yaşına başına aldırmadan, hala oyuncaklarla oynayan adamdır, 'eşşek kadar oldun, hiç utanmıyor musun?' sorusunu duymaz bile, mahallenin çocuklarıyla top oynar, ip atlar, parkta kaydıraktan kayar, götü salıncağa artık sığmadığı için, ayakta sallanır, eline bir oyuncak geçerse hiç affetmez ama en sevdiği şey, yolda yürürken, bir şişe ya da şişe kapağına rastlamaktır, gideceği yere kadar, tekmeleye tekmeleye götürür, eğlenir işte bir şekilde.
o hala çocuktur, çünkü içindeki çocuğu öldürmemiştir...
küçük şeylerden mutlu olabilmeyi bilen insandır. eşşek kadar adamlar mutlu olabilmek için birbirlerini dürterken o kendi dünyasında mutlu olmayı başarmıştır. gıpta ile bakar diğer insanlar ve sinirlenirler. sinirleri kendilerinedir aslında mutluluğu hep ulaşamayacakları şeylerde aramış ve hayat boyu mutsuz kalmışlardır. mağazada yerde bulunan bir balona herkez bakıp geçerken, balonu alıp kafasında sektirmeye başlayan kişidir bu.**
