lafı çok evelemeyeceğim, 1996 - 2000 yılları arasında hagi ve o zamanın en gözde konfigürasyonu 4-4-2'ye uygun adamlar sayesinde galatasaray'ı dört sene üst üste lig şampiyonu ve uefa kupası şampiyonluğuna ulaştıran pek sevgili teknik adamımız fatih terim o dönemden sonra bariz bir şekilde çağın gerisinde kalmış, fiorentina'nın başındayken olaylı bir şekilde milan'ın başına gelmiş, milan'ın başındayken istanbul'da ona buna ders verdiği sırada takımın başından kovulmuş, ikinci galatasaray dönemimde 6-0'lık rezalet ve komple bir başarısızlık elde etmiş, ardından milli takımın başında son dakika mucizeleri sayesinde euro 2008'de takımı üçüncü yapabilmiş, en sonunda da 2010 dünya kupası elemelerinde milli takımı kolay bir gruptan çıkaramamıştır.
tüm bunları yaparken hatırı sayılır (bırak bunu hayvani!!!) bir maaş almuş bunun yanı sıra özellikle milli takımda elinde bol seçenek olmasına rağmen formsuz da olsa şövalyelerinden hiçbir zaman vazgeçmemiş, takımın (en azından) iskeletini belirleyememiş, eyyamcılık yapmış vs vs vs. an itibariyle 250.000+ tl maaş aldığından bahsetmiş miydim?
adam bana hala fatih terim diyor yahu. uyan da balığa çıkalım.
