(bkz: obama sözlük yazarı olsa yazabileceği entryler)
gibi gıkının gıkının bıkı olması durumunda zartın zort olması ihtimaline karşı x'in y'nin 15 kat daha etkili olma ihtimali, gibi saçmalatılabilir.
bu lafı bir siyasi görüş belirtirken çapulcunun birinden sözlükten duymuştum hatta günlerce aklıma gelip gülmüştüm
en beğenilenlerdeydi zaten.
ha söz komik ağır argo olsa da müthiç bir ifade gücü özellikle o geziciden duymanın onuru.
okuyorsa bilsin hala daha da gülüyorum.
reynold alleyne nicholson 1868-1945 yılları arasında yaşamış bir ingiliz. ingiltere'deki cambridge üniversitesi'nde uzun yıllar profesörlük yaptı. sufi metinlerini arapça, farsça ve osmanlı türkçesinden ingilizceye çevirmiştir. "literary history of the arabs" ve "the mystics of islam" adlı iki önemli kitaba imza atmıştır. sufizm ve mevlana hakkında ingilizce dilindeki en yetkin bilgindir kendisi.
nicholson, pakistanlı şair muhammed ikbal'in mesnevi'ye öykünerek yazdığı esrar-ı hodî adlı eserini de ingilizceye "the secrets of the self" adıyla tercüme etmiştir (ki esrar-ı hodî ile rumuz-ı bîhodî mesnevileri türkçeye "esrar ve rumuz" adıyla çevrilmiştir). ikbal'in temel sufizm meseleleri hakkında nicholson ile mektuplar yoluyla fikir alışverişinde bulunduğu da aktarılmaktadır.
kendisini sufizm için önemli kılan, mevlana'nın mesnevi'sini 1925-1940 yılları arasında, sekiz cilt halinde ingilizceye tercüme edip yayınlamasıdır. nicholson mesneviyi çevirirken utandığı bölümleri latince çevirisiyle vermiş. mesnevi'nin 4. cildinin 511. satırında geçen "materterae si testiculi essent, ea avunculus esset" sözü de utandığı kısımlardan biri. türkçe meali ise şu özlü söz: "halamın taşakları olsa amcam olurdu."