kara bir bulut kaynıyor dağların doruklarında,yitirdim kendi kendimi çocukların çığlığında.anam yeni taramıştı saçlarını bebeklerin,öpücükleri kurumamıştı yanaklarında.nazar boncuklarıyla oynadılar yakalarında;gülüştüler,öpüştüler birbirleriyle.oy delal gözleri karlı dağdır,kederli bakıyor bugün dünyaya.uzun gurbet yolculuğunda görüyorum üzerindeki bakışları,vedalaşmak geliyor içimden tanısam tanımasam insanları.ısırmak geliyor içimdeki hasreti;hücresinde aç bir mahpus gibi kovalarken ekmeğin kokusunu,korkulu bir duygunun prangalı esiriyim halepçe meydanında , yargılanıyorum sokakların derin sessizliğinde , dağların heybetli duruşunda.gediklerde ıslık çalan mermi sesleriydi bir zamanlar.hıçkırık tutan yüreğimin kimsel avlusuydu beynimde öten.masum insanların anlamsız bakışları arasında yargılanıyorum yargıçsız mahkemede.yangın içinde bu yüreğim yangın içinde.bir ateş kütlesi patladı yanı başımda,kızıl bir demir parçası yapıştı anlımın orta yerine.genç kızlar teze gelinler düştüler acı bir çığlık içinde.