Bunca rezillikten sonra hala oyum akp'ye diyen insandır. insan diyorum ama derken içim içime sığmıyor. Ya kardeşim ben hiçbir parti düşmanı falan değilim. Zamanında Aysun Kayacı dağda ki çobanla benim oyum bir mi demişti herkes tepki göstermişti. Evet oyları kişilere göre sınıflandırmak yanlış fakat bu kadar cahil, kör, sağır, dilsiz olmayın. Şu an uyku uyuyamayan, yaşadığı hayattan zevk almayan milyonlarca vatandaşımız var. Bu gevşek politikalar yüzünden neleri kaybettiğimizin farkında mısınız ? Şehitler üzerinden eleştiri değil bu sadece. Ülkenin genel olarak düştüğü vahim durumu göremiyor musunuz ? Vergilerden soluk alamıyoruz. Ülke kan ağlıyor. Her gün insanlar ölüyor. Ülkeyi bölme girişimleri artık aleni şekilde dillendiriliyor. Telafisi olmayacak yanlışlardayız. Bu ülke bir kez daha istiklal marşı yazmak zorunda kalacak gibi.
- 90 günde 60 şehit vermiştiki, bu sayı sabah açıklanan rakamlardan sonra 85 oldu. Son eklenenler terör yüzünden değil sadece.
- BM'de Dış işleri Bakanımız konuşurken ABD, Rusya ve Çin dışişleri bakanları dinlemeye bile gerek görmeyip salona girmediler.
- iranlı yetkililer her gün beyanat vererek Türkiye'yi tehdit ederken ülkemizde cumhurbaşkanı, başbakan, Dışişleri bakanı, Genel kurmay başkanı dahil hiç bir hükümet görevlisi cevap vermiyor.
- Van'daki depremde vatandaşlarımız soğuktan donarak ya da çıkan yangınlarda ölürken kendimizi dev aynasında görüp Somali'ye, Myanmar'a yardım ediyoruz.
- Haklarında hüküm verilememiş ama 4 yıldır hapiste tutulan gazetecilerimiz, askerlerimiz var. Dünyanın hapiste en çok gazeteci bulunduran ülkesi Türkiye.
- Üniversitelere bedava özgürlük taleplerini pankart açarak dile getiren öğrencilere 11 yıl hapis cezası verilebiliyor.
- Ekmeğe, süte, ete, şekere kısacası temel gıda ürünlerinin hepsine vergi verirken pırlanta, zümrüt, elmas gibi değerli taşlara ötv ödenmeyen bir ülkeyiz.
- Çiftçi, şoför mazotu kök gibi vergiyle alırken gemi sahibi armatörlerin mazotu ötv'siz alan bir ülkeyiz. Kısacası zenginin ayan beyan kayırıldığı bir ülkeyiz.
- 5,5 yaşındaki çocuklarımız henüz hiç bir müfredatı belli olmayan bir sistemde eğitim hayatlarına başlamak zorundalar. Öğretmenler de dahil kimse bu çocuklara ne öğreteceğini bilmiyor. Bununla birlikte çocuklarının geleceklerinden endişe duyan veliler hükümet bakanı tarafından ya laikçi ya da PKK sempatizanı olarak görülüyor.
- Ormanlık alanlara kanuna aykırı olarak bile bile koca koca oteller konduruluyor. Sit alanları talan ediliyor. Kültür ve Turizm Bakanı sanki bu hükümetin bakanı değilmiş gibi "içim kan ağlıyor" diyerek durumu açıklıyor.
- Yedi sekiz kişinin katili olan caniler cezalarını tamamlamadan, özel kanunlarla dışarı çıkarılırken hiç kimsenin canına kast etmemiş, adam öldürmemiş insanlar hapislerde can veriyor.
- Darbeci olması en kolay ülkede yaşıyoruz. Hakkınızda "Bu darbeci" diyen bir isimsiz telefon ya da mail size Silivri'nin yollarını açabiliyor.
- Adli durumdaki rezalete engel olmak isteyen savcılar, hakimler adil kararlar verdiklerinde yerleri "pıt" diye değişebiliyor ya da emekli olmaya zorlanıyor.iktidara ters gelen tüm isimler ortamdan uzaklaştırılıyor.
- 23 Nisan'larda, 19 Mayıs'larda, 30 Ağustos'larda tören yapmamız, bugünleri kutlamamız ve o dönemde şehit düşmüş atalarımızı anmamız yasak artık. Ama istanbul'un Fethi'ni kutluyoruz, Kutlu Doğum Haftasını da...
- Yiyorsa ulusal bayramlarda Atatürk Heykellerine çiçek koymaya kalkışın. Polis ya da kanun koruyucuları sizi anında yaka paça içeri götürür. Ama isterseniz "Diyarbakır (Amed) Türkiye Kürdistan'ının başkentidir" diyin. inanın hiç bir şey olmaz. Apo'yu yakalayıp binlerce şehit yakınımızı birazcık olsun huzura erdirdiğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Yeriniz kodes! Ama gencecik fidanlarımızı hemen her gün öldürmekte olan teröristlere bu ülkeniz meclisinde görevli, bu ülkeden para alan ve bu ülkenin bütünlüğünü korumaya yemin etmiş vekiller evladını kaybetmiş bir anne, bir baba gibi özlemle, minnetle sarılır ve işini yapmaya da devam eder.
- Teröristlerin çiçeklerle karşılandığı, terörin lanetlenerek bitirilmeye çalışıldığı yegane ülkede yaşıyoruz.
- Sizi korumakla görevli polislerin 14 yaşındaki kıza tecavüz etmesi sonrasında çıkarıldığı mahkemede "rızası var" denilerek salındığı tek ülke yine burası. Tecavüzcü mü? O yurt dışına kaçtı bile. Gazeteleri takip edin bunlar gerçek.
- 10 yılda 1000 kilometre demiryolu döşediği halde kendisinden 80 yıl önce ve 15 yılda 3.900 kilometre demiryolu döşeyen genç bir cumhuriyeti ve onun başındakileri alaya alan bir iktidarı ve onun başbakanını sadece Türkiye'de bulabilirsiniz.
- "Beni sevdiğini nereden bileyim. Takla at da göreyim" diyen bir bakana sahip kaç hükümet vardır siz söyleyin allahaşkına
- Her sene skandallarla sarsılan ÖSYM'nin başında yıllardır aynı kişinin görev yapması ve o skandalların hala da sürmesi sizce nasıl...
- 10 yıllık iktidarları boyunca eğitim sistemini 4 defa değiştirmiş bir hükümet var mıdır? "Öyle mükemmel bir eğitim sistemi yaptım ki bunu 1.000 yıl kullanırsınız" diyen Hüseyin Çelik'in görevi değişir değişmez yeri gelen partidaşı eğitim sistemini değiştirdi.
- "Ya taraf olursunuz ya da bertaraf..." diyen bir başbakana kaç insan evladı ihtiyaç duyar?
- Bir başbakan düşünün ki "Kendi halkına şiddet uyguluyor" diye her fırsatta giydirdiği Esad'a karşılık kendi polisi sadece sıktıkları biber gazıyla 9 vatandaşını öldürmüş olsun... Evet, Türkiye'deyiz...
- - Bir içişleri bakanı düşünün ki;resim yaparak, şiir yazarak, müzikle hep terör yapıyorlar" desin... istiyor ki her yaptıklarınıza "devletlumuz sağolsun" diye haykıracağız.
- 12 Eylül dönemini sürekli eleştirmesine rağmen 12 Eylül dönemine ait YÖK'ü adeta kutsayan, rektörlük seçimlerde 1 oy almış akademisyenlerin rektör seçildiği yegane ülkeyiz.
- Ülke gündemimiz Fransa'nın soykırım yasası ile alacağı kararla meşgulken, Millet Meclisimiz gece yarısı oy birliği ile vekil maaşlarını 8.000 liraya yükseltti. Aynı zamanda milletvekili danışmanlarının maaşı da 2.000 liradan 5.400 liraya çıkarıldı. Güzel değil mi?
-Tutuklu arkadaşlarına destek vermek için saçlarını kestiren gençlerin bu hareketleri "terör örgütüne üye olma" suçuna delil olacağı tek ülkede yaşıyoruz.
- Alman savcılar tarafından yakalanması ve gönderilmesi istenen Deniz Feneri üyelerinin ülkemizdeki durumu ilginç oldu. Haklarında dava açıldı ve sonra o dava düştü. Davayı açan hakim ve savcıların yerleri değiştirildiği gibi onlar hakkında dava açıldı. Bu olayı haber yapan gazeteciler hakkında soruşturma açıldı.
- 2011 yılında günde ortalama 3 kadının öldürüldüğü bir ülkede yaşıyoruz. 2012 yılında da bu ortalama devam ediyor sanırım ama artık yazmaktan yoruldum. ( (bkz: Her gün Kadın Cinayeti))
- "Muhalefet kürsüden propaganda yapıyor"; denilerek Meclis TV'nin yayınlarına kısıtlama getirilen özgürlükler ülkesi vatandaşıyız hepimiz.
- En büyük şehrindeki Belediye otobüsü şoförlerinin Taliban militanı gibi olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Ya Allahınızı seveyim bari kendinize saygınız olsun. Sakalınızı anladık da o gömleğin düğmeleri neredeyse göbek deliğine kadar açık kardeşim. Bu ne genişlik, ne özgüven böyle. Eh tablo bu olunca belediye otobüs şoförlerinin ahlak zabıtası rolüne bürünüp birbirlerine sarılan gençlere "otobüsümde seks yapmayın, inin aşağı" demesini pek yadırgamamak gerekir.
- En 34 yıl önce iktidar olmuş bir partinin her kötü şeyin sorumlusu olarak görüldüğü bir hükümetin vatandaşlarıyız hepimiz.
- Kaymakamı, askeri, öğretmeni terör örgütünün elinde esir olmasına rağmen bunu aylardır gündeme taşımayan bir hükümet istemiyorum kardeşim. Vatandaşlarımın esir olduğunu bana PKK'lılar hatırlatıyor.
- "Bize parayı Allah gönderiyor" diyenin çevre ve şehircilik bakanı (erdoğan Bayraktar), Allinoi antik kenti için "Yüzyıllardır toprak altında birkaç yüzyıl daha toprak altında kalmasında sakınca yok" diyenin Orman ve Su işleri Bakanı olduğu (Veysel Eroğlu) güzide bir ülkeyiz.
- Esad'a sürekli giydirirken (bunu demiş miydim) 2001'den bu yana dünyanın bir çok bölgesinde gerçekleştirdiği operasyonlarda 225 bin kişiyi öldüren ABD'ye neden sesin çıkmaz muhterem?
- Deniz Baykal'ın kasedi onu siyasetten uzaklaştırdı. Önlerine çıkmak isteyen Cüppeli'nin sonu da aynı oldu. Yahu onlar da biraz uçkuruna sahip olsunlar ama sizce bunlar tesadüf mü? (Bu arada Deniz Baykal'ın kasedindeki kişinin Deniz Baykal olmadığı kesinlik kazandı...)
- Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında 138. Sırada olmaktan mutlu ve gururlu muyuz?
Daha da aklımda çok var ama sıkıntı yaratır.
Not : Bu başlıktaki ilk entry'imde eksiyi basan arkadaşım... Eksilemesine eksile ama bunları yaşadık, yaşıyoruz ve yaşayacağız da biz. Tüm bunlara eğlence gözüyle bakanlar olduğu sürece sonumuz kötü...
Gözümde bu noktadan sonra artık tek kelimeyle vatan hainidir. istedikleri kadar bayrak sallayıp horon tepsinler.
Edit: Hemen biri damlamış %25 oy verdiğiniz diye. Hala olayı CHP-AKP ekseninde gören saflar var. Ya da savunacak yanları kalmadığı için anca bu noktadan laf sokabiliyorlar.