gün akşam oldu gibi bir berbat dizide rol almış, dizinin 13 bölümlük ücretini de yapımcıdan peşin peşin almıştır. ancak dizi reyting kurbanı olup da yayından kalkınca yapımcıya oynamadığı bölümlerin parasını vermeme gibi bir hakkı olmasına rağmen "hak etmediğim parayı alamam." deyip parayı iade etmiştir.
onun yaptığını ise bir nurgül yeşilçay, bir yavuz bingöl yapmamıştır.
kendisi için homo deniliyor.
ben demiyorum, deniliyor!
ama öyleyse çok başarılı bir oyuncu kabul etmek lazım.
baba rolü!
gerçi shakespeare de homo diyollağ ama en güzel aşk mısralarını da yazan oymuş diyollağ!
ali rıza bey hepimizin aradığı mutluluk formülünü son sezonda buldu. yatarak nasıl para kazanabilirim? Bölüm başına kırk bin lira alıyor ve sadece yatıyor.
sürekli acıdan ve yaprak dökmekten kafa iyice gitmiş. en son trafik polislerine yakalandı, bütün bunlar başıma yaprak dökümü yüzünden geliyor. diye açıklama yaptı. takdiri size bırakıyorum.
alkollü araba kullanırken birçok kez polislerden kaçmış oyuncu. yakalanınca da ''burası polis devleti değil'', ''beni götürün bakın ankarayı ayağa kaldırıyorum!'' diyen, böyle yaptığı sürece de ali rıza tekin ile zıt düşen ve samimiyetini, inandırıcılığını kaybettiren adam.
alkollu oldugu yada olmadigi belli olmadan "alkollu mekandan cikti, kesin alkolludur" diye haber yapanlar zaten bildigin pislik magazinciler, yargisiz infazcilarin bas borazancilari. gerci taksicilerden birisi de "halil abi, bak alkollusun, olay cikarma dedim" diye polise ayak ustu ifade veriyor ama, ortada alkollu oldugunu ispatlayacak kesin bir delil olmadan magazincilerin agizlarinda erimemis tezek varmis tarzinda yayvan yayvan bok sacmasina engel degil bunlar elbette, ne de olsa "onlar islerini yapiyorlar".
ancak bu noktadan sonra "halil ergun bey"'in marifetlerine takilmamak elde degil. arkadas kameralari gorunce kendisini dizi cekimlerinde sanmis olmali ki asip kesiyor. herkes farkinda meshurluk zirhinin arkasina yatip alkol muayenesini geciktirmek ve zaman kazanip alkolun kandaki etkisini gecirmeye calistigini. ha, bir iki saat sallasa gecer mi o etki, tibben bu mumkun mu, bunlari bilmem; daha alkollu oldugunu bile bilmiyoruz. ancak polis o kadar kameranin onunde o'na ne demis olabilir ki arkadas bu kadar celallendi? insanin aklina ilk etapta bir tilkilik pesinde oldugu fikri geliyor.
ustelik "ankara'yi kaldiririm" "butun gucleri devreye sokun" saklabanliklarina mi yanarsin, polisin caresiz kalmasina mi? tamam, polisin ozellikle alkollu oldugundan suphelendigi vatandasa karsi temkinli davranmasi guzel; hos vatandas alkollu degil, deli de olabilir, her sey beklenir, vatandas bu. ancak polisin tereddutlu tavri sakin karsisindaki elemanin kukremesi nedeniyle olmasin? sakin "ya bu adam meshur, simdi basimizi yakar makar" dusuncesiyle olmasin? simdi bu adama delilleri ortadan kaldirmaya tesebbusten (alkollu mu degil mi? bu anlasilmaz ise adalet nasil tecelli edecek?) bir dava acilamaz mi? hani "bak polis adam kayirmiyor, yasalar tikir tikir isliyor" mesaji verebilmek icin mesela.
gunahim kadar sevmem bu elemani, bazi arkadaslarin yukarida belirttigi gibi, samimiyetsiz ve solculuktan populerlik cikartmaya calisan biri olarak gordum yillardir. ustelik yerli yersiz, alkollu alkolsuz sesini yukseltmesine, "sesini cikarmak" ile "mahalle karilari gibi uste cikmak" arasindaki cizgiden habersiz olusuna tv'lerde defalarca sahit oldum. ancak sirf ben sevmiyorum diye degil; ama kabadayilik, araya adam sokmacilik, sarlatanlik ve meshurluk gibi zirtliklarla yarin obur gun hic bir sey olmamis gibi yoluna devam ederse bu eleman, iste o zaman "bizden bir sikim olmaz arkadas" fikrimi pekistirecegim.
her sol akım geçmişi olan ve bu günlerde 40 li yaşları geride bırakmış vatandaş gibi o da liberalizmin tatlı kucağına yatay geçiş yapmıştır öyle bakmayın şiir kitabı yutmuş gibi şiir "okuyamamasına" altında 150 milyarlık cip ve tonla alkol alıp trafiğe çıkarak yani yayaların ve diğer insanların hayatını hiçe sayarak o yazdığı şiirleri o eskiden oynadığı filmleri, o muhalif tavrını bir kalemde silmiş ne kadar samimi olduğunu bu tavrı ile ortaya koymuş "mış gibi" yaşayan sözde sanatçı aydınlar cemaatinden olduğunu açıkca ortaya koymuş, oyunculuğunu eskiden de şimdide hiç sevmediğim eleman. Kendisini görünce bir taksi durağında gecenin bir vakti işini yapan polise işaret parmağını sallayarak "ankarayı ayağa kaldırırım ulan!" sözlerinin aklıma geldiği, yeri gelince laf eşitlikten açılınca mangalda kül bırakmayan bu eski solcular polis aracına binmeye gelince ülkede hiç bir kişiye sunulmayan bir hakkı kullanarak ticari taksi ile merkeze gitmeyide normal görmekte sanırım. (bkz: kabız)
hrant dink adına düzenlenen 19 yazısını seslendirme projesi tililili de görev almış şahıs. hrant ın Niçin Hedef Seçildim başlıklı yazısını seslendirmiştir.
