müzikten ne kadar anladığı kesin olmayanların şu an türkiyede ki en iyi müzik yapan grup olan redd e ''uyuz'' dediği ancak oldukça yanıldığı ve süper parçasıdır.
yoktur efendim. en azından eski aşklar kalmamıştır günümüzde.
birkaç eski aşk hikayesi dinleyip okuyunca iyiden iyiye inanırsın günümüzde aşk diye bir şey kalmadığına. şimdiki aşklar tarafların işine gelmeyinceye kadar...
ne şair yaş döker, ne aşık ağlar,
tarihe karıştı eski sevdalar.
beyhude seslenir, beyhude çağlar,
bir sola bir sağa çoban çeşmesi. **
....aşk hiç biter mi?
hiç bir şey olmamış gibi boşlukta kaybolup gider mi?
aşk hiç biter mi? aşk hiç biter mi?
kalır adımızla bir sokak duvarında,
bir ağaç kavuğunda, bir takvim kenarında,
kalır bir çiçekte bir defter arasında,
bir tırnak yarasında, bir dolmuş sırasında,
kalır bir odada, bir yastık oyasında,
bir mum ışığında, bir yer yatağında,
aşk hiç biter mi? aşk hiç biter mi?
....
Hani küskünlüğünü bir uçurumdan attığın çaresizliklerin vardı.
Sanki hiç olmamışlardı
Olmayacaklardı...
Hayat hep toz pembesi bir çiçek gibi,
Sevgilinin saçlarına taktığın kırmızı bir gülden ibaretti.
Bir sabah o uyanmadan kalkıp
Kahvaltısına bir çiçek koyabilmek için
Çiçekçinin olmadığı bir terk edilmişlikte
Bir çiçek aramaktı mutluluk...
Bir evin bahçesinden aşırdığın bir öpücük dolusu çiçeği
Kaçarcasına sunabilmekti sevgiliye aşk.
Düş kahvesi gözlerinin ışıltısı tükenmemişti daha.
Sahipsiz kalamayacak kadar senindi,
Kimseye bağışlayamayacağın kadar meftundun.
Perdesini aralayamadığın bilinmezleri yoktu
Ya da öyle sandın.
Kalp atışlarında
Bilinmez adımların çarpıntıları kirletmemişti izlerini!
Yolcusu olduğun tutkunda,
Kalp kırıklarına müsebbip can kırıkları
Dolanmamıştı ayaklarına
Elvedaları düşünemeyecek kadar meşguldü kalbin
Yorgundu ayakların
Müptelasıydı kolların.
Ne gitmekti istediğin,
Ne de kalmaktı kokusunu es geçerek...
Zaman hep acımasız.
Besleyerek büyüttüğün kutsalını
inleterek can çekiştirecek kadar da vurdumduymaz.
iki yana düşerken kolları
Yoksunluklarına hüzün katacak kadar da arsız...
Şefkatini ellere bağışladığı yarınlarında
Kalp kırıkların tek kalanın.
Yaşamak ağrısına indirgeyemediğin haykırışlarında
isyanların hep yüreğinle yoldaş.
Sağlam kalanından bir "sen" daha yaratmak vardı ama
Bir "ben" dahi kalamamıştın.
Şimdi talihsiz adımlar çıkmazın ürkütür yarınını.
Bir "sen" olamadın
Bir "ben" kalamadın.
Bunca şeye rağmen söyle ey arsız yürek!
"Hala aşk var mı"...