etmeyi çok istedim. olmadı. ask'ı, romanlardaki, filmlerdeki, şarkılardaki gibi yaşamak isteyen her dişi, gerçekliğimden ürktü. bir kaçının bahanesi, "bu büyüyü bozmak istemiyorum" oldu. bir kaçının bahanesi ise "bana biraz zaman ver."
tüm zamanları ve büyücülerin fanuslarını kendilerine verip koştum. ardıma bakmadan. nefesim kesilircesine. koştum. önüme dahi bakmadan. nefesim kesildiğinde, ellerimi dizlerime koyup öksürdüm. avuç içlerimde kan gördüm. korkarım ben kandan. beni kan tutar. Beni kendi kanım tutar. nefesimi ritmine getirdiğimde devam ettim koşmaya.
yakalamak için. hayallerimi, gençliğimi, ilk orgazmımı, ilk gözyaşımı. yakalamak için hayatı. olmadı. yakalamaya çalıştıklarımı geçmiş olduğumu yaŞLI bir adam söyledi. bir park lambasına kendimi asarken. illa ölmek için kendimi öldürmemem gerektiğine beni ikna ederken.
dünyadan hızlı döndüğümü işte o an anladım. o an anladım, tanrı'nın gerçek yüzünü. ne kadar yalnız ve ne kadar mutsuz olduğunu. her yalnız varlıkta olduğu gibi o'nda da duyma yetisi fazla gelişmiş olduğu için duydu bu üzüntülerimi. hissetti.
gök gürledi. şimşekler çaktı. bir yaz gecesi, ağladı tanrı. çırılçıplak bir şekilde, ellerimi iki yana açıp, tanrı'nın gözyaşları ile yıkandım. tanrı'nın hıçkırıklarına içerledim. bir yaz gecesi, hiçbir sevdiğime hakkımı helal etmemem gerektiğine karar verdim.
bir yaz gecesi, orgazmlarımdan sonra ki pişmanlıklarımı dizginleyecek o dişiyi bulamayacağımı anladım. bir yaz gecesi, "umit" denen o güzel erkek ismini zihnimden kovdum!
bir yaz gecesi öldüm. ve, kendimi hayata gömdüm!
Her aşk sonrası ergen bunalımının doğuracağı bir ifadedir.
"Hakkımı helal etmiyorum sevdiğime!" tripleriyle adamı da bunaltır. Aman sevdiğin bütün haklarını helal etti ama sana, diye düşünürsün. Diyemezsin.
kısacası, Ergendir, bunalımdadır.