savunmalarınında bir sorun yoktur, ama iktidarın bariz kötü yanlarını görmezden gelmeleri vardır ki insanı triplere sokar. gerçi bahsi geçen bu kişiler zaten kaale alınmamalıdır; ama iyisiyle kötüsüyle partisini eleştirebilen seçmenlerin el üstünde yeri vardır. ki bunlar her ne kadar bu ülkede ikamet etmeseler de evrende bir yerde yaşadıklarına inanmaktayım.
oda vatandaştır. bizdendir de. artık lütfen biraz düşünsün bu olanları. kendisi için değilse bile eylem yaparken ölmüş gençlerin hürmetine düşünsün. bıraksın şu yüzde elli egosunu bir kenara. ilk gözüne çarpanlar oradaki hatalar değil vatan, millet sesleri olsun.
koyunun olmadigi yerde keciye abdurrahman celebi derlermiş. herkes abdurrahman celebi'nin kim oldugunu secmekte ozgur. buna demokrasi deniyor.
deniz feneri davasi'nin ne oldugunu bilmeyince ort bas gibi seyler dusunulmesi normal. inancli insanlarin yardim konusundaki fikirlerini bilmemekle ust uste gelince boyle bir durum yasaniyor. bir muslumana gore deniz fenerinin yaptigi vicdani acidan suc degildir. insanimiz bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi oluyor.
şimdi bir seyleri anlamaniz acisindan deniz feneri davasina bakalim. hic olmazsa bunca zamandir konustugunuz seyin ne oldugunu anlayin. avrupa'da inancli turkler bir dernek kuruyor. bu dernek kurulabilmek icin alman hukumetinden izin alirken ancak almanya icinde yardimlar toplayip dagitacak seklinde izin alabiliyor. dernek bu kanuna uygun kurulmak zorunda olsa da asil amaci turkiye'ye topladigi paralari bir sekilde aktarmak turkiye icinde yardimlara destek vermek.... alman deniz feneri'de bu olay icin para aklama amacli sirketler kurup harcamalar yapiyor gibi gosteriyor.. simdi bu alman hukumetine gore suc fakat turkiye icin bir kazanc.. bu davanin turkiye icindeki yardimcilarini bulmak turkiye'ye ne kazandiracak? turkiye'deki fakirlere yardim icin yurtdisindaki turklerden para toplayip bunu gizli yollardan getirmek inancli insanlara gore kahramanliktir.
alman hukumeti neden ordaki turklerin turkiye'ye yardim gondermesine karsi diye dusunebilrsiniz. turkiye'de oldugu gibi yardim derneklerine yapilan bagislar vergiden duser. alman hukumeti verilen paralarin vergiden dusmesi sonucu bir vergi zararina ugramakta.. kemal sunal'in bir filminde bir suru cocuk bulup kendi cocugu gibi gosterip alman devletinden para almasina benzer. bir nevi alman devletini dolandirmak... kendi ulkemizde kendi devletimizden vergi kaciranlari dusununce cok masum kaliyor. şimdi biz zenginden (ç)alip fakire veren robin hood'larin yargilanmasini istiyoruz!
Biri haydi demiş bunlarda ne olduğunu bilmeden takılmış peşine, savunmak kelimesi bilgi birikime sahip okumuş insanların yapacağı iştir. o yüzden akp ve savunmak kelimelerini bir arada görmek hoş olmuyor.
muhakak türkiyenin gidişatını tv 7 veya stv gibi yandaş medyadan takip eden insanlardır. kriz onları da vurmuştur ancak yaşadıkları zor günleri kader olarak yorumlarlar. yarınlara bakacak yüzleri yoktur, bir çuval kömür, bir beyaz eşya, 2-3 torba erzak hayatlarını uzun bir süre mutlu yaşamaları için yeterli olacaktır.
bunca olaydan sonra halkın dinsiz, anarşist, o parti şu parti dinlemeden meydanlara inip tek fikirde olmalarını görüp, kendi halkına zulüm yapan bir devleti hala destekleyen kişilerin hükumet tarafından iyi beslendiklerini düşündüğüm kişilerdir.
gözlerine perde inmiş insanlar bunlar, olayın sivil direniş olmasını idrak edemediler. yanlışa doğru demeyin artık yeter!