las vegas tarzı caz arabesk karışımı uzun havadır.. en ala delikanlının bünyesi dinlemeye 20 dakikadan fazla dayanamaz. dayanabilirim diyenin alnını karışlarım. arkadaşın göğüs kafesine boğa oturmuş, ses teline mini mini bir kuş konmuş gibi sesi çıkıyor.
efendim bu hususla alakalı bir fıkrayı da anlatmadan geçemeyeceğim. bekri mustafayı tanırsınız, 4. murat zamanında ayyaş bir meczup. hazırcevaplılığıyla da meşhurdur. neyse efendim bu zat bir gün sultan ahmet camiinin önünden geçerken bir cenazenin orada musalla taşında yattığını görür. camii imamı izinli olduğu için cenaze ortada kalmıştır. neyse cemaat yalvar yakar bekri mustafadan cenazeyi kıldırması için ricada bulunurlar. mustafa da yarı gönüllü yarı gönülsüz duruma razı olur. cenazeyi kıldırır, defn ederler, daha sonra bekri cenazeye telkin ve telmihte bulunmak üzere mezara iner. dinleyin iyi okuyun. söyleyecekleri ibretliktir:
-ey mefta, sana ahirette ümmet i muhammed in halinden ahvalinden sorarlar. bekri mustafa sultan ahmet e imam olmuş de onlar anlar..
hasılı, halil sezai bu ülkenin yetiştirdiği gelmiş geçmiş en iyi sanatçıymış (!) anladınız umarım.
kendi içimde bulunduğum ruh halime en uygun tarzdaki sanatçılarımızdandır. yok böyle bir bohem ve duygu yoğunluğu arkadaş, keşke tüm şarkıcılarımızın gereksiz şarkılarıda bir nebze halilciğimizin tarzına ve kalitesine benzese.
kim ne derse desin halil sezai sanatçıdır. piyasadaki sanatçıları çoğu canlı şarkı söyle(ye)mezken bu adama laf söylenemez. sarhoş olup söylüyor, "isyeaan" tarzında söylüyor, anlaşılmıyor diyenler de bu adamın tarzını anlamıyor demektir. bu tarz meselesidir arkadaşım . kimi çılgındır kimi çok efendidir kimi şarkı söylerken fena dağıtır halil sezai de böyle.