kurtlar vadisi pusu da sayılıyorsa içinde bulunduğum gençlik. ilkini seyretmemekte direnmiştim. fakat ikincisi ilkinden daha ilginç geldi ve izlemeye başladım. hala rambo izleyen gençlikten farkı yoktur.
o değil de izleyip izleyip adam dövüyorum, haraç alıyorum, faça bozuyorum, racon kesiyorum, adam yaralıyorum, iyilerin can dostu kötülerin düşmanı oluyorum allah seni inandırsın. *
-merhaba, biz bir anket yapıyoruz da.
+buyur sor.
-bu kaba davranışınızdan halen kurtlar vadisi izlediğinizi çıkardık biz.
+şüphen mi var bilader?
-yok estağfirullah. o değil de hakan ın amına koyayım.
+ben de yaa. delirtiyo yavşak beni.
-öyle yaa falan de me, hanım evladı gibi. takarım bıçağı ha.
+abime yanlış olmaz.
-eyvallah.
Yerine yenisi geldi de biz mi izlemeyelim denilesi tespit. Napak sefkat tepeyi mi izleyek.
Spartaküsü izledik. Vikins izledik. Game of trones, revoulation, presin breki de izledik. Behzat c'ye bayiliyorduk kursagimizda biraktilar. Napak arka sokaklari mi izleyek aq.
kurtlar vadisinin ilk başladığı zamanlarda beş on bölüme, bugün de tesadüf olarak bir bölüme maruz kalmamla söyleyebilirim ki aynı tas aynı hamam... üç beş delikanlının kovalamacalarını macera diye yutan, bu adamlara kahraman yaftası yapıştırılmasına sevinen, kendilerinin gösteremediği cahil cesaretini rol icabı gösterenlere saygı duyan, sıkalım, vuralım keselim laflarının komik olduğunu sanan gençliktir.
bu adamlar bugün buna güldüler:
polatı biri bıçaklamış. memati kızgın... bıçaklayanın nerede olduğunu soruyor. yan odada yarasına pansuman yapıldığını öğrenince "ölecek adama pansuman yapılır mı" gibisinden bir tepki veriyor. o arada diziyi izleyenler kahkaha ile gülüyor. kesinlikle biliyorum ki bu gülenler kenar mahalle delikanlıcıkları değil.