haliç te yaşayanlar

entry2 galeri0
    1.
  1. hanefi avcı'nın haliçte yaşayan simonlar kitabının "devlet" bölümünün alt başıklarından biri, burada hanefi avcı kitabına "haliç'te yaşayan simonlar" adını verişinin sebebini, "haliç'te yaşayan" derken neyi, kimi ya da nasıl kişi veya kurumları kastettiğinin anlatmaktadır.

    --kitabın 22 nci baskısından alıntı--

    istanbul'da görev yaptığım 1992 - 1996 yılları arasında görev yerim Gayrettepe'ydi, evimiz ise Ataköy'de. Her gün akşam geç saatte; özellikle saat 23.00 sularında Gayrettepe'den çıkıp evimize giderken Haliç'ten geçiyorduk. Haliç o zamanlar inanılmaz kötü kokuyordu. tam olarak lağım kokusu duyuluyordu ve ben bu kokuya dayanamıyordum. Arabanın bütün camlarını kapatıyordum. Koku gelmesin diye burnumu parmaklarımla kapatmama rağmen Haliç'ten gelen hafif bir koku bilemidemi bulandırmaya yetiyordu. Haliç'ten geçmek benim için bir ölümdü, daha yaklaşmadan Ok Meydanı'nda burnumu kapatmam gerekiyordu, ta ki tüneli geçinceye kadar. Fakat Haliç'in etrafında yaşayan insanlara bakıyordum; onlar parklarda geziyor, yemek yiyor, hatta bir kısmı piknik yapıyordu, bu kötü kokudan hiç rahatsız değillerdi. Bu durum bana çok tuhaf gelmişti. Demek ki, kötü bir ortamda bulunan insanlar bir müddet sonra oraya uyum sağlayıp alışıyorlar ve bu ortamın çirkinliğini göremiyorlardı. Ne kadar kötü ve sağlıksız bir ortamda bulunulursa bulunulsun bir süre sonra kişinin bünyesi bu duruma uyum sağlayarak kötülüğün farkına varamıyordu.

    Bir an için düşündüm. insanın içinde bulunduğu koşullara gösterdiği uyum, pis kokan ortama bile uzuzn süre kalınca alışması, bunu kabullenmesi sadece fiziki bir ortamla mı ilgiliydi? Yoksa düşünceler, sosyal davranışlar, etik kurallar gibi sosyal hayatı etkileyen unsurlar için de geçerli miydi? Aynı şekilde ortama uyum sağlama anlayışını toplumsal hayatın bütün alanlarına yansıtarak, içinde yaşadığımız çok kötü ortamı bile normalleştirmiştik, dolayısıyla hiçbir rahatsızlık duymadan yaşıyorduk...

    --kitabın 22 nci baskısından alıntı--
    1 ...
  2. 2.
  3. (bkz: haliç te yaşayanlar/#17136655)

    --kitabın 22 nci baskısından alıntı--

    ... insanlar uzun süre kaldıkları ortamdaki yanlışlıklara, hatalara ve bütün anormalliklere alışıyor, uyum sağlıyor. Türkiye için de aynı şey söz konusu. Hürriyetlerin kısıtlandığı, baskının hakim olduğu, yanlış ve mantığa uygun olmayan bir Türk idari sistemi, Türk toplum yapısı ve özellikle kirli, yozlaşmış bir kamu sistemi içerisinde uzun süre kalan ve bu atmosferi teneffüs eden insanlar, bizler hepimiz, bu ortamın kötülüğünü, pisliğini artık algılayamıyoruz. Bu durum bizi rahatsız etmiyor. Haliç'teki pis kokuya rağmen piknik havası içinde yiyip içip oynayanlar gibi, biz de bu pis ortama en ufak bir tepki koyamıyoruz; halbuki dışarıdan bakıldığında bu durum dayanılacak ve kabul edilecek gibi değil...

    --kitabın 22 nci baskısından alıntı--
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük