haklı olmanın dayanılmaz ağırlığı

entry4 galeri0
    1.
  1. bazi zamanlarda insanlarin ve olaylarin gidisatini görürsünüz. hepimizin basina gelir. oturup bir kösede olaylarin gidisatina salak salak bakmaktansa mudehale etme gereğini duyarsiniz. cünkü ister egoistlik olsun isterse erdem olsun bu işin zararini sizin cekeceğinizi adiniz gibi biliyorsunuzdur.

    herneyse gerek tatli dille gerekse sert bir uslubla hatta kafa göz dalarak bunu böyle yapmayin diye müdehale edersiniz fakat karsinizda felakate koşar adim giden kişi gerek ben bilirim gerekse inatciliğindan koşar adim felakate gider. siz ona eger değer veriyorsaniz bazen kayarak mudehale yapip ceza sahasinda dokuz kusurlu hareket yaparsiniz.

    muhatap oldugunuz kişi ile yahut kişiler niyeti değil sadece sonucu görecek ve sonuctan hareket edecek kadar körleştiğinden dolayi kirmizi kart görürsünüz.

    yahutta pes edersiniz. ne ulan dersiniz körlerin ülkesinde tek gözlü ben miyim arkadas der geri cekilir seyri izlersiniz.

    dogru dogru demekten adiniz egriye cikmasindan bezmisinizdir. pek ciddiyete almazsiniz bazi seyleri. sadece buruk bir gülümseme ve kara mizah yaparsiniz. bolca ingiliz stili iğneleyici nükteler.

    kosarak felakate giden kişi için yaptiğiniz kehanetin cikmamasi için dua edersiniz. ammavelakin 2 kere 2'nin bes etmeyeceği gibi dualariniz iska cikar. mukedderat ve matematik mantiği ezer gecer o kişiyi.

    üzerinize şom agizli yaftasi yapistirilir. adaleten ödemek zorunda olmadiğiniz bedelleri ödemek zorunda kalirsiniz. eh paşa paşa bunlara gögüs gerersiniz.

    günler gecer haftalar geceler aylar yillar gecer bu yangin yerinde. zaman sifali bir ilaç oldugu gibi hakikati ortaya cikartan bir ziyadir.

    size som agizli diyen ve faturayi kesen gelir af diler ve hakliymişin der. eh binilmiş atin davasi olmaz affedersiniz. affetmekten başka ne yapabilirsiniz.

    ama harcanan zamana ve boşa giden emeğe yaptiğiniz siniri bir kalemde silersiniz. - ki zaten bahane ararsiniz hinc tasimasi zor bir yüktür-

    affeder gecersiniz. hakli olmanin kivanci üzerinize siner ama felakete kosanin düsmanliğini hissedersiniz. ne mi yaparsiniz?

    bir çelebi gibi davranir işi efendiliğe vurursunuz. hatta mutevazilik denen cok kullanilinca boku cikan baharati bir tutam kullanirsiniz. üzerine marine edilmiş bir kaç klise teselli makaminda sözle bitirirsiniz.

    ama yüregnizde bir hüzün vardir. keske haksiz olsaydim bunlari hakketseydim dersiniz. ammavelakin herkese karsi iyimser yalanlar söyleyen kişi bunu kendine yapamaz.

    bir sigara yakar mehtaba bakarsiniz, bir kadeh icki koyar alemi seyredersiniz. demlendikce yüreginizdeki agirlik daha dibe gömülür.

    fakat kulaginiza fisildayan ve giderek duyulmaz bir hale gelen - allah bilir ne zaman tekrar baslayacak -bir vizilti sunu söyler:

    'boşa gecen günlerin hesabini nasil vereceksin? haklisin ama haklı olmak kaybettiklerini yerine getirir mi?'
    7 ...
  2. 2.
  3. asıl haklı olmak değil midir ağır olmayan?

    haklıysanız, elinizde kuru sıkı tabanca, ona buna "hakkaniyet" sıkar, içkinizden bir fırt, sigaranızdan iki tırt çeker gezersiniz. oh ne rahat!
    2 ...
  4. 3.
  5. öngördüğünüz bir olay yada birşeyi, söyleye söyleye karşınızdaki kişiye anlatamamanız durumunda, ne derseniz deyin bir kulağından girip bir kulağından cıkma olayıdır ve söylediğiniz kelimelerin birebir doğru cıkmasında yatan ağırlıktır.

    ancak haklı olsanızda sonuç değişmemiştir.giden gitmiş ya da kaybedilen kaybedilmiştir.

    çok enteresandır, bu haklı olma durumu sizde öfke yaratır.

    'haklısın' dense bile bir rahatlık hissedemezsiniz.
    2 ...
  6. 4.
  7. en büyük ağırlıktır; zira deli olmamak elde değildir. birde anlamamak için ısrar etmeleri yok mu? salaklığın son noktası şeyi gözümüze sokanlar yok mu? mallıkta sınır tanımayıp, yalandan konuşan, söylediği şeye kendisi dahi inanmayıp, sırf toplumun geneli böyle diye, düşünenler yok mu? dayanmak lazım, cool olmak, susmak lazım da; peki sinir hücrelerimiz söz dinliyor mu?
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük