ölümüne üzülmeyeceğim 3 kişiden biridir bülent ecevit. Türkiye Cumhuriyeti'ne yarardan fazla zarar getirmiştir, ne zaman başbakan olsa hem af çıkar hem de ekonomik kriz olur ülke bu yolla buhrana itilir hep...
maalesef iyi niyetli olmak yetmiyor yapılan işte. iyi niyetin yanında yani maneviyatın yanında teknik ve fiziki altyapı da olması gerekli. ben de çok iyi niyetliyim ama başbakanlık talep etmiyorum şu durumda. zeka yaşı 7 olan 38 yaşındaki insan da iyi niyetli ama yetmiyor şoför olmaya, yetmiyor fırıncı olmaya. sistem para kazananı değerli gösterdikçe yetenekler uzaklaşıyor siyasetten. yetenekler doktor olup organ ticareti yapıyor. para kazanıyor. yetenekler 8 dil öğrenip fabrikalar kuruyor. bu fabrikada çalışan işçinin vergisinden kazanıyor. para kazanıyor. bezmen oluyor. o geldi bu geldi gelecekler gruplar şunlar bunlar. kurtaracaklar yandaşlarını parasızlıktan. biz para için yaşadıkça tek hedef para kazanmak oldukça gelecekler, sonra gidecekler. öğretmedikçe çocuklarımıza onur nedir diye. bu hep böyle gidecek. öğretmedikçe çocuklarımıza insanlık nedir diye bu hep böyle gidecek. ben iyi niyetliyim ama körelene kadar bu duygum sonra ben de ayrıcalık bekleyeceğim birilerinden. yalaka olacağım. beni alacak benden bişeyler. ama sadece iyi niyetli olanlar alkışlanacak. ama yetmeyecek iyi niyet.
bir adet zıpçıktının eski başbakanlarımızdan birine hakkını helal etmediğine dair serzenişi... ya bülent ecevit de sana hakkını helal etmezse... '50 yıl boyunca ben devleti sömürmedim madem türkiye'de siyaset demek bu demek o zaman da ben sana hakkımı helal etmiyorum' derse ne cevap vereceksin merak ediyorum...
fen fakültesini kazandığım sene formasyon hakkımı elimden aldığı için hakkımı helal etmiyorum. bugün özel sektörde garantisiz çalışmama sebep olan kişidir.
bebek katillerini soyguncuları kapkaççıları hırsızları salan karın mı?
halkı senden nefret eden seni istemeyen başına bela kıbrıs mı?
yıllarca yürüyemediğin halde ülkeyi yönetmeye calısman mı?
ekmeğimiz, yağımız, tüpümüz yoktu ama onurumuz vardı diye karşı çıkılabilecek düşünce sistemi. açtık ama gururluyduk, kimsenin gözü yoktu kimsenin namusunda, su satan çocuklar vardı da tinerciler yoktu, sevdiğiyle konuşmaya utanırdı insanlar, şimdi 17 aylık bebeklere tecavüz ediyorlar. içine edilmemişti cumhuriyetin, asker kıbrıs a gidiyordu kendi milletini korumak için, lübnan a değil. halkçıydı siyasetçi, milletin efendisiydi köylü ''artist'' değil. siyah beyaz filmler vardı yazlık sinemalarda fakat gökkuşağı gibi rengarenk bir hayatı temsil ediyordu. imf'ye, abd'ye, ab'ye köle olmamıştık henüz. elin avrupalısı sabah kahvaltısında ''cornflakes'' yediremiyordu bize, yeşil zeytini bulanlar şanslı sayılıyordu. ahlaksızlık sarmamıştı dört bir yanı, erkekler mektup yazardı gönül koydukları kızlara onlarda mendil sallardı arkalarından, şimdi birbirlerinin arkasından ne işler çeviriyorlar. efendi gibi yaşardı insanlar şehirde maganda gibi değil. kalıp kalıp buz alırlardı da sıcaklık eksik olmazdı annelerin yüzünden. tasfiye edilmemişti henüz ata'nın cumhuriyeti, ulemaya danışılmazdı hukukçuları ilgilendien işler için. türk olmaktan gurur duyardı insanlar ''türkiyeli'' olmaktan değil. cebimizde telefon yoktu, evimizde televizyon ama mutluyduk trt fm in başında çünkü askerimizin başına çuval geçirildiğini dinlemiyorduk ondan. yol kesen eşkiyalar vardı bir sineği bile incitmezlerdi, şimdi üniversitelerde pkk'lılar var. evet kapalıydı ekonomimiz cennet değildi gavurun yatırımcısı için. paramız yoktu ama onurumuz vardı, barış mançoydu halkın sesi, mahsun kırmızıgül değil, kemal sunal dı halkın yüzü, mehmet ali erbil değil, sulandırılmış medyatik starlar yoktu, işini yapan sanatçılar vardı, ekmek kuyruğunda onların şarkılarını söylerdi küçük mehmet, şimdi büyüdü, ipod unda hip hop dinliyor. olsun. paramız yoktu ama onurumuz vardı.
eski başbakanlardan rahmetli bülent ecevit'e son yolculuğu öncesi, hakkını helal etmeyen vatandaşın kurduğu cümle. ** türkiye'de dürüst siyasetçi dendiği zaman başka bir isim akla gelmezken, o kişiye hakkını helal etmeyen kişi diğerlerine neler yapmalıdır, neler demelidir bilemiyorum. ecevit'in hataları yok mudur? mutlaka vardır. ama bardağın bir de dolu tarafına baktığınız zaman, diğerleriyle kıyaslanmayacak derecede, çok fazla olumlu yönlerini görmek mümkündür. makamında, konuklarının içtiği çayı bile ödeyen, işçilerin işveren karşısında biraz olsun hakkını aramasını sağlayan, devletin verdiği maaş dışında bir kuruş geliri olmayan, ailesinden veya sülalesinden bir tek kişinin, onun sayesinde haksız bir kazanç elde etmediği bilinen, görüldüğü gibi kişisel hiç bir menfaat elde etmediği halde; neredeyse ömrünün tamamını ülkesine hizmet etmekle geçiren bu adam acaba sizlere hakkını helal eder mi? onu da söyleyeyim; çoğumuz etmezdik fakat o eder.
babamın aldığı borcu, iki katından daha fazlasını ödemesine sebep olduğun için, onu s..ktir et, senin yüzünden bana harçlık verememesinin yüzündeki ifadesini görmeme vesile olduğun için, varsa hakkım -ki eminim vardır- hakkımı helal etmiyorum...
her ölene hak helal edilecekse ne anladım ondandır. insan ölümüyle değil yaptıkları ile hatırlanır. yıllar geçse de unutulmayacak insanların başındadır ecevit. sadece ismi "ecevit" olduğu için işten çıkarılan bir kişinin olduğunu düşünürsek* ne kadar sevildiğinin de bir kanıtıdır bu.
ekonomik krizde çok acılar çeken milyonlarca insanın düşünmesi muhtemel olay.sadece ecevit te değildir, bana bir tek düzgün iş yapan bir siyasetçi gösterin, ona hakkımı helal edeyim. öbür tarafta çektireceğimdir.
