hakkıyla yaşamak

entry10 galeri0
    1.
  1. hakkı'nın ayak kokusu ve sifon çekme alışkanlığı edinememesi sebebiyle gitgide zorlaşan eylem.

    senin, "hakkıyla yaşamak"tan anladığın nedir bilmiyorum güzel kardeşim. göz çevirip, kulak kabarttığımda şahit olduğum tüm dünya ve hayatların kendi kendini şekillendirdiğini, bir hakkıyla/layıkıyla yaşamak portresi çizdiğini fark ediyorum. dedem ömrünce allah'ı aradı, aradığına son secdesi ile aradığına kavuşması arasında çok mesafe olmadı. netice itibariyle hakkıyla yaşadı mı bilmem, dünyası meşrebince kallavi ve cevval derim ben. çoğumuza anlık gelip gider o "yaşıyorum be, hem de hakkıyla" fikri akla, izana. gözlerin kapalı sevgiliyi öperken sıcak "yaşıyorum be", inönü stadını bilenler için söylüyorum sikişirken ortama bi yabancılaşma yaşarsın bazı bazı, karı sakso çekerken "aa, karıya bak, sikimi emiyo cok cok, kendi pornom gibi ehieh" iğrençliğinde, kimisi için de belki odur birader "yaşıyorum be", sanane hem. kızının düğününde halay çekebiliyosa bi baba ve halay esnasında gömleğin pantolondan fışkırmasından çok "kızım evleniyo bee, heayt yaşşıyörüm bah" fikri hakimse herifin zihnine, ve bu fikir ne kadar uzaksa sana bana, o şekil düşünüp hak verebilirsin sakso hadisesine de. adamın kendi dünyası, kendi yaratılışı, kendi hedefi. kendi.

    arkadaşlar vardır bi de. misal çevremde; "bi herifin burnunu karıştırırken ağzını ayırması(belki nefes alabilmek içün)" sekansını yakalayabilecek ve taşakları halıya serercesine gülebileceğim ya da ne bileyim "esmer tenli, kumral saçlı kadınların açık ayakkabı giyme merakı" şeklinde bi gözlemime "aaa, harbi lan" şeklinde karşılık verecek, anlamlandıracak adamların olması yeterlidir benim için bazen. o koyvermek hissiyatını yaşarken, kendine söylemesen bile derdi tasayı unutup "hakkıyla yaşadığını" hissedebilirsin pekala. gel gör ki, vakit gelip çatınca, sana bi faydasının dokunmadığını, ekmeğini kazanma derdine düştüğünde ve dostlar nezdinde "esamesi okunmaz"a düştüğünde herkesin kendi dünyasını şekillendirdiğini fark edeceksin, dostluk müessesesinin bile şartlara tabi olduğunu anlayacaksın. sonra sorgulamaya başlarsın "hakkıyla yaşamak" nedir. bu benim hayatım mı, hayır, sende gördüğüm.

    umut çok tehlikeli duygudur muhterem. umut prangadır. kimsenin hayatına nifak tohumu serpmek istemem ama gerçeği söylemekten imtina eden samimiyetsizlerden olmadığımı anla, acı söyleyeceğim. köpek gibi sevdiğin ve köpek gibi sevildiğin insanın günün birinde "başkası var" mealli götünü tekmelemeyeceğini ya da sonsuza kadar sadece sen olacağına inandıran insan evladının seninle birlikte sözleri de gömmeyeceğini nereden biliyorsun? aşk, sevgi, bunlar aslında var olmayan bir dünyada yaşatır seni ve sevdiğini. yükseğe taşır ve gerçeklikte yaşamadığını fark ettiğinde aynı yüksekten bırakıverir. kulaklarını kapasan da gerçeğe, tek olamayacaksın, kaideyi bozmaya yeltenir misin bilmem, lakin tersini söylesem umut vermiş olurum. bil ki; elini tuttuğunda, öptüğünde, kokladığında ve sevdiğinde hakkıyla yaşattığına inandığın, hakkıyla öldürecek seni.

    - bi öpücük ver bakiim.
    - ya yok, huff dur bi.
    - noluyo be yine soğuk soğuk?
    - yok tamam işte uzatma istemiyorum şimdi.
    - la noluyo söylesene?
    - (ağlamaya başlar) ya her şey karmakarışık bilmiyorum, ühüh, konuşmamız lazım..
    - noluyo lan?

    şarkı şiir döktürdüğün ortamın, aha yukarıdaki şekil hacıgöz karavat oyununa döndüğünde, candamarına sığdırdığımının şom ağızlısı söylediydi dersin.

    yorgun bir adam anlattı. yorulmadan yaşamanın yolunu aramaktan yorulan bir adam.

    son tahlilde; umutsuzluk, hakkıyla yaşamayı verir. kimseyi beğenmiyorum. ve hiçbir şeye umutla bakmıyorum. ve hiç kimseye umut beslemiyorum. hakkıyla yaşıyorum. onun da ayakları kokuyor...
    86 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. sevilen veya sevilmeyen kişi veya kişilere göre tavır alarak onlarla bir hayata tutunmak...
    bir insanın hakkı ne ise onu vermek lazımdır.
    0 ...
  5. 4.
  6. 5.
  7. 6.
  8. 7.
  9. hakkısız yaşamaktan daha kötü olduğunu düşündüğüm yaşama biçimi.
    0 ...
  10. 8.
  11. 9.
  12. her muhabbete "diyor ki" diyerek başlayan kırçıl sakallı, sokak ayyaşlarını bilirsiniz. ispirtoya banılmış kadar alkol koktuğu halde ezan falan okununca ayağa kalkıp 1 dakikalık saygı duşunda falan durur bu. o derece devresi yanmıştır adamın. beyninin milli bölgesiyle manevi bölgesi karışmıştır. karbüratörü meme yapmıştır. gene de heybesinde daima hikayeleri olur. diyor ki dedi mi nefesini tutarsın.

    diyor ki, içinde bulunduğun vücudun hakkını vermektir hakkıyla yaşamak.
    0 ...
  13. 10.
  14. hakkıyla yaşayabilmenin anahtarı bireyin sağlıklı ve özgür olmasıyla mümkündür. arkadaşlar bu ikisi olduktan sonra ki sağlıklı olmaya ruh-zihin sağlığı ve özgürlüğü dahil, insanın uğraşıp da elde edemeyeceği, ve kendinde tasarladığı bir 'ben'e göre olan yaşamı, hakkıyla yaşamaması için bir neden, engel yoktur.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük