kahraman suriye ordusunun ilerlemeye devam ettiği suriye şehri.
RIA Novosti ajansına konuşan Suriye ordusundan bir kaynak, bugün sabah saatlerinde başlayan saldırının başarıyla tamamlandığını, tekfirci militanlarla yaşanan şiddetli çatışmaların ardından, Halep'teki hava savunma üssü kontrolünün ordunun eline geçtiğini açıkladı.
Kaynak, üste bomba uzmanlarının çalıştığını belirterek, arazinin mayınlardan temizleme sürecinin hızla ilerlediğini söyledi.
Osmanlı imparatorluğu'nun en önemli şehirleri arasında yer almış ve Türk Edebiyatı'na yerleşmiş kültürel bir şehirdi. Tarih ve baharat kokularıyla büyüleyen bir kentti Halep.
Olaylar başlamadan önce toplam nüfüsu dört milyonu aşkındı. 2006 yılında islam Kültür Başkenti ünvanını kazanmıştı ve 2011 yılına kadar da tarihi yerleri başarıyla restore edilmişti.
Şimdiyse savaş alanına dönmüş, baharat kokularını kan kokularına bırakmış. yazık!
--spoiler--
Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, muhaliflerin Halep'te sivilleri hedef aldığı yönündeki haberler karşısında dehşete düştüğünü söyledi.
Mistura, “acımasız” ve “rastgele” roket saldırıları sonucu son 48 saat içinde Halep’in batısında çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini söyledi.
Mistura, böyle saldırıların “savaş suçu” sayılabileceğini belirtti.
Muhalifler, Cuma günü Halep’in doğusundaki rejim ablukasını kırmak için operasyona başlamıştı.
Yaklaşık 275 bin kişi, aylardır Halep’in doğusunda Esad güçlerince kuşatılmış durumda.
Rus ve Suriye uçakları, Eylül ayında Halep’i bombalamaya başlamıştı.
Şimdiye kadar 2 bin 700 sivilin hayatını kaybettiği ve yaralandığı belirtiliyor.
Rusya, hasta ve yaralıların tahliyesine olanak tanımak için 18 Ekim’de hava saldırılarını askıya almıştı.
KiMYASAL SALDIRI iDDiASI
Dün Suriye devlet medyası, muhaliflerin hükümetin kontrolündeki bölgelerde kimyasal silah kullandığını iddia etti.
SANA haber ajansı, Dahiyet el-Esad ve Hamdaniye semtlerinde 35 kişinin nefes darlığı ve his kaybından mustarip olduğunu yazdı.
Aktivistler, muhaliflerin saldırıya başlamasından bu yana Halep’in batısında 40’ı aşkın sivilin öldüğünü bildirdi.
ingiltere merkezli Suriye insan Hakları Gözlemevi, ölenlerin 16’sının çocuk olduğunu duyurdu ve 55 asker ile 64 muhalifin öldüğünü belirtti.
--spoiler--
Osipov'un verdiği sinyalden kuznetsov'un yerini tayin etmekle meşgul olan tekfirci katillere ordu tarafından çaydanlık şakası çekilmiş kadim arap kenti.
Nusracılar devran dönmez sanmıştı mamafih devlet adamın götünü bööyyle çatır çatır yakar işte.
suriye arap ordusunun hızlı şekilde doğusunu ele geçirdiği şehirdir. son 48 saat içerisinde muhalifler ellerinde bulunan bölgenin %40 kadarını kaybetmeyi başardı. bu hızla giderse hafta sonu gelmeden şehir tamamen düşer.
şahsım adına konuşursam, esad ve suriye hükümetinin burayı alması büyük bir endişe vermiyor. beni ilgilendiren kısımlar genel olarak fırat kalkanı bölgesindeki askerlerimiz ve suriye türkmenleridir. daha fazla can kaybı yaşanmayacağı için bu kuşatmanın en kısa zamanda bitmesi gerekmektedir.
bunun yanında suriye arap ordusu ile pkk'nın işbirliği oldukça göze çarpmaktadır. suriye ordusunun müttefiki olarak pkk'nın* işgal ettiği mahalleler olan Höllük ve Bustanpaşa Türkmen mahalleleridir. buraları pkk'ya bırakarak esad bir göz dağı vermeye çalışıyor türkiye'ye karşı. bakalım ne olacak bu işin sonu.
Halep'in yakılıp, yıkılmasında esad müttefikleri ve havadan yağan bombalar kadar, halep içerisine giren cihadist çeteler ile onlara açık açık destek veren türkiye, Arabistan, katar ve abd'de de suçludur..
Halep düştükten sonra diğer iki hedef öso'cuların diğer barınma yerleri olan idlib ve azez, cerablus hattı olacaktır.
El bab konusuna girmiyorum bile orayı öso'ya falan yedirmezler.
Rusya, iran ve esad halep'ten çeteleri sòkmüş iken yeniden burunlarının dibine bu çeteleri sokmazlar.
ne zaman türk medyasında katliam var çocuklar ölüyor manşetleri atılıyorsa bilin ki ışid veya muhalifler vuruluyor. Siviller kimsenin umrunda değil. korkulan esad'ın halep'i tamamen ele geçirmesi, çünkü halep ele geçirilirse suriye askeri ile türk askeri karşı karşıya gelecek.
bundan 7 yıl önce gitmiştim haleb'e, ilk defa o gün gezmiştim türkmen şehrini. orada bulunduğum her dakika yıllardır orda yaşıyormuşum hissi hakimdi kalbime. o gün ilk defa çay içtiğim çarşının çayocağında çalışan genç bu gün de bizden olsun. dediğinde yaşadığım histen emin olmuştum.
ben yıllardır burda yaşıyorum .
orda bizim türk olduğumuzu öğrendikten sonra -hazırlıksız olmanın verdiği mahcubiyet ile- ellerinin ayaklarınına dolaşması , gösterdikleri samimi ikram isteği , halebin sokak çocuklarının bile bize gösterdiği muhabbet hala gözümün önünden gitmiyor. halebin ermeni kuyumcularının türkçeyi anadilleri gibi bilmesi bile bize olan hasretlerinin simgesi.
ben antepliyim. ve dün geldim gaziantep'e ama gezemiyorum şehri... şehrin çehresi halep'e o kadar çok benziyor ki utanıyorum antebi gezmekten. çarşıda gezerken aldığınız koku bile aynı. bir imtihandı halep veremedik... allah affedermi bilemiyorum ama vicdanlar affetmiyor.
düne kadar işid denen o.çocukları buraları yakıp yıkıp, insanları doğrarken, zulüm ederken sesleri çıkmayanlar, şimdi topraklarını bu amerika, israil destekli terör örgütlerinden alınca birden kuduz köpek gibi "insanlar, siviller, esad rörörör" demeye başladı.
birader hep diyorum; işid, pkk veya ne bileyim bunlara silah veren amerika. alayı hikaye. asıl tehlike ve asıl teröristin önde gideni bu zihniyettir. allah bunların zihniyetinden evvela ülkemizi sonra halebi enson da dünyayı korusun.