islam dünyasında halife algısı öyle bir hale geldi ki; firavuna payeliden sıfatlar halifelere payediliyor.
sadece halifelere değil, şeyh şıh gavs vs din adamlarına dini cemaat tarikat oluşumların başında olanlara yakıştırılan sıfatlar da firavuna payedilen sıfatlardır.
sadece firavun da değil. hristiyan katolik inancında papalığa yakıştırılan sıfatlar bile halifelere şeyh şıh gavs vs din adamlarına yakıştırılan sıfatlardan daha aşağı hale gelmiştir ki en hafif tabirle bu durum islam diyalaktiği açısından şirk ve kafirliktir.
allah'ın yeryüzünde ki eli gözü gözetleyicisi hüküm vericisi, cennete götürecek yol gösterecek kişi, dinin koruyucusu, şefaat bağışlama sunacak kişi, kişinin din inancının allah katında kabul edilen din olup-olmadığına karar verecek ve kişinin dindar veya dinsiz olmasına karar verecek kişi, kişinin cennetlik cehennemlik olup olmayacağını söyleyen kişi, yaratıcı kul arasında köprü, din için hüküm verecek yetkili vs vs vs sıfatlar dün firavuna, bugün papalığa ve halifeliğe şeyh şıh gavslara din adamlarına bu sıfatlar veriliyor.
kur'an-ı kerim'i okuyunca insan kendisine soruyor; allah ya din yollamayı bilmiyor (haşa) ya da yolladığı din eksik de insanlar tamamlıyor (haşa) öyle ya, eğer kur'an hak ise ve doğru ise ve de değişmemiş allah kelamıysa, peygambere "biz istesek bütün insanlar iman ederdi. sen onların üzerinde zorlayıcı hüküm verici zorba değilsin. sen tebliğ et gerisine karışma" diyen allah ve kızına "babam peygamber diye bana güvenme. ben bile ne olacağımı bilmiyorum" diyen peygamberin dininde bırakın din adına hüküm verecek hilafeti, şeyh şıh gavs din adamlığı olur mu?
örn: peygamber bile medine sözleşmesi başta olmak üzere Peygamber’in Müşriklerle yaptığı anlaşmaların sayısı oldukça fazladır. Ancak bu anlaşmaların hiçbirinde Hz. Peygamber’in “Allah’ın elçisi” olarak imza atmadığı bilinmektedir.
