ülkede darbe olduğunu ya anlama ya kabullenme ya da sindirme sorunu olan insanların yaşadığı şaşkınlık.
anla, kabul et ve sindir ki bu noktadan sonra ne yapacağına karar verebilesin. rüya görmüyorsun: yağmur sele dönmüş, deprem olmuş, meteor çarpmış veya yara mikrop kapmış, veya özetle olan olmuş; artık bunu inkar etmenin bir manası yok. tedavin nedir, hasar nasıl onarılacak, "pislik" nasıl temizlenecek, artık aşama budur.
anayasa ihlal edilmiş, kolluk kuvvetlerinin eli kolu bağlı, içeride haksız yere insanlar çürümeye terk edilmiş, kurumlar ve erkler bağımsız değil, kimin eli kimin cebinde hesap soran bir mekanizma yok. daha hala "zedelendi", "ihlal oldu", "saygısızlık var" tarzı yarı uykulu tantanalarla fiili olarak "ya-sa-dı-şı" bir idarenin keyfiyetiyle kamçılanmak sadece darbecilere zaman ve meşruluk kazandırır. dünya bağırsa çağırsa da bazı ülkelerin nasıl tek sesli bir dikta ile bir süre devam ettirildiği, o diyarlarda nefes alan insanların baskı ve zulümle nasıl yıllarca sindirildiği ve yokedildiğine dair örnekler yaşandı, yaşanıyor. tüm bu hadiseler esnasında iktidara çöreklenen despotların son anlarına kadar nasıl demokrasiden, memleketlerini yabancıların işgalinden korudukları iddialarından ve dahi bu yalanları alkışlayanlar yine aynı dünya tarafından defalarca izlendi, izleniyor. yeni ve orjinal bir hikaye yok, vahim bir tekrar var. mesela şu an senin ülkenin bu vaziyete dönüşmediğinin garantisi nedir? sana hala "herşey yolunda" zannettiren nedir? belki rüyada olmak ve bunun doğal ahmaklığı.
iktidar canavar değildir: canavar devlet mekanizmasıdır. kuvvetler ayrılığı bu canavarı insanca kontrol edebilmenin, canavarın insanları keyfine göre mideye indirememesi için gerekli bir tedbirdir. iktidar canavarı tek başına kontrol etmeye çalışıyor ki sadece kendi istediği adamları, düşman bellediklerini yiyebilsin: kim bu düşmanlar? elbette kendi keyfine ters düşen "herkes". kontrolü kaybederse bu canavar önüne geleni boğazlamaya başlar, orası ayrı. bugün iktidar tek başına kontrol etme şehvetiyle canavarın üstüne oturmuş, ancak kimseye dizginlere tam hakim olduğu izlenimini vermiyor; verse bile canavarın idaresini tek başına üstlenmek aklın yitirilmesine yol açabilir, aklı selim insanların bu durumdan korkmasında hayır, lüzum ve mecburiyet vardır.
kısaca, hadise ölüm kalım meselesi haline dönüşmeye başlamıştır. hangi şekilde anlar veya tasvir edersen et...