Gümrükten arkadaşa araba aldık, araba Ankara da, biz mersindeyiz. Ödemeyi yaptı arkadaş aradılar gar gümrük müdürlüğünü araç hakkında bilgi aldık, aküsü bitmiş, akü alıp bindik arabaya bastık ankara ya. Aküyü takıp marş verip arabayı alıp geleceğiz.
işimiz erken bitince dedik ankara yı bir gezelim. TBMM * işte bakanlıklar caddesi, atakule, tunalı, kurtuluş park mark derken akşama oldu ama benim aklımda "yahu ankara da bir şey daha vardı ama" diye düşünüyorum. Mersine geri döndük, unuttum tabi. Akşam telefonla oynarken birden karşıma Anıtkabir çıktı.
O an "ulan Anıtkabire gitmedik ya la" dedim. Ankara ya gidip Anıtkabir i görmeden geldik.
hiç bir zaman ne sevgim, ne saygım azalacak Mustafa Kemal'e. her zaman ziyaret edeceğim hiç bir zaman ne unutacağım ne unutturacağım. köylülük buysa kurban olun köylülere.
birileri benden bahsetmiş. tapınmaya da gitmiyoruz canım kıblesi saray olanlar bizi anlayamaz. onur denilen bir kavram var ona sahip olmak gerek. tabi omurgalı bir canlı olmakta çok önemli.
Maneviyatsız, değerlerden uzak bireyler olduğunuz için olsa gerek ki Anıtkabir ziyaretinde bir 'espri' arıyorsunuz. Atatürk'ün Türk milleti için yaptıklarını, Türk milleti için yerini yazmayacağım şimdi buraya, ha yazsam da ne kadar anlaşılacağını tahmin edebiliyorum. Biz çocuklarımızı Türk milletine ve atalarına bağlı, şuurlu çocuklar olarak yetiştireceğiz, yıllar sonra da elinde Türk bayrağıyla Atasını ziyaret giden bir sürü insan olacak orada. Ku Du run.