O zaman oyunlar şimdiki gibi yalnız başına oynanmazdı çoğumuzun evinde bilgisayar yok hatta atari büyük nimet.
internet cafeye toplu halde gidilir mahallenin yaşça en büyüğü önden girer ki cafe sahibi bir şey demesin.
Başlamadan anlaşılır; o alarmı örtünmek yok, elektirikli silah yok, bide o böcek yok tabi oyun kızışınca kuralları herkes unutur.
Elli kuruşluk oyun biter hatta bizim süleyman abi(cafe sahibi) bir raudluk ayarlar.
işte en zevkli kısmı başlar;
olum varya tam kafasından vurdum.
hadi lan pusmuş oraya.
bok vardı dimi crossfire'da bomba kurup zonk zonk diye öttürüyodunuz. bir de tam delikten içeri giricem, hop kapanırdı kapılar. 1 saniyeyle giremezdim hep. sonrası çaresizlik işte.
+Yav yiğen bizim zamanımızda bi oyun vardı haylayfmıydı half layfmıydı öyle bişeydi
-Amca half life mı oynuyodun sen vay be
+Hala duruyormu o oyun
-Hala oynuyoruz valla
+Biz oynarken bi tane roket vardı sola atıyodun sağa dönüyodu...
counter strike oynamak için defalarca half life kurmuş ancak bir kere oynamamış nesildir. öyle half falan olmaz olacaksa ya tam olsun ya hiç olmasın...