uzun süredir görüşülmemiş bir dostla karşılaşıldığında, kendini nasıl hissettiğini öğrenmek için yapılandır. ayrıca, küs olunduğu için görüşülmeyen biriyle barış yapmak için denenebilendir.
kalabalık aile ziyaretlerinde tek tek herkesin sırayla sormasıyla insanı dinden imandan çıkartan durumdur, ulan iyiyiz dedik ya amk diyesi gelir insanın.
bir hasta doktoruna hal hatır sormaz, dert yanar sadece... bir işçi de patronuna sormaz...
sabah otobüsü kullanan şoföre yolcuların "günaydın kardeş, nasılsın?" diye bir soru sorduğu görülmemiştir. pazar alış verişi yapan müşteriler de pazarcının hal ve hatırını sormazlar...
oysa öğretmenlik öyle midir... her gün onlarca minik öğrenciniz, dünyanın en güzel gülümsemesiyle 'nasılsınız örtmenim, günaydın örtmenim, merhaba örtmenim.....' derler. canınıza can, hayatınıza yeni bir hayat katarlar... gel de sevme öğretmenliği, gel de sevme o minikleri...
Formalite icabı gibi dursa da aslında samimi bir şekilde yapılırsa karşıdaki insanı mutlu edebilecek küçük ve basit ama manen büyük bir şeydir kesinlikle şüphesiz..