Yapılan anketlere göre eğitim seviyesi azaldıkça artan kitledir.
--spoiler--
Ulusu kendi benliğine sahip yapmayan, ulusu asırlarca kendi hakkında gafil bulunduran hep bu cehalettir. Hükümdarların, şunun, bunun, ulusu köle gibi kullanmaları, bütün vatanı kendi özel mülkleri gibi düşünmeleri, hep ulusun bu bilgisizliğinden istifade edilmek sayesinde idi. Gerçek kurtuluşu istiyorsak, her şeyden evvel, bütün kuvvetimiz, bütün süratimizle bu cehaleti ortadan kaldırmaya zorunluyuz.
Borçlanmanın bir bedeli olmadığını sanan, 5-10 yıl sonra önümüze çıkacak sorunlar karşısında "Allah Allah, n'oldu ya böyle? gayet iyi gidiyorduk" diyecek olan kitledir. Benzer kitleler için (bkz: menderes), (bkz: özal), (bkz: çiller) ve 5-10 yıl sonra ödenen bedeller için (bkz: ekonomik kriz), (bkz: asgari ücret), (bkz: işsizlik), (bkz: kdv), (bkz: gelir vergisi), (bkz: ötv), (bkz: yoksulluk), (bkz: sosyal patlama), (bkz: suç oranları)...
takım tutar gibi siyaset yapan, siyasi tavrı "nasıl koyduk ama?" dan öteye geçmeyen; niceliği fazla, niteliği tartışılan kitledir. Asıl giren-çıkan muhalif görüşlere değil, halkadır...
#tüm sosyal mahalle baskılarına göğüs geren onurlu kitledir. #
Onur mu? Tüm Akape toplansa; onur namına canına kıymış vatan evladı Ali Tatar'ın kesip attığı tırnak kadar eder mi acep? Hainliğin kitabı yazılsa; ismi altın harflerle yazılacak Akape için hâlâ oy vermek, en hafif tabirle moronluktur. Kahpe çocukları ile kol kola gezenlere ne diye oy verir ki aklı olsa?
Sanırım bütün olanları tüm dünyanın Türk ulusuna saldırısı olarak algılıyorlar ve akp'nin hala en azından kalan biraz onuruyla istifa etmemesini ulusal kurtuluş mücadelesi şeklinde algılıyorlar. Bunların içinde parayla ya da menfaat ilişkisi ile olanlar olduğu gibi gerçekten tüm samimiyeti ile 17 aralık sonrası yaşanan tüm rezilliklerin aslında bir komplodan ibaret olduğunu düşünenler ve olana bitene hiç inanmayanlar da var. Bu insanlar için ne yazık ki gerçekten de bir şey yapılamaz. Özeleştiri ve objektif bakma yeteneklerini tümüyle yitirdiklerini düşünüyorum.
Az önce Konya Selçuk Üniversitesi öğrencilerinin başbakan için hazırladığı bir videoyu seyrettim. Başbakanımıza övgülerini, minnetlerini sunup uzun ömür dileyen gencecik, pırıl pırıl insanlar. Bu insanlar işte gerçekten tüm samimiyeti ile bağlılar. Olmayan iyiliklerin, yapılmamış gelişmelerin hayalindeler. Bu gencecik insanların beyinlerini bu derecede etkilemelerine izin verdiğimiz için hepimiz suçluyuz.
Çok daha ciddi bir krize doğru gidiyoruz. Umarım 1980 öncesi gibi AKP'ye gönül verenler ile vermeyenler arasında ciddi çatışmalar çıkıp kan dökülmez. 17 Aralık sonrasın yaşananların tümünün komplo olduğunu söylüyor AKP'liler. Tamamen haklılar. Bu ses kayıtları, görüntüler, tutuklamalar sadece komplo ile açıklanabilir. Ancak dünyanın tamamında büyük yolsuzluklar komplolar sonucu ortaya çıkmıştır. Çünkü bir noktada menfaatler kesişir ve dünün can yoldaşları bugünün can düşmanları oluverirler. Yarın yine can yoldaşı olup "Bizi sevmeyenler bizi birbirimize düşürdüler" ded diyebilirler. Siyasette herşey mümkün... Ama ne olursa olsun bu yaşananların üzerindeki pisliği eksiltmez. Bu öyle bir pislik ki kokusu dünyanın her tarafından duyuluyor.
Kasetlerin, ses kayıtlarının ahlaksızlık olduğu söyleniyor. insanların özelinin bu kadar ortaya saçılması ve en özel telefonların bile dinlenebiliyor olması gerçekten bir ahlaksızlık. Ama bir durup düşünmek lazım. Bu yolu kim açtı acaba? Bilimsel olarak hiç bir dayanağı olmayan kanıtlarla insanları senelerce hapis yatmaya mahkum ederken akıllar neredeydi? Deniz Baykal'ı siyasi kişilik olarak sevmem. Ama onu CHP'nin başından atana kadar kaç defa iftiraya ya da komploya uğrattılar? Bunları belki siyasi iktidar yapmadı ama bir güzel kullandı. Deniz Baykal'ın video görüntülerinin montajlanmış olduğu ispatlanmış olmasına rağmen başbakan tarafından kullanılmadı bu bunlar? "Özel değil genel... genel..." diyen başbakanımız değil miydi? Yerel seçimler öncesi MHP'li belediye başkanlarının yatak odalarına kadar sokulan kameralarla çekilenleri kullanan da AKP değil miydi? Şimdi kantarın topuzu kendilerine dönünce mi anladılar bu işin içindeki gerçekleri... işte bu yüzden samimi gelmiyor.
Alınan rüşvetler, yapılan imar yolsuzlukları, saklanan çuvallar dolusu paralar, siyasi statüsünü kendi menfaati için kullanmalar, işadamlarını tehdit, basına uygulanan dev sansür... Bunlar komplo teorisi değil, sadece kendilerine düzenlenen komplolar ile ortaya saçılmış gerçekler. Pazartesi günü, istanbul'da daha içinde yerleşim başlamamış inşaat halindeki yerlere seçmen yerleştirildiği fark edildi... Hemen iptal edildi. Siyaset o kadar kirlendi ki insanın aklına ister istemez bundan önce kaç seçim bu şekilde kazanıldı sorusu geliyor.
Şimdi AKP seçmenini de anlıyorum aslında. insanın her ne kadar içinde kuşku da olsa iyi şeylere inanması hep daha kolay olmuştur. Onlar da inanmak istiyorlar yaşanılanların hepsinin ahlaksız, alçak bir komplo olduğuna... Ama daha da çok olay olacak. Onlar inanmak istemeseler de bu yaşanılanların gerçek olmasını değiştirmeyecek. Sadece beyinlerini açmalarını, açık yüreklilikle tarafsızca olaylara bakabilmelerini diliyorum.