politikaya hatta avukatlara toplumun belli kesimleri klonlanmış bir isim koyuvermişlerdir. yalancılık! dürüst olsa orda ne işi var deyişler kulaklardan gitmez. özellikle politikacının cep dolduran halinden memnun koltukçu yanını görmezden gelemeyeceğimiz için insanlarda görece böyle bir kanı oluşmuştur. halkı düşünen yok serzenişleri ingiltere'den duyulmaktadır efendim. işte son dönem kılıçdaroğlu ismi bu geniş kitlelerin bitmek tükenmek bilmez korkunç özlemini ortaya çıkarmıştır. bir nevi bu dürüstlük ve naifliklikle ortaya çıkan tarz insanların çoğunun yüreğine su serpmiştir. hatta bu öyle bir özlemmiş ki abartmalar dahi söz konusu olmuştur.
bu halkımızın sözü özü bir insan modeline duyduğu açlığın da resmidir bence. o kadar yamuk insan görmeye alışmışız ki ortaya bir tane normali çıkınca onu don kişot ilan ediyoruz!