, kimseyi kandıramazsınız.
Biz biliyoruz sizin saldırma nedeninizi.
Ve anlatacağız. Tüm halkımıza anlatacağız. Gece gündüz, dur durak bilmeden anlatacağız.
Yeni, gizli saklı, sır bir şey yoktur Bize daha önce de defalarca saldırdınız. Ve her saldırınızda söylediğiniz gerekçeler hep aynı oldu. Yeni bir şey bile üretemediniz. Söyledikleriniz neydi?
- Abdullah Öcalanı eleştirdiniz.
- Bizi, bayrağımızdan orak çekici çıkardık diye eleştirdiniz.
- "Kesinlikle şimdiye kadar direk bir ABD kurumuna ve kişilerine yönelik eylemlerimiz olmamıştır ve hedef seçilmemişlerdir" (A. Öcalan,15 Ağustos 1995, Özgür Halk) itirafını ibret-i alem için döne döne yazmamıza tahammül edemediniz.
- Yeni Dünya Düzeni Hakimdir, güçlüdür, boyun eğmek gerek! diyerek, Kosovaya, Yugoslavyaya müdahale eden NATO, Türkiyedeki Kürt sorununa da müdahale etmelidir. Batı eğer isteseydi sorunu çözerdi. Nasıl ki, Kosovada çözüyorsa, Kürdistanda da çözer. ... Batı, çözümü istemediği için bugünkü sorunlar ortaya çıkmıştır. (Cemil Bayık, 20 Haziran 99) sözleriyle NATOyu göreve davet ettiğinizi eleştirdiğimiz için tahammülünüz yok.
- Ateşkes, barış, diyalog diyerek Kürt halkının direnişini kendi çıkarlarınıza kurban ettiğinizi söylediğimiz için tahammülsüzsünüz.
- Saldırılarınızın arkasında yatan gerçek Abdullah Öcalanın imralı Savunmasındaki şu itirafı mıdır: Türkiye burada büyük tehlikelerden korunma kadar, tersine yani güç kaynağına dönüştürme şansına sahip olacaktır. içte ve dışta PKKnin askeri savaş olanakları çözümle birlikte Türkiyenin hizmetine girecektir.
- işte çarpıcı bir alıntı daha: Onları (Dev-Sol kastediliyor) Türkiye nasıl ıslah edecek şaşıyorum. Biz belki anlaşırız da. Fakat çok çatapatlar yani. Bir tanesini hizaya getirmek çok zor. (Abdullah Öcalan, 7 Aralık 1991 tarihli Sabah gazetesi)
işte bakış açısı budur, kendilerini ispatlamak için devrimciler konusunda akıl veriyorlar devlete. Yani bu eski bir alışkanlıklarıdır.
Emperyalizme ve ülkemizdeki yerli işbirlikçilerine karşı, uzlaşma konusundaki rüştünüzü ispat etmek için mi bize saldırıyorsunuz?
Biz kimseye siyaset yasağı koymadık Bunun kompetanı sizsiniz. Siyaset yasağı, eleştiriye dahi engel olmaktır.
Hadi, Çayanda stant açmıştınız, oraya saldırmıştık diyelim. Gazide, Okmeydanında, Sancaktepede de mi stant açtınız? Hayır. Oralarda neden derneklerimizin kapısına dayandınız, derneklerimizi molotofladınız, yaktınız söyler misiniz?
Yalan söylüyorsunuz, asıl siyaset yasakçısı sizsiniz.
Siyaset yasağı, Kürdistanda Türkiye sol örgütlerine misafir statüsü dayatarak, örgütlenme faaliyeti yürütenlere saldırmaktır.
Milliyetçi çizgisinden dolayı Türkiye Kürdistanı'nda kendini ev sahibi, devrimci örgütleri ise misafir statüsünde değerlendirip, solu tasfiye etmeye yönelen PKK, devrimci kanı akıtmıştır. 1993'te 4 TDKP'li, PKK tarafından öldürülmüştür.
PKK devrimcilerin gelişmesinden hep rahatsızlık duymuş, karşısında olmuştur. Sola karşı küçümseme tavrıyla yaklaşmışlardır. Kendi dışında gelişen hiçbir güce tahammülleri yoktur.
Çünkü PKK, milliyetçidir. Milliyetçilik benmerkezcidir, Benden sonrası tufan demektedir.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇiMLERi ÖNCESiNDEKi BU SALDIRILARINIZIN SEBEBi NEDiR?
AKPye iktidarı altın tepside sunduk demişti Abdullah Öcalan, şimdi de Tayyip Erdoğana cumhurbaşkanlığını mı altın tepside sunmak istiyorsunuz?
AKP ile başkanlık ittifakı kurmanın hayallerini mi kuruyorsunuz?
Devrimcileri, kendi çıkarlarınız için malzeme yapmanıza izin vermeyeceğiz. istediğiniz provokasyonu yaratamayacaksınız.
işte mahallelerimizde halkımızın devrimcileri sahiplenmesiyle bir kez daha gördünüz bunu yapamayacağınızı. Tüm halkımızla birlikte çıkacağınız karşınıza ve yalanlarınızı teşhir edeceğiz.
Yalanlarınızla, karalamalarınızla bizi yok edemezsiniz, bitiremezsiniz.
Biz sizin gibi emperyalizme bizi kurtarması için asla el açmayacağız.
Asla ağzımızdan halk düşmanlarını öven tek söz çıkmayacak.
Milliyetçiliğin gericiliğine değil, sosyalizmin ilericiliğine sarılacağız.
ÖNCE SALDIRININ HESABINI VERiN!
Herşey tartışılabilir Mahallelerimizde neden düzenin seçim aldatmacasına ortak olmadığımızı tartışabiliriz.
Siyaset yasağı yoktur, biz ilke ve değerlerimizi koruyoruz.
Kürt milliyetçileri düzeniçi çözümlerin, teslimiyetin propagandasını yaparken; biz emperyalizme ve faşizme karşı savaşmanın onurunu taşıyoruz.
Düzenin karşısında devrimci değerlere sahip çıkıyoruz.
Emperyalizme tek taş dahi atmayan Kürt milliyetçilerine ait oldukları sınıfı hatırlatıyoruz.
Aramızdaki temel fark da budur, biz iktidarı yıkmayı, siz ise o iktidarı yaşatmayı, güçlendirmeyi esas alıyorsunuz. AKP iktidarına koltuk değnekliği yapıyorsunuz.
Selahattin Demirtaş, hangi devletin cumhurbaşkanı olacak? Eli kanlı bir devleti nasıl yönetecek?
Biz BAĞIMSIZ TÜRKiYE diyerek milyonları birleştiriyoruz, siz emperyalizmi göreve çağırıyorsunuz. işte sizin gerçeğiniz budur.
Ama biz bıkmayacağız, yine yeniden, tekrar tekrar gerçekleri yazmaya devam edeceğiz. Yine yeniden sizi eleştireceğiz.
Şehitler vererek kurduğumuz, örgütlü olan mahallelerimizde insanlarımızı düzen sınırlarına hapsolmasına izin vermeyeceğiz.
ÖNCE SALDIRILARI DURDURUN!
Heyet kuralım, konuşalım, tartışalım önerileri artık hükmünü yitirmiştir.
Onlarca insanımızı yaraladınız, derneklerimizi yaktınız Saldırılarınız hala devam ediyor. Önce saldırıları durduracaksınız. Heyetleri çok gördük biz Bir heyet gider öteki gelir ama Kürt milliyetçileri kendisinden başkasını görmez, duymaz
Önce devrimcilere kurşun sıkmaktan vazgeçin, devrimcilerin evlerine, bürolarına, derneklerine saldırıyı derhal durdurun, sonra yaşananları konuşabiliriz.
Sözlerinizi çok dinledik, heyetlerinizi çok gördük.
SOLUN TELAŞININ NEDENi NEDiR?
Bir olay yaşandığında önce olay nedir o öğrenilir. Soru sorulur, cevap alınır ve ona göre değerlendirilir. Usulen de olsa iki taraf da dinlenir, soru sorulur Başta Atılım ve Evrensel olmak üzere ülkemiz Solu ise, bize tek bir soru dahi sormadan manşetlerinden provokasyon ve özür dilememiz çağrısında bulundular? Özellikle Provokasyonda son nokta manşetini atan Evrensele sesleniyoruz: Provokatörlükte sizin üstünüze yoktur, 77 1 Mayısındaki sorumluluğunuz ve provokatörlüğünüz unutulmadı daha. Tarih kaydetmiştir bunu, silemezsiniz.
Neden bu kadar telaş?
Bize tek bir soru bile soramayacak kadar sizi panikleten nedir?
Ermiş misiniz? Nasıl biliyorsunuz? Dünyanın ermişleri yoktur.
Nasıl biliyorsunuz tüm soruların cevaplarını? Kendiniz sorup kendiniz cevaplıyorsunuz, Kürt milliyetçileri ne diyorsa satır satır dergilerinize yazıyorsunuz.
işte bu yüzden kuyrukçusunuz Kürt milliyetçilerinin kuyruğuna takılmış, tek bir politika bile üretemeyen, meydanın size kalması için fırsat kollayan fırsatçılara dönüştünüz.
Kürt milliyetçilerinin devrimcilere saldırısında attığınız manşetlerle, devrimci düşmanlığıyla Türkiye devrim tarihine kara puntolarla yazıldınız. Bu kara lekeyi tarihinizden asla silemeyeceksiniz. En büyük utancınız olarak taşıyacaksınız.
BiR YANDA BAĞIMSIZLIK DiYEN DEVRiMCiLER, DiĞER YANDA EMPERYALiZME ÖVGÜLER DÜZEN KÜRT MiLLiYETÇiLERi VAR!
BiR YANDA BAŞINA ÖDÜL KONULAN DEVRiMCiLER, DiĞER YANDA EMPERYALiZME BOYUN EĞEN KÜRT MiLLiYETÇiLERi VAR!
HALKIMIZ GERÇEKLERi GÖRÜYOR, YAŞIYOR.
DEVRiMCiLERE SALDIRMAKLA KAZANACAK HiÇBiR ŞEY YOKTUR.
SAFINIZ EMPERYALiZMiN YANI DEĞiL, DEVRiMCiLERiN YANIDIR!
UNUTMAYIN, iKi KOLTUK ARASINA OTURULMAZ!
SAFINIZI UNUTMAYIN, DERHAL SALDIRILARINIZA SON VERiN!