hala ak parti ye karşı çıkan kitle

    4.
  1. sus ve itaat et denilen ama fayda etmeyen kitledir. madem akp'nin demokrasinin temsilcisi olduğunu düşünüyorsun açtığın bu "hala karşı çıkan" lı başlık bile demokrasi düşmanlığıdır. tutarlı olun biraz.
    26 ...
  2. 10.
  3. sağlık devrimi yapan partiye karşı çıkan kitledir. öyle bir devrimdir ki, sgk eczanelere ödeme yapmaz, muadil ilaçlar konusunda faydasız ilaçlar başka ilaçların muadili sayılır. ilaç tercihinde fayda değil, düşük ücret göz önüne alınır. sgk özel hastanelere ödeme yapmaz, kriz çıkar. bir servise 1 hafta içinde 2 defa gidemezsiniz, örneğin dahiliye servisine muayene olduysanız 1 hafta içerisinde tekrar dahiliye servisine muayene olamazsınız bunun gibi muhteşem devrimler vardır.

    ulaşımda devrim yapan partiye karşı çıkan kitledir. öyle bir devrimdir ki, duble yol diye yapılan yollar ilk yağmurda delik deşik olur, sonra yama yapılır, yine delik deşik olur, sonra yine yama derken bir takım firmalar bu yap-bozulsun kısırdöngüsünden yollarını bulurlar. tüm dünyada bilinir ki, en büyük vurgunlar yol inşaatlarından vurulur. neden? örneğin bugün bir binaya baksak 3 aşağı 5 yukarı bir fiyat biçeriz ben 100 lira derim, birisi 80 lira der, öteki 140 lira der. ama bir yola değer biçemezsiniz ben derim 100 lira, öteki der 1500 lira. çünkü yapıyı tamamen görmeniz mümkün değildir. bir gidersiniz muhteşmdir "yağ gibi" tabiriyle, ikinci gidişinizde delik deşik olmuştur hayret edersiniz. bunun en büyük yolu şöyledir. 15 cm kalınlığında asfalt atılacakken ihaleyi alan müteahhit 11 cm kalınlığında asfalt atarsa, kontrolör buna göz yumarsa o aradaki 4 cm'lik fark kilometrelerce yolda milyonlarca dolarlık bir vurgun yaratır. ama gören gözler inanmaz bazen işte.

    sanayide devrim yapan partiye karşı çıkan kitledir. öyle bir devrimdir ki, sanayinin lokomotifleri haraç mezat yabancıya satılır, yeni sanayi kuruluşları açılmayıp, var olan kuruluşlar satılır bunu atılım zannederler. 2002'de işsizlik %10,7 iken -rte açıklamasıdır- bugün %18,6 ise gerçek işsiz oranı bu ne menem bir sanayileşmedir? hayır biz sanayide müthiş devrimler yapıp, insan gücü kullanmayan robotların iş gördüğü sanayiye mi kavuştuk? sanayi iyiyse işsizlik neden bu durumda?

    ihracatta rekorlar kıran partiye karşı çıkan kitledir. öyle rekorlar kırmıştır ki, ihracat 5 artarken, ithalat 15 artmıştır. ama bazı düdükler hep sadece "ihracat arttı" diyerek eksik bilgi vermeyi bir halt yemek zannederler, biat kültürü bu olsa gerek. karşı çıkan kitle "lan düdük ithalat rakamları nerede?" dediğinde sessiz kalır biat eden kitle.

    enflasyonu düşüren partiye karşı çıkan kitledir. öyle düşmektedir ki, bu enflasyon her ne hikmetse enflasyon hesaplama sepetinin her hesaplamada değiştiği bir sepet üzerinden hesaplanır. mesela ben her gün otomobil diferansiyeli alıyorum bu yüzden enflasyon sepetindedir diferansiyel. öyle bir sepettir ki, neyin fiyatı artmamışsa onlar yoğunlukta olur. örneğin ben 2002'de antalya'dan denizli'ye 6 liraya gidiyordum, bugun 25 lira!r? mükemmel bir enflasyon olayı.

    yabancı sermayede devrim yaratan partiye karşı çıkan kitledir. öyle bir devrimdir ki, yabancı sermaye denen şey dışardan dolarını getirir, yüksek kurdan bozdurur, tl'ye olan yüksek faizden faydalanır ve tl üzerinden bankaya para yatırır -dikkat edin, para reel yatırıma dönmez, fabrika kurmaz- ülkede dolar miktarının fazlalaşması ve fed'in faiz indirimlerinin de tetiklemesiyle dünyada doların değer kaybetmesiyle doların tl'ye karşı değer kaybetmesi sonucunda dolar düşer. bu yabancı yatırımcı ise 1 yıl sonra hiçbir ülkede kazanamayacağı faiz geliri ile tl bazında yatırdığı parayı çeker, yüksek kurdan sattığı doları, düşük kurdan geri alır hem de kat be kat fazlasını. kur farkı ile beraber, tl'ye aldığı faiz miktarından kat be kat fazlasını kazanarak ülkesine gider. bunu da bazı düdükler "yabancı yatırımcı" adı ile anar. hayır, yatırım yok, istihdam yok, sıcak para var, bir nevi borç alma var, bir nevi en yüksek borç faizini öedeme var.

    ekonomiyi muhteşem yöneten partiye karşı çıkan kitledir. ekonomi öyle muhteşem yönetilmiştir ki, petrol fiyatlarının yükselmesiyle dünyada likiditenin bol olduğu yıllarda tüm dünyada görülen büyümeyi ülkede görünce "bakın nasıl büyüyoruz" gazına gelmişlerdir. bütçe fazla veriri, "bakın ekonomi iyi" bütçe açık verir ses yok. büyüme olur "bakın ne kadar iyi" daralma olur ses yok. borsa çıkar "bakın ne iyi" borsa düşer ses yok. dolar düşer "bakın ne kadar iyi" dolar yükselir ses yok. dünyada kriz 2008 yazında hissedilmeye başlandı, bizim borsamız ise 2007 yazından bu yana düşüyor. 60.000 iken borsa "bu bizim başarımızdır" diyenler %60 düşüş olup, borsa 25.000'in altına düştüğünde susup oturup bu defa başka materyallerle ekonominin iyi olduğu izlenimi vermeye çalışmaktadırlar. ekonomi değerlerimiz 2007 yazından beri düşüşte peki nasıl bir etkilenme bizimki? 1 yıl önceden mi etkilendik dünyadaki krizden? dünyadaki kriz bankacılık sektörüne dayalı finansal bir kriz ama ilginçtir ülkemdeki bankalar -üzerine basa basa söylüyorum- dsp-mhp-anap'tan oluşan 57. hükümet'in çıkardığı bankacılık yasası sayesinde ve bu yasanın mortgage sistemine bir takım engeller çıkarması neticesinde bu sisteme tam olarak entegre olmamamız sebebiyle etkilenmedi. 57. hükümet sayesinde olan bir şeyi kendilerine yontanlar da çıktı bu ülkede ilginçtir, "bakın tüm dünyada bankalar battı bizde yok, biz eşeği sağlam kazığa bağladık" dediler. hayır bankacılık yasası'nı kim çıkardı arkadaş? arkasından atıp tutuyorsun dsp-mhp-anap hükümeti'nin övsene, teşekkür etsene? diğer yandan bankalarımıza bir şey olmamasına rağmen ülkemiz krizi en şiddetli hisseden ülkeler içinde. demek ki, dünyada olan küresel kriz etkisinden ziyade, bizim beceriksizliklerimiz sonucunda ortaya çıkan bir kriz daha ağır basıyor. diğer yandan geliri yetmediğinden kredi kartı ile ihtiyaçlarını görmeye çalışan vatandaşlar 30 milyar dolarlık borç batağına düşmüştür. daha yepyeni otomobiller geri ödenemeyen taksitler yüzünden otoparklarda çürümeye terk edilmiştir, işsizlik %18,6 olmuştur. ama gören gözler görmek istemez bazen.

    tarım sektörünü muhteşem yöneten partiye karşı çıkan kitledir. tarım öyle muhteşem yönetilmiştir ki, bugün pamuk yunanistan'dan, mısır abd'den, buğday iran'dan, şeker pancarı üretiminin bitmesinden sonra suni tatlandırıcı ab ülkelerinden ithal edilegelmiştir. çiftçi bitmiş, aç kalmış, bitap düşmüştür. tarlaları ipotekli, hacizli duruma gelmiştir.

    siyasi ve diplomatik açıdan muhteşem olan partiye karşı çıkan kitledir. öyle muhteşemlerdir ki, gürcistan olayı çıkar "arabulucuyuz" derler, sarkozy adam yerine konur sen hiç. filistin olayında "arabulucuyuz" dersin, yemek masalarından dışlanırsın. "herhangi bir başbakan" oluverirsin icabında. askerinin başına çuval geçirilir "ne notası?" dersin. ülke topraklarına tomahawk düşer sesin çıkmaz. ırak'ta milyonlarca insan ölür, sen o savaşa ortak olmak istersin ama meclisten geçiremezsin ortaklığı, ırak'ta olanlara sessiz kalıp, hamas'a arka çıkmak için "van minits" dersin. pkk'lıları yakalayıp teslim edin dediğimiz daha 2002'ye kadar türkiye cumhuriyeti'nin verdiği kırmızı pasaportla gezen adamın biri çıkar "bir kürt kedisi bile vermem" der, sen "sayın talabani'nin dili sürçmüştür, düzeltecektir" dersin. ırak'tan gelen kanı bozuklarca askerlerimiz şehit edilir, ırak'a operasyon kararını acilen almaktan ziyade "sayın bush ile bu konuyu görüşeceğim" açıklaması yaparsın. işte bu tarz diplomasiye karşı çıkan densizlerdir.

    ama her şeye rağmen gaza gelmeyi biliriz. van minits, bi daha davos'a gelmem dedim mi, olay bitmiştir.
    17 ...
  4. 8.
  5. genel olarak anketlere bakılırsa muhtemelen okumuş kesimdendir efenim. zira akp oy tabanının büyük çogunluğunu okumamış, cahil, yada dar gelirli kesim oluşturuyor. ülkede bu kesimin çok yüksek olmasıda akpnin bunca zaman nasıl hala iktidarda olduğunu açıklamıştır heralde diye düşünüyorum. açıklamadımı durun anlatıyım efendim aceleye mahal yok. öncelikle akpartinin oy topladığı durumlara bakalım efendim. ilk olarak türban diye örneklendirebileceğimiz anayasamızcada onanan laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak efenim. zira okumuş aydın dediğimiz tabakada bu zaten çok büyük sorun teşkil etmemekte. ateist olarak bildiğim onlarca arkadaşım türbanın üniversiteye girmesine karşı değil mesela. yani bunun dindarlıkla falan alakası yok. onlar "eğer ki devlet istediğin yerde eleştiri yapılabilecek insanların karikatürleri yazdıkları yüzünden dava açılmayacak üniversitelerde bir mayısı kutlayabilecek kadar özgür bir yer haline gelebilecekse neden türban takan kişilerin özgürlüğü kısıtlansınki" diye düşünüyorlar çünkü. yok bunlar yapılmayıp sadece türban getirecekse ozamanda bunların özgürlük için yapılmadığı anlaşılıyor. şimdi bu çıkarımı okumamıştan birinden beklemek elbetteki zor. yani dar gelirli kesimden biri için bu maddenin sorun teşkil etmemesi normal bişey oluyor. ikinci olarak özelleştirmelerle sağlanan iyi mali gidişat. bunlarında aslında akpartinin iyi politikalarıyla sağlandığını söylemek güç. çünkü mademki bu kadar iyi yönetiliyo bu kadar iyi biliyo bu işi de... neden aylarca bas bas bağırılmasına tüm ülklerin önlem planları almasına rağmen bizim ülkemizde krizden aylar sonra bile bir kriz paketi hazırlanamadı. "krizin bize teğet girmesi" beklendi. akp yıllardır hiç bir partinin almadığı dış desteği alarak ekonomiyi bu kadar iyi gösterebildi. (tabi kendiside bu dış desteklerin altında kalmadı. neyse bu muhabbete girmeyim hiç ordan hiç çıkamayız). yine bu çıkarımında ne yazıkki çok kolay görülemiycek olması akpartinin işine yaramıştır. üçüncü olarak kömür iş yeşil kart falan filan diye örneklendirilebilen ağıza bi parmak bal çalma durumları efenim. bunu zaten açıklamaya gerek yok heralde bu zaten direk olarak o kesime yönelik bi açılım. bunların tamamı akpartiyi daha alt kesimlerden destek almaya itmiştir. heralde şimdi anlaşılmıştır efenim anlamayan olursada artık ders çıkışı uğrasın odamda anlatıyım. hadi şimdi dağılabilirsiniz.
    8 ...
  6. 1.
  7. krizin teğet geçemediği, önceden mücahit sonrasında müteahit hatta şuan herşeye müsait olamayan, ve çoban amcanın o gazeteleri okumayın lafını çok da sallamayan kitle.
    8 ...
  8. 2.
  9. meydanlarda ağzından salyalar akarak alkışlayıp, eve döndüğünde hala kuru ekmek yiyen kitleden daha akıllı kitledir.
    8 ...
  10. 7.
  11. soluduğu oksijenin hakkını veren kitledir.
    5 ...
  12. 9.
  13. teğet geçen * ekonomik krizi , din sömürüsünü ,mahalle baskısını , gözüne vurulan özelleştirme çılgınlığını
    * * göz ardı etmeyen ve gerçekten de eğitim seviyesi yüksek olan , en azından geleceğini , özgürlüğünü bir çuval kömüre , bir paket pirince satmamış makul mantıklı kitledir.
    5 ...
  14. .
  15. doğruları gören ülkenin gidişatından memnun olmayan, kömür eşya ile kandırılmayıp. doğalgaz elektrik su zamları ile kazıklanan sahte indirimlerle gözü boyanmaya kalkan ama yemeyen alkışlanası kitledir.
    11 ...
  16. .
  17. kendi fikrini savunan kitledir. herkes her şeye uymak zorunda değildir.
    6 ...
  18. 3.
  19. böyle giderse akpye oy verenlerin bile dahil olacağı kitle.

    (bkz: siyaset yapacağım diye zırvalamak)
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük