yeni bir din yeni bir düşünce akımı. evet bizzat benim ürettiğim bir oluşum. bu dinde peygamberlik yok, tek kişinin üstünlüğü yok, sadece düşüncelerin ortak noktada buluşmasını ifade eder.
anlamı arayış, aramadır. inanan kişilere hakust deniyor.
en temel özelliği ise %100 saçmalıktan ibaret olmayan 'dinler' dışındaki dinlerin tanrıdan geldiğine inanılmasıdır.
hakuizm de inanç
- tanrının insanlar tarafından aşağıya düşürülmüş yüceliğine aykırılık olarak doğmuştur.
- ismi ve şekli bilinmeyen bir tek tanrı ya da tanrılara inanılır bu dinde.
- kadın ve erkeğin mutlak suretle eşit olduğuna inanılır. sadece erkek yapısı gereği farklılık ibraz edebilir ancak bu dahi kadının doğurganlığının önüne geçebilecek kadar yüce değildir.
- özünde, arayış, sorgulama vardır.
- dünyada mevcut dinlerin, güçlü bir akım oluşturabilmiş islam, hristiyanlık, musevilik, budizm, hindunizm gibi dinlerin ya da büyüyememiş kısıtlı kalmış diğer dinlerin inanılan tanrı tarafından geldiğine inanılır. yani diğer dinler reddedilmez. düşünce akımlarının ya da dinlerin hepsi tanrıdandır. (inançların açıklamalı şekli altta yapılacak)
hakuizm de ibadet ve kurallar
- özel ibadet mekanı yoktur. tanrı tek bir yere sığdırılmamıştır. tanrıya her yerden ulaşılır, hiçbir yer diğerinden üstün veya farklı değildir.
- ibadetin temeli saygıya dayanır. sadece onun yüceliğine saygı duymaya. sevgi duymak zorunda değilsin, çünkü tanrının buna ihtiyacı yok, şükretmek zorunda değilsin, tanrı seni yaratmışsa yüceliğine yakışır şekilde seni yani dünyayı yani evreni nimetlerden mahrum zaten bırakmayacaktır.
- genel ahlak kuralları kesin şarttır. insanlara iyi davranılması, yalan söylememek, doğaya zarar vermemek, hayvanlara acı çektirmemek.(yani sayfalarca bahsetmeye gerek yok işin özü işte bu kadar.)
- insana kötü niyetli olarak yan gözle bakılmaz. insan aşağılanamaz. insan ırkı, milleti ve dini yüzünden hor görülemez. çünkü yaratılanlar tanrıdan bağımsız değildir. tanrı her yerdir, ağaç tanrıdır, insan tanrıdır, her şeyde onun parçası vardır.
- en büyük ibadetlerinden birisi sorgulamaktır. çevreyi, insanları, dinlerin yapısını sorgulamak. dogmalarla yaşamamak. bu sorgulama ile doğru yolu bulmak. kabulcu olmamak.
- özel ibadet şekli yoktur. bir insanın egosundan başka bir şey ifade etmeyen özel ibadetler, yeri zamanı olan şekli olan ibadetler anlamsızdır. ibadet 24 saattir ve yaşamın içindedir.
hakuizm in çıkış noktası, inanç, ibadet, kurallar ve test mantığının açıklamalı şekli;
bu dinin çıkış noktası insanların tanrıdan gelen bu çeşitli dinlere kayıtsız şartsız inanmasıdır. din hakkında sorgulamaları sadece dini açıklama ve yayma noktalarında yapmalarıdır. dinin kuralları ne olursa olsun, onu hiç sorgulamadan yapmaya çalışan insanların dünyayı kötü bir yere götürmektedir. bu dinde tanrı, bu çeşitli dinleri dünyanın dört bir yanına yaymış, her ülkede mutlaka bir dini egemen kılmış yani buradan şuraya geliyorum, diğer dinlerdeki test mantığının ne kadar saçma olduğunu göstermektir amaç. her dine göre sadece kendisinin mensup olduğu din ödüllendirilecekken başka ülkede doğmuş ve o ülkede o dinden kişinin olmayışına açıklık getirememiştir. ancak bu dinde tüm dünya alemi, bu testin içindedir ve herkes eşit şarttadır çünkü yapılması gereken basittir, o ülkenin egemen olduğu ya da kendisinin öyle ise yani mensup olduğu farklı dinin kurallarını sorgulamaktır.
bu noktadan anlıyoruz ki dinin temel amacı, sorgulayarak, tanrının yüceliğinin farkında olmak ve bu kuralların bir tanrıya yakışmayacağını düşünmektir. yani tanrının burada isminin, cisminin ne olduğunun hiç önemi yoktur. tanrı sadece beni hissedin ancak mecburiyetten değil, yüceliğimi hissederek. tanrının amacı, dünyadaki mecburiyetten inandıkları o dinlerden kurtulup o ülkelerdeki din baskısına rağmen, dayatmalarına rağmen beni bu zulümden kafaca kurtulup bulabilecekler midir? gerçek beni.
çünkü dinleri incelediğimizde her dinde bir açık, bir saçmalık bulmak mümkün. hemde bir değil yüzlerce. bir kere kağıdın olmadığı bir dönemde yasakların vs tam olarak kıyamete kadar düzgün tutulamayacağı bir ortamda sadece eskilerin gücüne inanarak hayatı şekillendirmek bu dinde yanlıştır. doğaüstü olaylarla bezenmesi bile başlı başlına bir açıktır ancak burada tanrı insanların bu tür basit korkutma mantığına, ya da insanları büyüleme mantığına insanların uyup uymamasını izlemek içindir, onu koşulsuz kabul edip etmediğini görebilmek içndir.
tanrı her dini bir ülkede egemen kılmıştır. dikkat edilirse ateistliğin egemen olduğu hiçbir ülke yoktur. eşit şanslar hakimdir. eşit sans dinlere de yansımış, her dinin açıkları vardır. buradaki mantık, evet her ülkede tanrıya inanış egemen ancak, buradaki amaç o insanın tanrıyı o dayatmadan ve mecburiyetten kurtulup o basit ve korkutucu öğretiler olayından çıkıp gerçeği aramasıdır. tanrının basit olacağını düşünmemektir.
---------------
arayışın mantığı
burayı anlayabilmek için dinler tarihi bağımsız yerlerden araştırılmalıdır.
hayali tanrılara insanların kapılarak birbirini öldürmesi, birbirini katletmesi, emirlerini sorgulamaması, sırf emir diye kardeşin kardeşi öldürmesi, bir kere bile görmediği bir kişiyi bir topluluğu bir insanın sevmemesi, onların lanetli olduğunu düşünmesi, insanın insana kırdırılması, test yapma mantığının bile kavranamamış olması, kendini din üzerinden başkasına karşı üstün hissetmesi, her başı sıkıştığında tanrı diyerek başka arayışa girmemesi,
tanrının yüceliğinin kavranamaması, tanrının kitaplarda insanlara hakaretle seslenmelerinde gariplik hissetmemeleri, tanrının yarattığı aciz kulunu sırf bana inanmadı diye sonsuza kadar azap göreceğini düşünmesi, tanrının insanlara bana inanın diye yalvarışlara girişmesini sorgulamamasını, dini kitaplarda yer alan emirlerin, öldürün, kesin, yok edin, kendi dininizden başkasını tanımayın, tek doğru benim, benden başkası yalan, bir tek benim dinim kalana kadar savaşın mantığının bir tanrıya yakışmayacak şekilde vicdansız olduğunu görememesi, bir tanrının basit bir insanın sığınacağı en büyük pisliklerden olan tehditi tanrının yapabileceğine inanması, tanrının tehdite ihtiyaç duyduğunun sanılması, insanların dünyevi şeylere maddeler yoluyla ulaşmaya çalışması, dinin ticaret işine dönüşmesi, her durumda dini ortaya koymaları, ......işte bunları düşünebilen insanın yolu burada buluşuyor yani tanrının bu kadar din arasında beni bul diyor, ben onlar değilim ben buyum diyor.
işte işin özü olarak diyor ki tanrı: beni dünyanın her tarafında olan bu dini baskılardan kurtulmayıp birbirini kopyası dışında bir şey olmayan bu dinlere kapılıp gidecek misin, yoksa bu baskıdan kurtulmayı başarıp, hayatı, dinleri sorgulayıp gerçek beni bulabilecek misin?
son olarak başka enrty mde yazdığım gibi(#13605366)
ben o kadar çelişkilerle dolu kitaplar gönderdim,
kimi kitapta ayet değiştirmeye kadar gittim,
kitaba tanrı istediğini yapar istediğini yapmaz dedim ama onlar bu cümlenin açığını bile çözemedi,
doğa olaylarını abarta abarta yansıttım,
aciz bir insan gibi tehditler yağdırdım,
kadını dövün dedim,
kadını miras hakkını düşük tuttum,
köleliği serbest bıraktım,
peygamberlerin hayatında nice çelişkiler barındırdım,
seks köleliğini serbest bıraktım,
çok eşliliği serbest bıraktım,
akraba evliliğini serbest bıraktım,
el kesme cezasını koydum,
çeşitli kes biç cezalarını koydum,
ordan burdan hikaye bulup kitaba eklettim,
ibadetleri kopya ettim,
insanın zora düştüğünde sığındığı tehdit etmeyi sayfalarca yaptım,
benim dinim dışında başkasına tahammül göstermeyin dedim,
ama bunca acımasızlığa, kadın erkek eşitliğinin hiçe sayılmasına, kadınların maldan başka bir işe yaramamasına, kitapta özgün bir şeyi olmamasına, olayları efsaneleştirip kendimize bağlamamıza, el kesin diye emrimizin olmasına, insanların birbirini acımasızca sırf tanrıya ibadet ediyoruz onun emirlerini yerine getiriyoruz diyerek katletmesine rağmeninsanlar bu kadar şeyi sorgulamadan inandı, hiçbir emri tartışmadı, ne dendiyse doğru dendi, bunların hepsine göz yumdu.
benim yüceliğimi arayıp soramadı. benim acımasız olduğumu düşündü. benim bir insanın bana inanmasına bu kadar muhtaç olmayacağımı düşünmedi.
cehennemde insanları irin dolu kazanlarda kaynatmakla tehdit etmediği için, cennette memeleri turunç olmuş bakireler önermediği için şansı olmayan inanç sistemidir.
