halil cibran

    9.
  1. adam fısıldadı: ''tanrım konuş benimle''.
    ve bir kuş cıvıldadı ağaçta.
    ama adam duymadı.
    sonra adam bağırdı:
    ''tanrım konuş benimle''.
    ve gökyüzünde bir şimşek çaktı.
    ama adam dinlemedi onu.
    adam etrafına bakındı ve,
    ''tanrım seni görmeme izin ver'' dedi.
    ve bir yıldız parladi gökyüzünde.
    ama adam farkına varmadı.
    ve yüksek sesle haykırdı:
    ''tanrım bana bir mucize göster''.
    ve bir bebek doğdu bir yerlerde.
    ama adam bunu bilemedi.
    sonra çaresizlik içinde sızlandı:
    ''dokun bana tanrım ve burada olduğunu anlamamı sağla, ne olur!''
    bir kelebek kondu adamın omzuna.
    ve adam kelebeği, elinin tersiyle uzaklaştırdı...
    38 ...
  2. 7.
  3. "söylediklerimin yarısı beş para etmez; ama ola ki diğer yarısı sana ulaşabilir diye konuşuyorum."
    12 ...
  4. 165.
  5. Sonra Almitra tekrar konustu:
    'Peki ya beraberlik?'

    Ve o cevap verdi:

    'Siz beraber dogdunuz ve hep öyle kalacaksiniz.
    Ölümün beyaz kanatlari, sizin günlerinizi
    dagittiginda da beraber olacaksiniz.

    Siz Tanri'nin sessiz belleginde bile beraber olacaksiniz.

    Fakat birlikteliginizde belli bosluklar birakin.

    Ve izin verin, cennetlerin rüzgarlari aranizda dans edebilsin...

    Birbirinizi sevin; ama sevgi bir bag olmasin,
    Daha ziyade, ruhlarinizin sahilleri arasinda
    hareket eden bir deniz gibi olsun.

    Birbirlerinizin bardaklarini doldurun;
    ancak ayni bardaktan içmeyin...
    Ekmeklerinizi paylasin; ama
    birbirinizinkini yemeyin...

    Beraberce sarki söyleyin, dans edin, cosun;
    fakat birbirinizin yalnizligina izin verin;
    Tipki bir lavtanin tellerinin ayri ayri olup,
    yine de ayni müzikle titresmeyi bilmeleri gibi...

    Birbirinize kalbinizi verin; ama digerinin saklamasi için degil;
    Çünkü yalnizca Hayat'in eli, sizin kalplerinizi kavriyabilir...

    Ve yanyana ayakta durun; ama çok yakin degil,
    Çünkü bir mabedin ayaklari arasinda mesafe olmalidir;
    Ve mese agaciyla, selvi agaci,
    birbirinin gölgesi altinda büyüyemez.'

    Cibran/ beraberlik üzerine.
    11 ...
  6. 170.
  7. Rivayete göre olağanüstü bir cazibe ve karizmaya sahip olan bulunduğu ortamdaki tüm insanları bir anda etkisi altına alabilen lübnanlı ressam yazar ve şairdir.

    Modern batı aydının ezoterik doğu kültürüne bakış açısını değiştirmiş eserleri yirminin üstünde dile çevrilmiştir.

    Ermiş isimli en ünlü eseri bilinenin aksine dinlerüstü mistik bir kitaptır ve çok eleştiri almıştır.
    9 ...
  8. 20.
  9. "bülbül, yavruları köle olmasın diye
    yuvasını altın kafes içine kurmaz."

    sözünün sahibi.
    10 ...
  10. 32.
  11. Sana baktiginda kadini dinle , konustugunda degil demis ustad. ne guzel soylemis...
    9 ...
  12. 10.
  13. olgunluğun aşka üstün geldiğini anlatan dizeleriyle ünlü, lübnanlı şair.

    ' yenilgi, yenilgim, başkaldırım
    ve de benim kendimle tanışmam
    sayendedir ki hala ben
    ayağı yere basan
    ve solmuş defneler peşinde koşmayan
    genç olduğumun bilincindeyim
    ve sende yalnızlığımı buldum
    ve de herkesten uzak ve gururlu olmayı '
    9 ...
  14. 55.
  15. Durmaksızın yürüyorum bu kıyılarda,
    kumla köpüğün arasında.
    Yükselen deniz ayak izlerimi silecek,
    rüzgar köpüğü önüne katacak,
    ama denizle kıyı daima kalacak.

    Bugünün acısı, dünün hazzının anısıdır.

    Anımsamak bir tür buluşmadır.
    Unutmak ise bir tür özgürlük.

    Yüreğimdeki mühür
    kalbim kırılmadan çözülebilir mi?

    Sevgililer birbirlerinden çok
    aralarındakini kucaklarlar.

    Arkadaşlık her zaman için
    tatlı bir sorumluluktur,
    asla bir fırsat değil.

    Ancak büyük bir acı veya büyük bir sevinç
    senin gerçeğini açığa çıkarabilir.
    işte böyle bir anda
    ya güneş altında çıplak danset,
    ya da çarmıhını taşı.

    insanlık, sonsuzluğun dışından
    sonsuzluğa akan bir ışık nehridir.

    Şafağa ancak
    gecenin yolunu izleyerek ulaşılabilir.

    Gariptir ki,
    kimi zevklerin tutkusudur,
    acılarımızın bir kısmını oluşturan.


    Kişinin hayal gücüyle, düşlerinin gerçeklesmesi arasındaki mesafe,
    yalnızca onun yoğun isteğiyle aşılabilir.

    Cennet orada,
    şu kapının ardında,
    hemen yandaki odada;
    ama ben anahtarı kaybettim.
    Belki de sadece koyduğum yeri unuttum.

    Kuş tüyünde uyuyanların düşlerinin,
    toprak üzerinde uyuyanlarınkinden
    daha güzel olmadığı gerçeğinde,
    yaşamın adaletine olan inancımı
    yitirmem mümkün mü?

    Bana kulak ver ki,
    sana ses verebileyim.

    Karşındakinin gerçeği
    sana açıkladıklarında değil,
    açıklayamadıklarındadır.
    Bu yüzden onu anlamak istiyorsan,
    söylediklerine değil,
    söylemediklerine kulak ver.

    Söylediklerimin yarısı beş para etmez;
    ama ola ki diğer yarısı sana ulaşabilir
    diye konuşuyorum.
    halil cibran
    8 ...
  16. 157.
  17. Şöyle güzel aforizmaya sahip olan Lübnan asıllı ressam,filozof ve yazardır.

    "Aldırma, ayağına batan dikenler, aradığın gülün habercisidir. Dikenine katlanmaktan söz edenler, aşıkmış gibi davrananlardır. Gerçek aşık olanlarsa, dikenini de sever."
    7 ...
  18. 15.
  19. Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,
    Onlar kendi yolunu izleyen Hayat'ın oğulları ve kızları.
    Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
    Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.
    Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.
    Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.
    Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil.
    Çünkü ruhlar yarındadır,
    Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.
    Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları
    Kendiniz gibi olmaya zorlamayın.
    Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur.
    Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.
    Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür
    Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar.
    Okçunun önünde kıvançla eğilin
    Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar
    Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.
    halil cibran
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük