tartıştığı kişiye oranla çok daha olgun, kendi tezini birkaç etkili tümceyle ortaya koyup susan, önemli olanın kendi vicdanında haklı ya da kusursuz olmak olduğunu bilen, haksız karşı tarafın çırpınışlarını, üzüntü ve şaşkınlıkla izleyen, kendini geliştirmiş insandır.
Durum karşısında gereken cevabı verip karşısındakinin zırvalamalarına eşlik etmeyen insandır. Bazısı, son sözü söyleyenin kendisi olmasını saplantı haline getirmiştir. Böyle yapınca kendilerini tartışmanın galibi, lafı koyup susturan kişi sanmaktadırlar. acıklı bir durumdur.
karşıdaki manasız manasız bakıp,dinlemeyip,anlamayıp ha bire benim dediğim diyorsa ki bu tanımlamanın karşılığı en hafifi tabir ile "ahmak" oluyor;o zaman kendini boş yere yormayan,enerjisini günün kalan kısmı için saklayan,sinir katsayısının göz göre göre artmasına seyirci kalmayan insandır.ilgili bkz.ler ise şöyle sıralanabilir:
sessiz sedasız her söylenene boyun eğmeden gerekli açıklamayı açık ve net bir şekilde yaptıktan sonra köşesine çekilen asil insandır. karşısındaki kişinin söylediklerine istinaden kendi kişiliğinden ödün vermemek için susan insandır. konuştuğu takdirde diğer insana cevap hakkı vermek istemeyen insandır. kendi duruşunun farkında olan insandır. ben hiç zannetmiyorum ki susan insan kaybetsin. hakkınızı savunun tabii sevgili dostlar. haklıysanız sonuna kadar gidin hatta. ancak kendi kalitenizden ödün vermeden yapın bunu. içinizde öfke biriktirmeden, kırmadan , kırılmadan yapın bunu. elbetteki tartışmalar olacak yerli ya da yersiz. elbette ki düşünceler birbirinden farklı olacak. zaten buradaki amacımız da bu değil mi? ancak saygıyı ve sükutu asla ama asla elden bırakmayın derim ben.
karşısındaki insan cahil ve kendisinin doğru bildiği fikirlerden başka bir şeyden bahsetmiyorsa en doğruyu yapan insandır. fakat susmak her zaman iyi bir şey değildir. nihayetinde "haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır"