halı sahada takım arkadaşlarına güven veren, hele bir de ewentry gibi ilk toplara anında müdahale etmeyi seven, forvete yapışan, yaka silktiren türden bir adamsa karşı takım için can sıkıcı bir oyuncudur.
bir kulüpte defans oyuncusu olarak oynama ihtimali yüksek kişidir. maçın zevkli geçmesinde en önemli etkendir ayrıca. aksi takdirde tüm takım ilerde olduğu için, diğer takım boş kaleye top yollayacaktır boyuna. koyim öyle maça.
bu kişi profesyonel olarak futbol oynuyorsa, "halısahada it gibi koşacam mı bi de mna koyim" diyor olabilir, bu yüzden defanstadır. profesyonel defans oyuncusuysa zaten adam gibi şut atmayı falan beceremiyordur, ne gerek var şimdi ilerde koşturmaya diye düşünmüş ve defansta kalmıştır. aslandır, koçtur.
teknik kabiliyeti kisitli ama bunu halisahada asla kabul etmeyen oyuncularin (bknz oneydilan) zorla, itilerek, kakilarak, tehdit edilerek en sonunda tartaklanarak gectikleri pozisyon olup babayigitlikleri ve dahasi yakisikli ve karizmatik oluslari su goturmez gerceklerdir efenim.
Teknik kabiliyeti kısıtlı oyuncuların (bknz Tajima) kendi rızalarıyla geçtikleri pozisyondur. Çokda zevklidir ayrıca iyi bir markajcıysanız. Sinir olan karşı forvet oyuncularıyla istediğiniz gibi dalga geçebileceğiniz, takım arkadaşlarınız hücümdayken sigara bile içebileceğiniz pozisyon...
yeteneksiz ve kondüsyonsuz olduğu için de defansa geçmiş olabilir. servet çetin ve antonio zago karışımı bir futbolla "top geçer adam geçmez" felsefesini benimser. hele ki biraz boylu poslu, yapılı biriyse, tam aranan kandır..
("halı saha maçlarında nazlanmadan defansa gecen babayiğit" olsun isterdim ama karakter sınırı izin vermedi anasını satayım)
halı saha maçlarındaki defans sorunu herkesin malumudur. nedense konu halı saha maçı olunca herkes bi henry, bi ronaldinho, bi eski günlerini aratmayan rıdvan, bi genç semih olup çıkıverir. defansta kimse kalmak istemez. ama eğer takımınızda böyle babayiğitler varsa defansı düşünmeniz gerekmez. bu cengâver, muhtemelen küçükken bi kulüp macerası yaşamış, toprak sahaların vaktiyle tozunu attırmış, sonrasında ise okul-iş-güç derken futbolculuğu geri plana atmış biridir. çıkar sahaya, hiç sorun çıkarmadan, tam bir enzo scifo olgunluğuyla "tamam ben defanstayım. siz ileri dağılın." diyerek herkesin içine su serper. top keser, popescu misali oyun kurar. sahadaki herkese güven verir. alnından öpülesi, her takıma lâzım kişidir.
