okan bayülgen'in programında hakkı devrim kendisine Züppe diyerek çok güzel özetlemiştir. Zira hem bu sözünde hemde sonra yaptığı konuşmada Hakkı Devrim yerden göğe kadar haklıdır.
Halit Ziya Uşaklıgil kendi kültüründen ve çevresinden hazzetmeyen, Türk aile yapısının zıttı eserlere imza atmış biridir. Diziler çıkana kadar pek de tercih edilmezdi. Özellikle çığır açmış başka yazarlar dururken;
hakkı devrim in tespitiyle daha bir anlam kazanan yazardır. öyle ki züppedir efenim. uşaklı olmasına rağmen bunu dile getirmemiş istanbul dışına çıkmamıştır. buna rağmen uşak ilinde adım başı adının bir parka okula caddeye verildiğini görürsünüz. vefasız bir çınar olacağına, vefalı bir ot ol. *
Türk edebiyatının önde gelen hikaye ve roman yazarıdır.
Çağdaş romanın temelini atmıştır.
Realizm etkisindedir.
Roman kişilere yaşadıgı çevreden seçer.
Gözlemleri güçlüdür.
Romanın yanı sıra hikaye,tiyatro,anı,makaleve mensur şiir gibi türlerde eserleri vardır.
1866 yılında istanbulda doğan Halid Ziya Uşaklıgil Türk Edebiyatının en önemli yazarlarından biridir. Mercan Mahalle Mektebi ve bir süre Fatih Askeri Rüştiyesinde eğitim görmüştür. Mekhitarist okulunda Fransızca eğitimi almıştır. 1884te iki arkadaşı ile birlikte Nevruz dergisini, iki yıl sonra da Hikmet gazetesini çıkardı. 1894te istanbula döndü ve Reji idaresinde başkatiplik görevine başladı. 1896 yılında dönemin etkin bir edebiyat hareketi olan Servet-i Fünun topluluğuna katılmıştır. Meşrutiyetin ilan edilmesinden sonra Darülfününda bir süre Batı Edebiyatı dersleri vermiştir. Ayrıca Darülfünunda müderrislik yapmıştır. Halit Ziya Uşaklıgil, hükümet tarafından Fransa ve Almanyada yurtdışı hizmetlerde de görevlendirilmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra ise gazetelerde yazı yazmaya devam etti. Yazar, 1945 yılında istanbulda hayatını kaybetmiştir.
Maxicep.com - Halid Ziya Uşaklıgilin Hayatı Halit Ziya Uşaklıgil ilk romanlarını 1885 yılından sonra yazmaya başlamıştır ve romanlarında genellikle duygusal aşk hikayeleri anlatmıştır. Servet-i Fünun topluluğuna katıldıktan sonra Fransız romanlarını incelemiş ve Balzac, Paul Bourget gibi yazarların eserlerini okumuştur. Romanlarında genellikle varlıklı kişilerin hayatlarını ele almıştır. Hikayelerinde işlediği kahramanları ve olayları ise halk tabakasından seçmiştir. Servet-i Fünun Edebiyatının roman ve hikayede en güçlü ismi Uşaklıgil olmuştur. Başlıca eserleri şöyledir:
Romanları:
Mai ve Siyah
Aşka Dair
Bir Ölünün Defteri
Aşk-ı Memnu
Ferdi ve Şürekası
Hepsinden Acı
Kırık Hayatlar
NemideHikayeleri:
Bir Muhtıranın Son Yaprakları
Bir izdivacın Tarihi Muaşakası
Oyunları:
Kabus
Hatıraları:
Kırk Yıl
Saray ve Ötesi
Bir Acı Hikaye
atatürk'ün eşi latife hanım'ın da mensubu olduğu izmir'li meşhur uşakizade ailesinden olup, latife hanım ile de uzaktan akrabadır. zira bu yüzden soyadı uşaklıgil'dir. türk edebiyatına ilk kez batılı anlamda fransız edebiyatıvari yorumları katmıştır.
şimdi hocu sen bunu nasıl yazdın onu bilemedim ben. yok yaşadıysan o vakitler bunların olması namus meselesi olup direk kafalarına sıkardı behlül'ün bihter'in. eğer hayal ürünü ise * tebrik etmek lazım. adnan bihter'e, bihter behlül'e, behlül nihal'e, nihal beşir'e, beşir matmazel'e uzar gider bu böyle. koskoca köşk tren yapıyor lan çocuk gibi.
son zamanların popüler ismi.
bundan yıllar önce aşk-ı memnu'yu yazdığında 2010 yılında parfümerilerde bihter-behlül parfümü gelmiştir yazılarını göreceğini bilseydi ne tepki verirdi merak ediyorum.
kanal d'de ismi halit ziya diye (kısa a ile) telaffuz ediliyor. halbuki halit diye okunmaz, arapça fâil veznindedir bu kelime ve â'nın uzun okunması gerekir. türkçede de şöyle ifade edilir (ha:lit).
batılı senaryo tekniğiyle yazan türk edebiyatının ilk yazarıdır. bu eserinin adı da "mai ve siyah" tır. ardından dizi film yapılan ve içine edilen "aşk-ı memnu" adlı romanı gelir.
Zannedildiği gibi yiğeni Latife Hanım'ın, Atatürk ile evlenmesini mutlulukla karşılamamıştır. Açık bir şekilde Atatürk adına üzüldüğünü, kol kırılır yen içinde kalır hesabı aile içinde görüş olarak bildirmiş ve hayırlısı olsun demekle yetinmiştir. Daha sonra bu görüşünü oğluna yazdığı mektupta da ifade etmiştir.Ve haklı çıkmıştır.
bugün itibariyle en güzide romanlarından birinin* hardcore versiyonun son bulmasıyla huzura kavuşacak, servet-i fünun edebiyatının en başarılı romancılarındandır.
edebiyatımızın en önemli yazarlarından biriyken, günümüzde Aşk-ı Memnu sayesinde tanınıyor.
En tiki kızlar bile biliyor Artık Halid Ziya Uşaklıgil ve Aşk-ı Memnu'sunu.
ama edebiyatla ilgili olanların farkı var tabii. Onlar sadece Aşk-ı Memnu'yu değil, tüm kitaplarını ezbere biliyorlar..
yoksa kimin umrunda edebiyat. okumayı hayattan kopmak şeklinde yorumlayanların (bazı durumlarda doğru olduğu söylenebilir ama her okuyan da asosyal ,içine kapanık değildir) dizilerle tanıdıkları yazar.belki de bu dizilerin tek yararı bu. bi de "aa yaprak dökümünün, aşk-ı memnunun kitabı çıkmış şekerim" durumunu englleyebilseler tam olacak; başka da bir şey istemiyoruz kendilerinden...
lisedeyken, edebiyat dersinde hoca, halit ziya uşaklıgil i anlatırken;
" zengindir, etrafında hep yalılarda yaşayan, zengin insanlar olduğu için, romanları hep bu çevre içinde geçer. " demişti.
bende,
"zaten hep o dönemdeki yazarlar hep zengin çocuğu. bi tane de yurt dışına çıkmamış, zengin olmayan yok ki... bi tanesi de tornacı çıksın yahu... " demiştim... *