bu benim.
Bir akşam şöyle zekamızı yormadan beynimizi kullanmadan sadece gülmek için bi filme gidelim dedik. O filmin adı bana bir soygun yazdı. Sırf suskunların kral karakteri canımız ciğerimiz takoz irfanımız mehmet özgür oynuyor diye gittik.
filmin yarısında çıktık lanetler okuyarak.
Daha sonra en yakın hangi film var diye baktık ve the hobbit filmine gittik. O saçma filmin ardına üç boyutlu olarak üç saat soluksuz izledim.
Arada "iki saniye durun amunagoyim az beynimiz dinlensin bu ne böyle her saniye aksiyon" diye geçirdiğim oldu.
Ve film yüzüğe bağladığında bişeyler açılır gibi oldu kafamda.
"Lan yüzük var lan yoksa yüzüklerin efendisinin devamı falan mı bu" diye sormaya başladım kendime.
Şu konuda bana katılacaksınızdır muhakkak; the hobbit yüzüklerin efendisinden bağımsız bağımlı her türlü izlenebilecek bir film olmuş. en azından bence böyle.
Neyse film sonrası arkadaşa sordum "bu filmin yüzüklerin efendisiyle bi alakası var mıydı" diye. Evet bu mal soruyu sordum ve arkadaş da şuan bunu okuyan kişi gibi mal bir ifade takınıp "mal mısın taklit mi yapıyosun" dercesine bir bakış attı.
Ve şunu söyledi. "aslında şimdi yüzüklerin efendisini izlesen daha iyi anlarsın. The hobbit önceki üç filmdeki birçok soruya cevaptı. Şimdi herşey açık halde. Aslında the hobbit yüzüklerin efendisi serisinin ilk bölümü desek yanlış olmaz" gibi birsürü şey söyledi.
Ben bir heves başladım ilk filme
ilk filmi izledim diğerlerini izlemeye tahammül edemedim. niye bilmiyorum ama the hobbit kadar sürükleyici gelmedi bana. Sıkıldım izlerken. Zaten çok uzun.
Ama ilk fırsatta dördünü de sırayla izleyip bu kültürsüzlüğümü gidereceğim. Finallerden sonra...
çok büyük ihtimalle matrix serisini de izlememiş tiptir. kişi kendinden bilir işi bir zamanlar ben de öyleydim. fakat daha sonraları allah'a bin şükür bu açıkları kapattım.
geçmiş deneyimlerinden ötürü* önce kitabını okumak isteyen, kitabını okumaya fırsatı olmadığı için de filmini mecburen bekleten insandır. Ne kızıyonuz hemen, ne baarıyonuz?
daha önceden okuduğu kitapların yapılan filmlerine gitmiş, ve kitapta anlatılanı yeterince yansıtamadığını görüp hayal kırıklığına uğramıştır. aynı şeyin yüzüklerin efendisinin de başına gelmesini istemez.
kitaplarini okuduysa izlemek geregi duymuyordur belki de hic firsat bulamamistir ama su var ki cogu insandan sanslidir kitaptan senin aldigin tadi kimse alamayacak.
Bugüne kadar izlemediyse bir zahmet yaklaşık bir 9 sene daha izlemesin.
Hazır the hobbit çıkacakken bütün bölümlerini izlesin sonra yüzüklerin efendisine geçsin.
başlığı görmemle filmi hatırlayamadığım gerçeğini ve kafamda acaba izlemedim mi şüphelerini uyandıran ve direk zamundaya sarılmama neden olan ilginç bir psikolojiye bürünmeme neden olan başlık.
(bkz: ne dedim lan ben)
geçenlerde lotr muhabbeti açıldı. biz orada muhabbet ederken arkadaş suskun suskun bizi dinliyordu.
ona doğru yöneldim, sen izledin mi filmi diye sorunca, o da yok izlemedim dedi. bunu doğruca eve gönderdim. dedim git; üçlemeyi izle gel. ertesi gün işten geldim. baktım bu sırıtarak yanıma geliyor. bir sıgara uzattı.
hoame: izledin mi filmi?
ark: evet izledim bayıldım hatta ne kadar kitabı varsa alıcam.
hoame: gerek yok ben de kitapları var.
ark: tamam hadi size gidiyoruz.
hoame: dur bi amk. kitaplar evde kaçmıyor.
Çok şey kaçırmış olan insandır. izleyince uzun süre etkisinden çıkamayacaktır. Yapımının üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen hala kalitesine yaklaşıcak tek film dahi yapılamamıştır. Gelmiş geçmiş en güzel filmlerin başında gelir.