birgün denk geldik resim çektirelim dedik benim boy -varla yok arası- ve haldun beyinde aksine upuzun olduğundan mütevellit resim çerçevesinde ikimizinde kafası çıkması için "ben ayaklarımı kaldırayım siz çok uzunsunuz, ehe " diye bişeyler saçmaladım. oda gayet sempatik bi şekilde "dur ben eğileyim " dedi ve sonunda aynı kareye sığdık. ben şimdi bu adamı yemiyimde ne yapayım ya.. iki büklüm oldu benim için ooyyy yirim valla yirim haaa...
galatasaray'ın avrupa'da kaybolan prestijini geri kazandıran. rahatlıkla barcelona, manchester united gibi takımlarda görev yapabilecek bir adam*. 4-5 sene evveline kadar petre, bratu, abdullah gibi transferler yapan galatasaray'ı tekrar uefa'ya manşet olacak transferlere imza atar hale getirmiştir. avrupa transfer piyasasında adı geçer hale getirmiştir. harry kewell'ı liverpool'dan, meira'yı stuttgart'tan, Leo franco'yu athletico madrid'ten, milan baros ve abdul kader keita'yı lyon'dan getirmek, bunların başına da Frank rijkaard'ı getirmek 10 dakika başbaşa konuşularak yapılacak işler değildir. galatasaray'dan çok daha iyi maddi duruma sahip, bu futbolculara ihtiyacı olan avrupa takımları varken bu futbolcuların tercihini galatasaray yönünde kullandırmak ciddi bir emek ve gayret işidir. bu emek ve gayreti gösteren haldun üstünel'e bir galatasaraylı olarak teşekkürlerimi bir borç bilirim.
atatürk havalimanı'na her inişi olay olan, galatasaray'ın son yıllarda yaptığı müthiş transferlerin baş aktörüdür.
bomba transfer haberi resmi sitede yayınlanır, "yıldız futbolcu yarın istanbul'da" denir ve biz akşam internetin başına geçtiğimizde 3-4 yıl önce hayalini bile kuramadığımız yıldız futbolcuyu yanıbaşında haldun üstünel ile artık klasikleşmiş fotoğraf karesinde birlikte görürüz.
inamoto, carrusca vb. gibi transferlerle geçen yıllardan sonra bazıları şu an takımda olmasa da hepsinin türkiye'ye gelmesinin büyük emek gerektireceği bu futbolcuları basının ruhu bile duymadan getirmiştir kendisi.
halen daha türkiye'de en az küfür edilen stadın saraçoğlu olduğunu sanan zevatın algılayamayacağı bir konuşma yapmıştır. bir de 10 metre önüne düşen taştan kendini yerlere atan otto baric ile kafası yarılıp dikiş atılan hakem aynı kefeye konmuş ya nasıl bir zekadır bilemedik. 15 senedir bi bok değişmemiş bu memlekette, hala bir ağlaklık, bir çirkeflik, bir pislik gidiyor aynı renkler altında!
hayır haldun'a da kızıyorum, yahu onu bırak da senin kaşı yarılan erik gerets'in, kafası kan içinde kalan eser özaltındere'nin hesabını sordular mı bu civcivlerden ki bugün adalet bekliyorsun be adam? "merdivenler dolu" diye ağlayıp yenilgisine kılıf arayan bir adam başkan o kulüpte!