Bu şarkı ne bir düş
Ne bir gerçek
Tanıktır
Sadece ve sadece
Tarihi yargılarken
Çok uzun bir şarkı bu
Çok uzaklardan gelen
Çok uzaklara giden
Bestelenmemiş
Daha tamamlanmamış
Söylenecek olan bir şarkı
Ve bir gün bu şarkı
Düşecekse dillere
insanlığın sessiz tanıklığı da bitecektir o gün
Bir gün ama mutlaka bitecektir.
Ve bir gün dilanlar
Binlerce mazlum dilanlar
Yeniden söyleyecekler türkülerini
Umut türkülerini...
Halepçenin
Üstü duman
Munzurun
Gözü yaşlı
Uyu Dilan
Uyu Dilan
Uyu uyanma
Uyu Dilan
Ve uyanma
Binlerce zehirli gaz bombası
Binlerce napalm
Binlerce kaleşnikof mermi
Beni yokedebilir mi
Değil mi dilan
Ben kolay ölmem ki
Yağmur bir selamdır
Anadolu üstünden
Yağmur bir şahindir
Dersim diyarından
Vurulup düşerken
Baharın bir vakti
Savrulup giderken
Dedem rıza gibi
Çağlar munzur akar
Hırçın ve asi
Çekip çekip giden
Derya sürüleri
Selamımı götür
Halepçe gülleri
Bak bulutlar kızardı
Utancından yüzü
kürt halkının yiğit(!) savunucusu gerillaların yani pkk'nin göç edenlerin arasında türkiye cumhuriyeti devleti'nin ve milleti'nin eteğinin altına saklandığı hadisedir. sınırları açtığımız kadın ve çocukların ardına saklanıp bizim ekmeğimizi yemeyi tercih etmişlerdir soydaşları koyun gibi boğazlanırken. kürtten bıraktım kahramanı ne zaman "adam" çıkmış ki?
sonrasında türkiye'nin dile kolay 120.000 kişiye sınırlarını açıp, yıllarca bakıp, beslediği katliamdır. keşke yapmasaydık diyor muyuz? hayır. yaptığımız iyiliklerden bahsetmek hoşumuza gidiyor mu? hayır.
ama şimdi kalkıp bazı hayvanlar "sözde kucak açmak" deyince ne denir buna! cehalet mi dersin hainlik mi bilemiyorum ama insanın sinirlerini hoplatıyor işte. kendi pisliklerine sınırımızı açtığımız madurları da karıştırmak istiyorlar. aynen çocuklara taş attrıdıkları gibi...
büyük resmin küçük karelerinden, en utanç duyulanlarından...
emperyalizm silahını satar, sattığı silahın neden olduğu ölümlerden, katliamlardan bahsetmez, hatta bir zamanlar piyonu olan siyasi otoriteyi demokrasi götürmek adına devirip, mahkemede yargılarken bile bu katliamdan söz edilmez. burada maşaya bakılıyor, zamanın siyasi otoritesi suçlanıyor, o maşayı tutan eli gören, görmek isteyen yok.
aynı çoğrafyanın daha kuzeyinde aynı emperyalizm halepçede ölenlerin ırkdaşlarını silahlandırıp emperyalist oyunlarına yenisini ekliyor. güneyde katliamıan neden olduğu bir ırkı kuzeyde destekliyor görünüyor. büyük bir resmin iki küçük parçası.
halepçe katliamını anlatan o can yakan resimde bebeğin ciğerine dolan gazı üretip-satanların sana verdiği bir başka silahla sen -özgürlük- peşinde, ezilmişliğin hesabını soruyorsun, bu sorguya destek oluyorsun. ha o bebeğin ciğerindeki gaz ha dağdakinin elindeli ateşli silah.
kürtlerin bugün halen yersizyurtsuzlaşma psikozu içinde yaşamalarına neden olan hunharlık ötesi katliam.kürtçenin hep yeryüzündeki en sarsıcı ağıt dili olduğunu düşünmüşümdür.zira katliama dair yakılanan stranlar gerçekten ciğerdeldi aygıtı gibidir.
bir temizlik operasyonu olarak nitelendirdiğim olay. bazen kökten temizlik gerekli olabiliyor ya da elinde bulunan silahları denemen gereken zamanlar gelebiliyor işte halepçe'de olan budur. hem temizlik yapalım hem de silahları deneyelim olayıdır halepçe. biyolojik bir silah kullanılmamıştır sadece kimyasal silahlar denenmiştir denekler üzerinde ve başarılı olduğu gözlemlenmiştir, güzel de olmuştur.
halepçe küçük bir kürt köyü idi.
halepçe kürtleri iran savaşı sırasında ırak a köstek olmaya başladı.
saddam ın köyü boşaltması gerekiyordu. ve kimyasal silah kullandı.
değil. mevzu bu değil.
saddam halepçe yi boşaltmak için kürtleri korkutacaktı. nasıl? kimyasal silah diye un serpeceklerdi. halk, unu kimyasal sanıp kaçacaktı. lakin iran 'un'u mundar etti. sonuc olarak atılan bomba iran bombası idi. iran 2 sene sonra savaştan çekildi,aldığı toprağı geri verdi, işten sıyrıldı. saddam bahaneyle dünyanın eline düştü.
halepçe kenti, saddam rejimine bağlı uçaklar tarafından kimyasal bombalarla bombalanmış; binlerce, kadın, erkek, bebek, genç, yaşlı sivil insanlar feci şekilde öldürülmüştür ve bir o kadar da yaralanan, sakat kalan vardır...
-savaşlarda bile yasaklanan- 'siyanür' gazları kullanılarak katledilmiştir insanlar. hatta bu katliam, değişik zamanlarda tekrarlanmıştır...
Dünya ise, bu katliama 'dur' dememiştir, seyirci kalmayı tercih etmiştir...
ayrıca saddam bu katliamı tek başına yapmamış, büyük yardımlar almıştır. başta amerika, rusya, ingiltere, fransa, almanya olmak üzere.
benim katliamım senin katliamını döver zavallılığıyla katliam yarıştırıcılığına giren bebe bünyelere karşı susma hakkının kullanılması en doğru davranış olur. kendi yarattıkları dünyanın efendisi olsun onlar. onlara bu dünyayı bahşedenler bugün kirli yalanlarıyla yüzleşmek zorunda kalanlardan daha fazlası değildir. elleriniz kasıklarınızın arasında otuzbirinize bakın siz. gerçek dünya bildiğiniz gibi; savaş, acı, gözyaşı falan. orda kalın orda.
Yapılışının üzerinden koskoca 22 yıl geçmiş katliamdır. saddam'ın ve kimyasal ali'nin yaptıkları bu katliama -katledilenlerin kürt olmasından ötürü- sevinenleri ve bu olayı taktir edenleri görmek çok şaşırıcı değil. zira buna sevinenler kendi devletlerinin kürtlere karşı yaptığı katliamlara karşı susanlardır hatta bunu destekleyenlerdir.
tabi ö dönem türkiye'ye sığınan kürtlerin durumuna da nedense kimse pek değinmiyor. zira o dönem kürtlere sözde kucak açanlar kürtleri daha büyük bir çıkmaza sokmuşlardır. yağmurdan kaçarken doluya yakalanmışlardır bu insanlar.
ayrıca bugün katliamın gerçekleştiği tarihin üzerinden tam 22 yıl geçti. kimse hakkında bir iki cümle yazı yazma gereği duymamış. acaba diyorum bunda katledilenlerin kürtler olmasının bir etkisi var mı?
16 Mart 1988 tarihinde gerceklesen, Baba Bush'un katkilariyla, Saddam serefsizinin 5.000 Kürt'ü katlettigi katliamdir.
Kimyasal bombalarla ( hardal gazı, Sarin; sinir gazi ) Kürtleri katletmis, 120.000 Kürt'ün ülkeyi terketmesine neden olmustur. Ucak kullanimi yasak oldugu halde, Saddam helikopterlerle kimyasal bombalari atmisti.
Bir zamanlar herkesin unutmak istedigi, sessiz kaldigi katliamdir bu.
Amerika korkusundan kimsenin agzini dahi acamayacagi, protesto edemeyecegi katliamdir bu.
Saddam'in gögsünü gere gere, 5000 Kürt'ü öldürüp, insanlari evsiz, cocuksuz, yersiz yurtsuz birakmistir. Ve Amerika bunu Irak'i özgürlestirme olarak görüyordu!
Ve simdi Irak'ta ki Kürtler bu Amerika'nin yaptigi kalleslikleri görmezden gelip, onlara inaniyor, güveniyor ! Yeniden Amerikan emperyalizmine bogun egiyorlar ! Onlari kandiran Barzani'ye, Talabani'ye inaniyorlar ! Bir köle gibi hayatlarini sürdürmeye devam ediyorlar.
Ülkemizin o zamanlar Kürt'lere yapilanlari es gecip görmemesi, insanlarin susup kalmasi ne kadar aci degil mi ? Irak'ta ölen insanlar icin, Gazze'de ölen insanlar icin, Lübnan'da ölen insanlar icin Amerikan emperyalizmine beddua edenler, o dönemde olaylari görmezden geliyorlardi. Onlar sahte müslüman miydi ? Onlar insan degil miydi ? Onlar sizin kardesiniz olarak betimlediginiz Kürtler degil miydi ? Iste böyle bir dönem de, böyle bir katliam gerceklesmistir.
Bu katliami unutmamak, unutturmamak icin elimizden geleni yapmaliyiz.
Bir gün elbet Amerikan emperyalizmine yumrugumuzu indirecegiz !
geçenlerde ramazan öztürk hazırlayıp sunduğu kırılma noktası programında, gözünü kapatıp bu katliamı izleyen tüm dünyanın inatla gözüne soktuğu o malum fotoğrafla ilgili önemli ve dramatik bir bilgiyi ömer havar ın yeğeni üzerinden bizimle paylaştı;
(eksiğim veya yanlışım olursa lütfen düzeltin.)
- o fotoğrafta bir çoğumuzun kadın sandığı kişi aslında erkek. adı (bkz: ömer havar). 6 kız çocuğu babasıyken, erkek evlat isteği o kadar kalptenmiş ki gebe olan karısı son doğumunda o'na ikiz erkek doğurmuş. o an ondan daha mutlu bir kişi düşünmeye kalkmak herhalde zaman kaybı olur.
daha çocuğunun kokusu üzerine sinmeden, tepelerine yağmur gibi yağan kimyasal bombaların etkisiyle ne yapacağını bilememiş olacak ki, kundaktan daha isimleri bile konmamış bebeklerden birini alıp koşmaya başlıyor. bir süre koştuktan sonra gazların etkisiyle iki basamaklı bir merdivenin hemen bitişiğinde yere yığılıp kalmış. bilinç kaybına rağmen bedeninin ağırlığını kucağındaki yavrusuna vermemeye dikkat edişi fotoğrafta ki yerini alıyor.
görüldüğü üzere ramazan öztürk ün çekimi fotoğrafın ötesinde artık kalbi durmuş bir hayat.
Baba Bush'un katkilariyla, Saddam serefsizinin 5.000 Kürt'ü katlettigi tarih..
Kimyasal bombalarla ( hardal gazı, Sarin; sinir gazi ) Kürtleri katletmis, 120.000 Kürt'ün ülkeyi terketmesine neden olmustur. Ucak kullanimi yasak oldugu halde, Saddam helikopterlerle kimyasal bombalari atmisti.
Bir zamanlar herkesin unutmak istedigi, sessiz kaldigi katliamdir bu.
Amerika korkusundan kimsenin agzini dahi acamayacagi, protesto edemeyecegi katliamdir bu.
Saddam'in gögsünü gere gere, 5000 Kürt'ü öldürüp, insanlari evsiz, cocuksuz, yersiz yurtsuz birakmistir. Ve Amerika bunu Irak'i özgürlestirme olarak görüyordu!
Ve simdi Irak'ta ki Kürtler bu Amerika'nin yaptigi kalleslikleri görmezden gelip, onlara inaniyor, güveniyor ! Yeniden Amerikan emperyalizmine bogun egiyorlar ! Onlari kandiran Barzani'ye, Talabani'ye inaniyorlar ! Bir köle gibi hayatlarini sürdürmeye devam ediyorlar.
Ülkemizin o zamanlar Kürt'lere yapilanlari es gecip görmemesi, insanlarin susup kalmasi ne kadar aci degil mi ? Irak'ta ölen insanlar icin, Gazze'de ölen insanlar icin, Lübnan'da ölen insanlar icin Amerikan emperyalizmine beddua edenler, o dönemde olaylari görmezden geliyorlardi. Onlar sahte müslüman miydi ? Onlar insan degil miydi ? Onlar sizin kardesiniz olarak betimlediginiz Kürtler degil miydi ? Iste böyle bir dönem de, böyle bir katliam gerceklesmistir.
Bu katliami unutmamak, unutturmamak icin elimizden geleni yapmaliyiz.
inandırıcı gelmeyen katliamdır; ama olduysa da öldürülenler kürt türk olsun fark etmez, haklı bir girişimdir. Ben iran'la savaşacağım, sen ayaklanacaksın. Daha güzel bir Irak kurmak için ayaklanmış olsalar anlarım. Srebrenitza Soykırımı ne kadar soykırımsa(sekiz bin kişi orta büyüklükte bir depremde ölebiliyor), Halepçe de o kadar katliamdır.
ek: Subaşı beni bu konuda aydınlatmıştır. Bazı gerçek anlamda gerçekleştirilmesi imkansız suçlara yeltenmek, suçu işlemeye yönelik girişim başlatmak suçun işlendiği kanaatini doğırmaktadır evrensel hukuka göre. Kürt halkı. belki otuz, belki kırk milyon. tamamını yok etmek mümkün değil, yani soyunu kırmak. ama bir kürt köyünü yakmak dahi kürt soykırımına yeltenmek çerçevesi içinde değerlendiriliyor. soykırım, suça hazırlık safasıyla suçu işleme safalarının birbirinden ayrı tutulmadığı nadir suçlardan.